Ceketimizi gösterip ‘MSA mezunu şef’ diye işe giren var
MUTFAK Sanatları Akademisi’ni (MSA) 19 yıl önce, 2004 yılında kuran Mehmet Aksel, bir süre önce ulaştıkları noktayı gözden geçirdi:
- Yılda 2 bin mutfak profesyonelini mezun ediyoruz. 22 bin dolayında mutfak meraklısı da workshoplarımızda eğitim alıyor. Okulumuz hep tam kapasite çalışıyor.
MSA’nın Maslak’taki merkezine yaptığı yatırımı düşündü:
- Burada 12 milyon Euro’luk yatırım var…
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel eğitim kurumu olmakla kalmadıklarını irdeledi:
- Turizm ve ağırlama sektörünün en iddialı mesleki eğitim akreditörlerinden “Confederation of Tourism & Hospitality” (CTH), İngiltere kökenli “City & Guilds”, İskoç “SQA” ve “Pearson/Ed Excel” tarafından onaylı tek eğitim kurumuyuz.
19 yıl önce öğrenci listesini excel’de tutma adımı attıklarını anımsadı:
- Zamanla muhasebe programı aldık. Öğrenci notları için program yazdırdık. Mezunları takip programı hazırlattık. Bunlara daha sonra ürün-malzeme satın alma programı ekledik.
Nesnelerin interneti gündeme geldiğinde programların birbiriyle konuşması gerektiğinin farkına vardı:
- Microsoft’a bir software hazırlattık. Artık öğrencilerimizin her hareketini izleyebiliyoruz. Mezuniyeti sonrası çalıştıkları yerlerin kaydını tutabiliyoruz.
Arada torpil talepleriyle karşılaştıkları aklına geldi:
- İngiltere’den akredite olmamız, torpil taleplerini rahatlıkla geri çevirebilmemizi sağlıyor. Ayrıca 7 gün devamsızlık bizde okuldan atılma ile sonuçlanıyor. Yani, “Parasını ödedim, mezuniyetim garanti” gibi bir durum asla yok.
MSA’yı dünya çapında güçlü kılan özelliğin altını çizdi:
- Dünya Şefler Birliği (WACS) tarafından “Dünyada Eğitim Kalitesi En Yüksek Profesyonel Aşçılık Okulu” seçilen, uluslararası 4 akreditasyon kurumundan onaylı, uluslararası diploma veren Türkiye’deki tek mutfak okuluyuz.
Profesyonel mezunlarının iş bulma kapasitesinin ilginç göstergelerinden biri üzerinde durdu:
- Bizim ceketlerden çalıp, “MSA mezunu şefim” diye bazı restoranlarda işe girenlere tanık olduk.
Geçenlerde MSA’ya uğradım, Mehmet Aksel ve MSA Yönetici Direktörü Sitare Baras’la sohbet ettim. Aksel, MSA’nın eğitim modelinin başarıya ulaştığını belirtti:
- Bundan 5-6 yıl önce ülkemizdeki mesleki eğitim sistemini kafaya taktım. Köy Enstitüleri modelini inceledim. Birçok kaynağı yalayıp yutarcasına okudum.
Sitare Baras araya girip MSA’nın başarısını iş bulma oranı üzerinden tekrarladı:
- MSA’nın mezunlarının yüzde 70’i ertesi sabah iş bulabiliyor.
Aksel, mezunlarının bile hareketlerini izlemeyi sürdürmelerinin bir yararını aktardı:
- 6 Şubat 2023 Pazarcık ve Elbistan depremlerinin hemen ardından mezunlarımıza çağrı yaptık. O çağrı ile birlikte 7 bin mezunumuzu 11 ilimizi kapsayan deprem bölgesine yemek yapma desteği için yönlendirebildik.
Bu noktada hazırladığı sunumu ekrana yansıttı:
- Yeni Meslekler Eğitim Yaklaşımı…
Restoranlardan örnek verdi:
- Milyon dolarlık restoran yatırımı yapılıyor. Yemeği yapacak, mutfağı yönetecek şefe örneğin 100 bin dolar veriliyor. Böylesine iddialı bir mekanda servis elemanı davranışlarıyla işi bozabiliyor.
Mutfak Sanatları Akademisi’ndeki başarı sağlayan eğitim modelini başka mesleklere yaymak gerektiğini vurguladı:
- Örneğin “Ağırlama Hizmetleri” başlığı altında servis elemanı yetiştirme eğitimi devreye alınabilir.
“Yeni Meslekler Eğitim Yaklaşımı”nda benimsenmesi gereken formüle işaret etti:
- Öğrenci okula gitmesin. Zamanının çoğunu mesleği ile ilgili işyerinde geçirsin. Devlet, eğitim dönemi boyunca asgari ücretini ödesin, SGK primini yatırsın. Kısacası yüzde 100 pratiğe dönük eğitim formülü benimsensin.
Mesleki eğitimin ilgili sektörlerle iç içe yürütülmesi gerektiğini vurguladı:
- Okulların lokasyonunun doğru belirlenmesi gerekiyor. Öğrenci, pratik yapacağı işyerine kolay ulaşabilmeli. Eğitim ve okulun donanımı ilgili sektörün bir adım önünde olabilmeli. Eğitim, iyi bir eğitmen kadrosuyla verilebilmeli.
Mehmet Aksel ve Sitare Baras’ı dinlerken Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Mesleki Eğitim Merkezleri” modelini düşündüm.
Başta Milli Eğitim Bakanı Prof. Mahmut Özer olmak üzere ilgililerin verdiği bilgilere göre, “Mesleği Eğitim Merkezi” mezunlarının eğitimini gördükleri meslekte çalışma oranları oldukça yüksek seyrediyor.
Yine de mesleki eğitim konusunda Mutfak Sanatları Akademisi (MSA) gibi başarılı örneklerin yakından incelenmesinde, uygulanan formüllerin farklı meslek dalları için benimsenmesinde yarar görünüyor.
26 ayda 2 milyon liralık dükkanla mahallenin dondurmacısı olun
KAHRAMANMARAŞ Temsilcimiz Ali Eskalen’in organizasyonuyla kente Hakan Güldağ, Şeref Oğuz, Handan Sema Ceylan ve Mehmet Bars’la birlikte gittiğimizde MADO’ya uğradık, Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur, Yönetim Kurulu Üyeleri Atilla Kanbur ve Erdal Kanbur’la sohbet ettik.
Mehmet Kanbur, pandemi öncesi planladıkları, Milli Eğitim Bakanlığı ile protokolünü de imzaladıkları projeyi anımsattı:
- İstanbul, Ankara ve Kahramanmaraş başta olmak üzere mesleki ve teknik liselerde öğrenci yetiştireceğiz. Mezunlara yurt içinde ve yurt dışında istihdam kapısı açacağız. Projenin başında eski Milli Eğitim Bakanımız Prof. Mehmet Sağlam bulunuyor.
Mehmet Kanbur, araya pandemi ve depremin girdiğini kaydetti:
- Bir yandan depremin yaralarını sarmaya çalışırken, diğer taraftan mesleki eğitimi temel alan sosyal sorumluluk projemizi hayata geçirmek üzere adımlarımızı atacağız.
Bu noktada gençlere şu çağrıyı yaptı:
- Anne-babanızdan araba isteyeceğinize çok düşük meblağlarla MADO’ya gelin. Biz sizin banka kredisi kullanmanızın yolunu açalım. Mahallenizin dondurmacısı olun. 26 ayda 2 milyon liralık dükkanınız olsun.
“Mahallenin Dondurmacısı” projesini hayata geçirmek için 80 metrekarelik dükkanın yeterli olduğunu belirtti:
- “Mahallenin Dondurmacısı” olmaya niyetlenenlere eğitimi biz vereceğiz. Yönetim desteğimiz olacak. Reklam panolarını, mönüleri biz hazırlayacağız. Bir hafta da dükkanı birlikte çalıştıracağız.
Dükkanın kendini amorti etmesinin 26 ayda gerçekleşebileceğinin altını çizdi:
- 80 metrekarelik dükkanların 18 ayda da kendini amorti edenleri olabilir.
Söz konusu dükkanların dondurma servisiyle kalmayacağını bildirdi:
- Kışın dondurma tüketimi düşüyor. Kış ayları için de şifalı içecek olan sahlepi öne çıkarmayı planlıyoruz. Sahlepi farklı içeriklerle marka haline getirmeyi hedefliyoruz.
Bu noktada MADO’nun 41 ülkeye uzandığını aktarıp ekledi:
- Şimdi de Rusya’ya bakıyoruz…