Çermik kaplıcaları boşa akmasın...
Diyarbakır’ın bir kaplıca suyu var. Ama gerek yurt içi ve gerekse yurt dışında yeteri kadar bilinmeyen bu kaplıca suyunun içerdiği mineraller bakımından dünyanın en iyi kaplıca suyu olduğu raporlarla ortaya konmuş. Bu şifalı su Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde. Diyarbakır’a yaklaşık 90 kilometre uzaklıkta. Ergani ilçesinden sonra 33 kilometre... Ve bu şifalı suyun yaklaşık 14 hastalığa iyi geldiği kanıtlanmış...
Kronik bel ağrıları, kireçlenmeler, iltihaplı romatizmalar, eklem hastalıkları, idrar yolları ve safra kesesi hastalıkları, kemik erimesi, kas ağrıları ve kas romatizmaları, yumuşak doku hastalıkları, kadın hastalıkları, yaralanma ve cilt hastalıkları, sinir sitemi ile ilgili rahatsızlıklar, stres bozuklukları, spor yaralanmaları, beyin ve sinir cerrahisi, ortopedik operasyonlar sonrası uzun süre hareketsiz kalmaktan kaynaklı oluşan durumlar bu hastalıklar arasında... İşin sektördeki başlığı ise “Termal Turizm”... Ama gelin görün ki, böyle bir suya sahip Çermik ilçemiz, yerli ve yabancı turistten iğne atsanız yere düşmeyecek bir sirkülasyona sahip olması gerekirken maalesef ne gelen var ne de giden.
2016 yılında memleketi Çermik’e yüklü bir yatırım tutarı ile termal otel yatırımı yapan ve uzun zamandır görüşemediğim ve bendeki yeri çok ayrı olan Yunus Yıldız abimi aradım. Aslında dostluğun yanı sıra, bu pandemi döneminde işlerle ilgili neler yapıyor diye sormak istedim. Çermik'’n durumunda değişiklik olmadığının altını çizdi. Tabi bu salgın dönemini sürece dahil etmiyoruz.
Mevcut şartlarda Çermik’in gelecekteki durumunda da bir değişiklik olmayacağını düşünüyorum. İlçe yöneticileri, Diyarbakır yöneticileri, Diyarbakır’ın özellikle turizm alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ve sağlıkçıların iyi bir planlanma yapmadığı sürece bu durum değişmeyecek. Aslında durumun daha iyi anlaşılması adına şu örneği verebilirim. Yaklaşık iki milyonun üzerinde bir nüfusa sahip bir kentiz. Yukarıda sıraladığım sağlık şikayetler ile ilgili doktora giden ve ilaç tedavisinin yanı sıra hiçbir doktorun Çermik’e kaplıcalara git tavsiyesini bir hastasına verdiğini duymadım.
Diyarbakır’ın turizm konusundaki etkin ve yetkin insanlarının turizm konusunda bir planlama içerisine girmesi gerek. Dicle Üniversitesi de buna dahil edilmeli. Diyarbakır olarak en büyük eksiklerimizden bir tanesi tanıtım. Bunun için özel ve farkındalık oluşturacak, yurt içinde ve yurt dışında ses getirecek çalışmalar yapılmalı. Turizmin bizdeki tüm ayakları ele alınarak...
Son olarak gazetecilik mesleğine uzun yıllar hizmet ettikten sonra emekli olup, daha sonra ailesi ile birlikte memleketi Çermik’e yerleşen, ilçesine ve gazetecilik mesleğine ilçe gazetesi çıkararak hala daha hizmet eden sevgili büyüğüm Bülent Boztepe’ye de buradan emekleri ve gayretleri için ayrıca teşekkür etmek istiyorum.