CEO’lar da “iklim aktivisti” oldu!

Dünya Ekonomik Forumu CEO İklim Liderleri İttifakı üyesi 100’ün üzerinde CEO ve Üst Düzey Yönetici, 2024 BM İklim Değişikliği Konferansı (COP29) öncesinde dünya liderlerine açık bir mektup gönderdi. Mesaj şöyle: “Net sıfıra ulaşma yarışında her bir derecenin önemi büyük: Bu yarışı kazanma şansına sahip olmak için dönüştürücü politikalara ve eylemlere ihtiyacımız var.”

Hükümetler ve özel sektörün, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak ve küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmak için 2050 yılına kadar yaklaşık 600 Gigaton emisyon azaltımı hedef açığını kapatmak için işbirliğini içinde harekete geçmesi gerekiyor.

Dünya Ekonomik Forumu CEO İklim Liderleri İttifakı üyesi 100’ün üzerinde CEO ve Üst Düzey Yönetici, 2024 BM İklim Değişikliği Konferansı (COP29) öncesinde dünya liderlerine açık bir mektup gönderdi.

CEO İklim Liderleri İttifakı 4 trilyon dolarlık bir geliri ve 12 milyon çalışanı temsil ediyor. İttifak üyeleri 2019-2022 yılları arasında toplam emisyonlarını yüzde 10 oranında azaltırken aynı dönemde toplam gelirlerini yüzde 18 oranında artırdı.

Mektuptaki ana mesaj şöyle: “Meslektaşlarımızı, bilime dayalı hedefler belirleyerek, ilerlemeyi açıklayarak ve gelişen çerçeveler ve standartlarla tutarlı iklim geçiş planları geliştirerek operasyonlarını ve değer zincirlerini karbonsuzlaştırma konusunda liderlik ve hesap verebilirlik göstermeye çağırıyoruz. İş dünyası liderleri, küçük ve orta ölçekli işletmeler de dahil olmak üzere tedarikçilerini teknik yardım, kapasite geliştirme, bilgi paylaşımı ve yeşil primleri ele almak için gelişmiş iklim teknolojilerine teşvikler ve yatırımlar gibi finansal mekanizmalar yoluyla karbonsuzlaştırmaya destekleyerek sektörler arası değer zinciri işbirliğini güçlendirmeli.

İklim krizi; biyoçeşitlilik ve yoksulluktan, gıda sistemleri ve küresel sağlığa kadar karşı karşıya olduğumuz pek çok zorluktan sadece bir tanesi. Bu sorunları birleştiren unsur, adil ve eşitlikçi bir geçişin sağlanması ve sistemik şokların önlenmesi için acil işbirliği eylemine duyulan ihtiyaç. COP28’deki ivmeyi COP29 ve sonrasında da devam ettirmek üzere hükümetler ve meslektaşlarımızla işbirliği yapmaya hazırız. Net sıfıra ulaşma yarışında her bir derecenin önemi büyük: bu yarışı kazanma şansına sahip olmak için dönüştürücü politikalara ve eylemlere ihtiyacımız var.” CEO’ların dünya liderlerine ilettikleri dört talep ise şöyle sıralanıyor:

CEO’LARDAN DÜNYA LİDERLERİNE 4 TALEP

1 - İddialı ve inandırıcı Ulusal Katkı Beyanları (NDC’ler) geliştirmek

“Hükümetleri, hedef açığını kapatmak için NDC’lerini ve uluslararası işbirliğini geliştirmeye çağırıyoruz: Küresel Durum Değerlendirmesi, NDC’lerin 2030 yılına kadar sadece yüzde 5 emisyon azaltımı sağladığını ve ihtiyaç duyulan yüzde 43’ün çok altında olduğunu gösteriyor. NDC’ler, işletmelerin yatırım için ihtiyaç duyduğu şeffaflığı sağlayan net geçiş planları sunmalı ve bunları büyüme, rekabet edebilirlik ve geleceğin yeşil işgücü için ulusal yol haritalarına dönüştürmesi gerekiyor. Bu kapsamda;
■ Özel sektör de dahil olmak üzere çok sektörlü ve çok paydaşlı girdilerin entegre edilmesi;
■ Kapsamlı azaltım ve uyum hedefleri ile uzun vadeli görünürlük sağlayarak riski azaltmak ve uzun vadeli özel yatırımı çekmek;
■ Sayısallaştırılmış yatırım hedefleri, finansman ihtiyaçları, enerji arzı, talebi ve performans hedeflerinin yanı sıra kamu tedarik hedefleri ile sektörlere özgü dönüşüm yollarının tasarlanması;
■ İşletmelerin kimseyi geride bırakmadan açıkları kapatmaya yardımcı olabilmeleri için gerekli uzun vadeli teknolojik ve beşeri yeteneklerin detaylandırılması;
■ Doğal iklim çözümleri de dahil olmak üzere ekosistem bozulmasını durdurmak ve tersine çevirmek için Ulusal Biyoçeşitlilik Stratejilerini ve Eylem Planlarını güçlendiren iklim ve doğa sinerjilerinin ortaya çıkarılması.

2 - İklim finansmanını milyarlardan trilyonlara çıkarmak ve özel sermaye akışlarını riskten arındırmak

Gelişmekte olan dünyanın 2030 yılına kadar hem azaltım hem de uyumu kapsayan iklim finansmanı için 5.8-5.9 trilyon dolara ihtiyacı var. İklim değişikliğinden orantısız bir şekilde etkilenen gelişmekte olan ülkelere yardım etmek için yeni kolektif finansman hedefinin önemli ölçüde yükseltilmesi gerekiyor. Özel sermayenin etkin bir şekilde harekete geçirilmesi kritik öneme sahip, ancak bunun için doğru risk azaltma mekanizmalarına ihtiyaç var:
■ Küresel emisyonların sadece yüzde 25’i fiyatlandırıldığı için karbon fiyatlandırmasının kullanımını genişletmek;
■ İklim azaltım hiyerarşisi ile tutarlı yüksek bütünlüklü gönüllü karbon piyasalarının desteklenmesi ve bütüncül standartlar, bilimsel izleme ve doğrulama, net satın alma süreçleri ile birlikte uluslararası karbon piyasalarının ilerletilmesi;
■ Fosil yakıt sübvansiyonlarının adil, düzenli şekilde aşamalı olarak kaldırılması, yeşil ve verimli yatırımlara yönlendirilmesi;
■ Yatırım risk primlerinin orantısız bir şekilde yüksek olduğu düşük ve orta gelirli ülkelerde, amaca daha uygun çok taraflı kalkınma bankaları tarafından katalize edilen imtiyazlı ve karma finansmanın artırılması;

3 -  COP28 taahhütlerinin yerine getirilmesi için geçiş dönemi engellerinin kaldırılması

Şu anda izin bekleyen yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam kapasitesi, kurulu kapasitenin beş katına ulaşıyor. Yapay zeka gibi yeni enerji yoğun kullanımlar hesaba katılmadan önce bile, 2040 yılına kadar 80 milyon kilometre ilave yeşil şebekeye ihtiyaç duyulacak. COP28 enerji taahhütlerini karşılamak ve enerji talebi artışının yeni karbon yayan fosil yakıt yatırımlarıyla karşılanmamasını sağlamak için işletmelerin yerel yönetimlerin kolaylaştırıcılığına ihtiyacı olacak:

■ Uygun projeler üzerindeki izin yüklerini ortadan kaldırarak ve depolama kapasitesi de dahil olmak üzere şebekeye hazırlığı artırarak yenilenebilir ve temiz enerji arzının artırılması;

■ Isı, ulaşım ve sanayinin elektrifikasyonunun artırılması yoluyla daha yüksek yenilenebilir enerji talebi ve fiyat eşitliğini sağlayacak politikalar benimsenmesi;

■ Yoğunluk hedefleri belirleyerek, düzenleyici kılavuzlar ve teşvikler yoluyla enerji verimliliğinin artırılması.

4 - Ticari ölçeğe ulaşmaları ve rekabetçi çözümler sunmaları için çığır açan teknolojilerin desteklenmesi

Temel azaltım teknolojilerinin tahmini yüzde 30’u, özellikle malzeme, ulaşım ve tarım gibi ağır emisyonlu sektörlerde önemli maliyet dezavantajlarıyla karşı karşıya. Temiz hidrojen, hidrojen türevleri ve karbon giderimi de dahil olmak üzere bu teknolojilerin ölçeklendirilmesi, endüstriyel karbonsuzlaştırmanın başarılması için çok önemli. Biyogazlar ve biyoyakıtlar gibi maliyet etkin teknolojilere ve döngüsellik çözümlerine desteği sürdürürken piyasayı canlandırmak, alımı kolaylaştırmak için destekleyici politikalara, teşviklere, kolaylaştırılmış süreçlere ve yeşil kamu alım hedeflerine ihtiyacımız var.”