Çift haneli küçülmekten kıl payı kurtulduk!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Hizmetler sektörünün tam yüzde 25, sanayinin yüzde 16.5 daraldığı bir çeyrekte toplam GSYH küçülmesi yüzde 9.9'da kaldı.

Son bir yılın GSYH büyüklüğü 743 milyar dolara, kişi başına gelir 9 bin doların altına indi. Yıl sonu geldiğinde toplam GSYH'yi korona etkisi tümüyle yok olsa bile yüksek kurdan dolayı daha düşük göreceğiz.

İkinci çeyrek küçülmesine ilişkin olarak dün yaptığımız mini değerlendirmede yüzde 5-10 arasındaki bir oranın izahının zor olacağını, yüzde 10-15 arası bir oranın ise makul bulunacağını yazmıştık. Şimdi yüzde 9.9 için nasıl bir değerlendirme yapmak gerekir?

Çift haneli küçülmediğimize göre bundan mutluluk mu duymalıyız ya da biraz farklı ifade edersek daha az mı üzülmeliyiz?

İkinci çeyrekte yüzde 9.9 küçülme, biraz fiyat etiketini andırıyor da olsa, öpüp başımıza koyacağımız bir orandır. Normalde gerilemenin çok daha yüksek olacağı tahmin edilmekteydi.

Yüzde 9.9’u görece düşük bir oran olarak değerlendirirken TÜİK verilerinden yararlanıyoruz tabii ki.

Hizmetler ve sanayi

GSYH’nin sektörler toplamında iki ana sektörün çok önemli bir ağırlığı var. Bunlardan hizmetler sektörü ikinci çeyrekte yüzde 23, sanayi sektörü ise yüzde 21 ağırlığa sahip durumda. Bu iki sektörün toplamı yüzde 44’ü buluyor, diğer tüm sektörlerin ağırlığı ise yüzde 56.

İkinci çeyrekte hizmetler sektöründe tam yüzde 25, sanayi sektöründe ise yüzde 16.5 gerileme var. Yani bu iki ana sektörde toplam olarak yüzde 22.3 düzeyinde bir gerileme yaşandı.

Sektörler toplamına bakıyoruz, gerilemenin oranı yüzde 11. Bu demektir ki hizmetler ve sanayi dışında kalan sektörlerdeki küçülme yalnızca yüzde 1.8 olmuş.

Yeri gelmişken belirtelim; daha önce de birkaç kez TÜİK’in sanayi üretimi değişimi ile GSYH kapsamındaki sanayi sektörü değişiminin paralel gittiğini, dolayısıyla sanayi üretiminin GSYH için bir öncü gösterge olduğunu belirtmiştik. Sanayi sektörüyle de GSYH’deki toplam değişim arasında bir uyum vardı.

Ne var ki ikinci çeyrekte bu denge bozuluverdi. Üstelik sanayiden çok daha hızlı daralan bir hizmetler sektörü olduğu halde. GSYH’nin bu iki ana sektörden ayrışması da diğer sektörlerdeki küçülmenin çok az olmasından kaynaklandı.

Sektörler toplamına ürün üstündeki vergiler ve sübvansiyonların eklenmesiyle de GSYH’ye ulaşıldı ve sübvansiyonlarda artış olduğu için GSYH gerilemesi yüzde 9.9’a indi.

Bu arada TÜİK’in açıklamasında yer alan ve sübvansiyonlara yapılan yeni ekleme dikkat çekti. Konuyla açıklamada aynen şöyle denildi: “Kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği ödemeleri; üretimin devam etmesi, mevcut işgücünün korunmasıyla üretim faktörlerine yapılan ödemeler açısından işverenleri desteklemesi nedeniyle kolektif bir fayda yarattığından çalışanlara yapılan sosyal güvenlik ödemeleri ve üretim üzerindeki diğer sübvansiyon olarak hesaplara dahil edilmiştir.”

Bu kalemdeki artış, sektörler toplamında yüzde 11 küçülme yaşandığı halde GSYH’deki küçülmenin yüzde 9.9’da kalmasını bir anlamda açıklıyor.

Bu çeyreği böyle atlattıktan sonra...

Nisan, mayıs ve haziran ayları... Bu üç ayın en az yarısında korona zirvedeydi. Hatırlayalım; nisanda ekonomi adeta durdu, hizmetler sektöründeki işyerlerin mayıs ortasından itibaren yavaş yavaş açılmasına izin verildi, haziranda ise sınırlar kalktı. Ancak doğaldır ki işler öyle bir anda açılmadı. Hala da eskiye dönüldüğünü söylemek zor.

Ama biz yarısında ekonomik faaliyetlerin adeta durduğu bir çeyreği yüzde 9.9 küçülmeyle atlattık.

2009 krizinde ilk çeyrekte ekonominin yüzde 14.5 küçüldüğünü hatırlayıp teselli bulalım:

"Demek ki ekonomideki sıkıntı 2009 yılındaki kadar bile değil..."

GSYH 743 milyar dolara indi

TÜİK verileri son bir yıllık dönemdeki GSYH büyüklüğünün 743 milyar dolara, kişi başına gelirin de 9 bin doların altına indiğini gösteriyor.

Bu yılın tümü için GSYH büyüklüğü hedefi 812 milyar dolardı. Son bir yıllık hesaplamada geçen yılın ikinci yarısının görece yüksek tutarı var. Bu yılın ikinci yarısında ise korona etkisi tümüyle sıfırlansa bile GSYH yüksek kur yüzünden döviz bazında daha düşük gerçekleşecek.

Bu yılın tümü için dolar kurunun ortalama 6 lira olarak öngörüldüğünü, ama yılın ilk sekiz ayındaki ortalamanın 6.61’i bulduğunu unutmayalım. Ortalama kur yılın ikinci yarısında 7’nin çok çok üstünde oluşacak ve bu da döviz bazındaki GSYH’nin düşük görünmesi sonucunu doğuracak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar