CES Fuarı ve geleceğin teknoloji trendleri

Tüketici elektroniği alanında dünyanın en büyük fuarlarından birisi olan CES Consumer Electronics Show, 5-8 Ocak tarihlerinde Las Vegas’ta gerçekleştirildi. Dört günlük fuarda 3,000’in üzerinde katılımcı yapay zekâ, otomotiv teknolojisi, sanal gerçeklik gibi pek çok alanda inovatif ürünler sergilediler. Bu tür fuarlarda sergilenen ürünler bize geleceğin teknoloji trendleri hakkında fikir sahibi olma imkânı veriyor. Yerli otomobil markamız Togg, geçen yıl yapılan CES fuarında lansmanını gerçekleştirmişti. Bu yıl da fuardaki standında, "Dijital Mobilite Bahçesi" adını verdiği hem dijital hem doğayla iç içe olan deneyim alanında, dualite yaklaşımındaki insan ve teknoloji, sanat ve bilim, akıl ve kalp, birlik ve çokluk gibi kavramlar ile mobilitenin geleceğine dair ipuçları veren Beyond X, Akıllı Yaşam, Temiz Enerji ve Self AI alanlar yer aldı. Katılımcılar, kendileri için en uygun müzik ve ortamın içinde, "Satürn", "Orman", "Fütüristik Şehir" ve "Sanatsal Türkiye" gibi dört olası senaryodan birini yaşayabildikleri değişik bir tecrübe edindiler.

McKinsey firması geleceğin teknoloji trendleri konusunda yaptığı bir araştırmada, müstakbel trendleri “silikon çağı” ve “mühendislik teknolojileri” olarak iki başlıkta inceliyor. Mühendislik trendleri olarak; geleceğin biomühendislik teknolojileri, geleceğin temiz enerji teknolojileri, geleceğin ulaşım teknolojileri, geleceğin uzay teknolojileri, sürdürülebilir tüketim teknolojileri ön plana çıkıyor. Silikon çağı başlığında ise; gelişmiş bağlantı teknolojileri, uygulamalı yapay zekâ teknolojileri, bulut bilişim teknolojileri, sürükleyici gerçeklik teknolojileri, endüstrileşmiş makine öğrenmesi (ML-Machine Learning) teknolojileri, yeni nesil yazılım geliştirme teknolojileri, quantum teknolojileri, dijital güvenlik ve dijital kimlik mimarisi teknolojileri; web3 teknolojisi olarak sıralanıyor. Çalışmada bu 14 teknoloji trendine dair bazı skorlar belirlenmiş. Bunlar sırasıyla; trende ilişkin patent ve araştırma-geliştirmeye dayalı inovasyon skoru, trende olan ilgi, medyada çıkan haberler ve web’de aranma skoru, trendin kurumlarda uygulanma düzeyi, trende yönelik yatırım miktarı. Trendlerin birçoğu zaten gündemde olan konular ve endüstrinin muhtelif alanlarında kullanımda olan teknolojiler. Geleceğin temiz enerji teknolojileri, geleceğin sürdürülebilir tüketim teknolojileri, geleceğin ulaşım teknolojileri gibi başlıklar ise sürdürülebilir kalkınma hedefleri açısından önemli ve daha fazla inovasyon, ilgi ve yatırım ihtiyacı olan trendler. Toplam 14 trend içerisinde en çok yatırım, geleceğin temiz enerjisi ve geleceğin ulaşım teknolojilerine yapılmış.

Çalışmada kullanılan metodoloji çerçevesinde örneğin; Artifical Intelligence-AI- yapay zeka uygulamaları hakkında 2021 yılında 165 milyar dolarlık yatırım yapılmış. Kurumlarca uygulanma skoru 0-5 skalasında 4, inovasyon skoru 0-1 skalasında 0.91 ve trende olan ilgi de 0-1 skalasında 0.45. Çalışmada yer alan 14 trend, yine çalışma çerçevesinde belirlenen 20 sektörün 5 ya da daha fazlasıyla ilişkiliyken, AI-yapay zeka uygulamalarının 20 sektörle de ilişkili olduğu görülüyor.  2021 yılında küresel çapta yapılan bir anketin sonuçlarına göre; ankete katılanların yüzde 56’sı kurumlarında AI uygulamaları kullandıklarını, yüzde 94,4’ü kullanım kolaylığının artıp maliyetin azaldığını ifade ediyor. AI uygulamalarına yönelik patent başvuru sayıları 2015-2021 yılları arasında 30 kat artmış. 2020-2021 yılları arasında da yatırım miktarı ikiye katlanmış. Önümüzdeki dönemde AI teknolojilerinin 10 ila 15 trilyon dolar değer yaratabileceği öngörülüyor. Ankete katılanları yüzde 75’i cirolarında AI kaynaklı bir artış, yüzde 90’ı ise maliyetlerinde düşüş olduğunu ifade ediyor.

Silikon çağı başlığı altında yer alan teknolojilerin özellikle iş hayatına yönelik ciddi faydalar yaratması bekleniyor. Örneğin; endüstrileşmiş ML teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde, ML uygulamaları ile yapılan üretim süresi yüzde 90 oranında kısalabilecek. Diğer taraftan, tüm bu trendleri oluşturan teknolojilerin geliştirilmesi, rafine hale getirilmesi ve ticarileşmesi için bir hayli yol katedilmesi de gerekiyor. Dolayısıyla, hangi teknolojinin hangi sektöre ne kadar zaman içerisinde adapte edilebileceği ve sektörün verimliliğine hangi vadede ne kadar katkı sağlayacağı da henüz belirsizliğini koruyor.