Çanakkale akıllı şehir projesiyle dünyaya örnek olacak
Kale Grubu üç yıl önce Faruk Eczacıbaşı başkanlığındaki Türkiye Bilişim Vakfı ve Novusens Akıllı Şehirler Enstitüsü ile birlikte çok önemli bir adım attı. Çanakkale’yi akıllı şehir yapmak için yola çıktı. Proje geçtiğimiz günlerde Sign of the City yarışmasında “En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk “ödülünü kazandı.
Kale Grubu CEO’su Zeynep Bodur Okyay, projeyi “Biz, sahip olmaya değil, sahip çıkmaya inanıyoruz” cümlesiyle özetliyor. Okyay,. Çanakkale’nin yalnızca “teknolojik dönüşümle” bir akıllı şehir olması değil; doğal kaynaklarıyla, alt yapısıyla, insan kaynağıyla daha “sürdürülebilir” bir şehir olması için çalıştıklarını belirtiyor.
Prof. Dr. Güzin Konuk, Zeynep Bodur Okyay, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Fatma Varank, Prof. Dr. Süha Özkan
Kale Grubu, Türkiye’de ilk örneğini oluşturdukları bu modelin çoğalarak ülkemizin diğer şehirlerine de yayılmasını, hatta dünyada ilham alınacak bir model oluşturmasını hedefliyor.
Sosyal fayda ön planda
Ülkemizin en değerli kuruluşlarından Kale Grubu, yıllardır Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kalekim gibi markalarıyla Avrupa’da, Asya’da, ABD’de ülkemizi başarıya temsil ediyor. Grubun kurucusu rahmetli İbrahim Bodur’un üstün etik anlayışıyla inşa ettiği şirket, geçmişte olduğu gibi bugün de toplumsal projelere verdiği destekle farklılaşıyor.
Kale Grubu CEO’su Zeynep Bodur Okyay, babasından aldığı bayrağı büyük bir başarıyla taşıyor. Bir yandan, inovasyonlar ve yeni yatırımlarla şirketin modern dünyayla rekabet etmesini sağlıyor. Öte yandan, ülkemizi uluslararası platformlarda temsil ediyor Bütün bunların yanı sıra, toplumsal fayda sunan çalışmalara aralıksız olarak destek veriyor. Aklım Fikrim Çanakkale projesiyle, akıllı şehir eksenli bir kalkınma modeli yaratmak için çalışan Kale Grubu, Çanakkale’yi örnek bir 21. Yüzyıl kenti haline getirmeyi hedefliyor.
Aklım Fikrim Çanakkale mimarların ve kent planlamacılarının dikkatini çeken ve ödüller kazanan bir proje. Geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesi tarafından düzenlenen Sign of the City yarışmasında da “En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk” çalışması seçildi. Aynı yarışmada, “Yılın Fark Yaratanı” ödülünü alan Zeynep Bodur Okyay, Kale Grubu’nun ülkemize değer katma misyonunu şu sözlerle ifade etti.
“Kurucumuz rahmetli babam İbrahim Bodur, hayatta her alanda ve hayatın her anında fark yaratmaya inanırdı. Sosyal faydayı önceliklendirir, insanı her zaman merkeze koyardı. Yalnız kendin için yaşamamak, doğduğun ve doyduğun topraklara değer katmak kurucumuz İbrahim Bodur’dan devraldığımız en büyük miras. Biz Kale Grubu olarak, yalnızca üretimi ve büyümeyi değil; ürettiğimiz değerleri toplumla paylaşarak gelişmeyi hedefliyoruz. Biz, sahip olmaya değil, sahip çıkmaya inanıyoruz.”
Gıda sektörüne yeni bir reklamveren geliyor
Aralık ayında gıda sektörümüze yeni bir marka katıldı. Güven Asa Zeytinyağlarının son yatırımı Asiltane, gurme zeytinyağı pazarına iddialı bir giriş yaptı. Şirket, Gömeç’teki fabrikasında, en yeni teknolojiyi kullanarak dört çeşit natürel zeytinyağı üretecek.
Geçtiğimiz günlerde Asiltane Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan İstikbal’in düzenlediği tanıtım toplantılarından birisinde, İstikbal’den markanın doğuş öyküsünü ve yönetimin gelecek planları hakkında bilgi aldım. Güven Asa, Karadenizli bir ailenin yatırımı. Hasan İstikbal’in dedesi Turgut Gencal tarafından kuruldu. Bugün şirketi iki torunu İbrahim ve Hasan İstikbal’le birlikte yönetiyor.
Markanın öyküsüyse şöyle: Huzur Giyim’im kurucusu olan Turgut Gencal, 10 yıl önce Güven Asa markasıyla zeytinyağı üretimine girmeye karar vermiş Üretim tesisi 2014 yılında 10 milyon dolarlık bir yatırımla tamamlanmış. Fabrika, bugüne kadar, 8 ayrı uluslararası kalite belgesi elde etmiş. Güven Asa markasıyla pazarda büyüyen şirket, bu yıl daha üst segment için bir marka yaratarak, ürün gamını geliştirmeye karar vermiş. Güven Asa yeni markası Asiltane’yi dört farklı çeşit olarak piyasaya sürülecek.
Hasan İstikbal, kendi zeytin bahçelerinden toplanarak delikli kasalarda üretim tesisine getirilen zeytinlerin, Osmos Arıtma Sistemi ile iki defa yıkanmasının ardından sıkım işlemine geçilmesinin kaliteyi artırdığını özellikle vurguluyor. Asiltane, bu yıl pazarlama iletişimi çalışmalarına ağrılık verecek. Lansmanda dijital mecraları kullanacak. Daha sonra sinema ve dergi reklamlarıyla kampanyayı destekleyecek.
60 yıllık deneyimin damıtılmış bir özeti
Doğan Grubu 2019’u 60. yılını kutlayarak kapattı. Doğan Kitap, bu özel dönüm noktasını kutlamak için Aydın Doğan’ın 60 yıllık iş yaşamındaki deneyimlerinden süzülen yorumları, ifadeleri bir araya getirdi. “Aydın Sözler” başlıklı bu kitap Aydın Doğan’ın sıklıkla kullandığı cümleleri hikâyeleriyle birlikte anlatıyor.
Aydın Bey’Ie reklamcılık yıllarımda birlikte çalışma imkânı bulmuştum. Güzel Sanatlar Saatchi&Saatchi Reklam şirketinde çalıştığım dönemde grubun Milliyet, Radikal, Posta, Fanatik, Kanal D, Doğan Dergi Grubu, D&R gibi markalarının iletişimini yürütüyorduk. Aydın Bey’le yaptığımız toplantılar, çok keyifli geçerdi. Sunulanları büyük bir dikkat ve ilgiyle izlerdi. Sorular sorardı. Eleştirileri çok kibar olurdu. Beğenmediği şeylerde ünlü “göbeğim atmadı” yorumunu duyardık. Beğendiği durumlardaysa çok neşeli olurdu. Toplantılardan çok mutlu ayrılırdık.
Daha sonra Milliyet’te yazdığım yıllarda, yıl sonu toplantılarında yaptığı konuşmalardaki duygusal ton, ailesinden, eşinden söz ederken kullandığı tatlı sözcükleri büyük bir zevkle dinlerdim. Aydın Doğan duygulu ve duygusal bir insandır. Yanındakilere özenli davranır.
Aydın Doğan, ülkemizin dört bir yanında açtığı yurtlar ve okullarla gençlerimize büyük bir hizmette bulunmuştur. Pek çok yurdun açılışına birlikte gitmiş olduğum için onun heyecanına bizzat tanık oldum.
Doğan ailesini tanıma ve onlarla çalışma fırsatı bulduğum için çok mutluyum. Aydın Bey’e daha nice 60 yıllar diliyorum.