Cam sektörü Avrupa’nın gözdesi..

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI

Geçen haftanın en önemli sektör organizasyonlardan biride “ Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı” ( Yapı – Turkeybuild ) oldu.

TÜYAP-Büyükçekmece’de düzenlenen fuar 45. yaşında yapı sektörünün tüm bileşenlerini bir araya getirdi.

Yapı – Turkeybuild, en etkili iş platformu olarak yapı sektörünün en uzun soluklu fuarı.

Değerli gazeteci arkadaşım Murat Ören ile Fuarı gezme olanağını buldum.

Fuarda, Türkiye'nin yanı sıra Orta Doğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika'dan katılımcıların da alıcıları yoğunluğu dikkat çekiyordu.

Fuar, hem yerel hem de yabancı katılımcılar için alıcılara, karar vericilere ve kanaat önderlerinden oluşan oldukça hedefli bir kitleye ulaşmayı sağlayan ana bir platform görevi görüyor.

Fuarın en dikkat çeken sektörlerinden bir cam sektörü idi.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye İş Bankası’na kurma görevi verilmesinden bu yana cam sektörü, Şişe Cam öncülüğünde Türkiye’nin dünya ölçeğinde üretim yapan önemli sektörlerinden biri haline gelmiş durumda.

Fuarda dikkatimizi çeken cam sektörünün önemli üreticilerinden Adalıcam’ın standına konuk olduk. Bizi ağırlayan firmanın sahibi Muzaffer Adalı ve Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörü Murat Küçükaydın’dan hem cam sektörü hem de firmaları hakkında küçük bir sohbet gerçekleştirdik. Muzaffer bey, Adalıcam firmasının 1995 yılında kurulduğunu belirterek, bize şu bilgileri verdi: “Biz sıfırdan tırnaklarımla kazıya kazıya geldik bugünlere.

Çok mücadele ettik, doğru hedef ve doğru yatırımlarla bugün sektörün önde gelen firmaları arasına girmeyi başardık.

Sektör içinde söz sahibi olmak adına sürekli yeni projeler, yeni yatırımlar geliştirdik.

Firmamız, günümüzde bir mimari camlar işleme fabrikası olarak bir yandan yurtiçinde montajlı proje alanında sektör liderliğini sürdürürken bir yandan da yurtdışında pazar payımızı artırmaya devam ediyoruz.

Mesela dekoratif camlar alanında da sektörün en geniş ürün yelpazesine sahip firması olarak öne çıkıyoruz.

2006 yılında paslanmaz ve alüminyum atölyelerini kurduk.

2015 yılının başında İstanbul’un en üst düzey ve kapsamlı cam işleme fabrikasını devreye aldık. Bugün, 10.500 m2 üretim alanında 170 kişilik yönetim, üretim ve montaj ekipleriyle birlikte servis veriyoruz.

Grubumuzun son yatırımı olan Alusteel markasıyla da alüminyum korkuluk sistemlerinde birçok özel tasarımla sektörde emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz.

Kurulduğundan bu yana cam atölye tecrübesinden gelen birikimi yansıtarak başarıyla vitray atölyesinden gelen estetik ve artistik perspektifi, metal sektöründen gelen çözüm odaklı bakış açısını, ticari değerlerle her geçen gün geliştiriyoruz.

Son olarak temper fırınımızı da yeniledik, makine parkurumuzu geliştirdik ve yeniledik.”

Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörü Murat Küçükaydın ise, Adalıcam’ın fuarda Adalıcam ve Alusteel olarak iki standla temsil edildiğini kaydetti.

Küçükaydın, “Alüminyum ve cam korkuluk sistemleri için sıra dışı, ekonomik ve estetik çözümler üretirken yüksek kaliteden ve uluslararası standartlardan ödün vermemek her zaman birinci ve vazgeçilmez önceliğimiz.

Tüm sistemlerimiz kendi patentli tasarımlarımız olup, projelerde oluşabilecek tüm detaylara cevap verebilecek çeşitliliğe sahiptir.

Standartların dışındaki detaylar kullanılarak çözüm üretilmesi gerektiğinde esnek üretim yapımız sayesinde müşteriye gerekli tasarımlar yapılabilmekte ve projelere hizmet veriyoruz.

Sistemlerimiz BS 6180 ve EN 12600 normlarına uygun olarak yapılan darbe ve esneme testlerinden uluslararası standartların gerektirdiği yüksek dayanım sonuçlarını almış ve çok önemli güvenlik sertifikaları ile tescillenmiştir.

Korkuluklarda kullanılan camların tamamı kendi bünyesinde üretildiği için bu durum çözüm ortaklarımıza kalite, hız, güvenilirlik ve ekonomiklik açısından önemli avantajlar sağlamaktadır” bilgilerini veriyor.

Küçükaydın, ayrıca, sektör açısından değerli şu bilgiyi de veriyor: “Cam sektörü Avrupa başta olmak üzere gittikçe artan bir pazar payına ulaştı.

Bunda başta sektörün oyuncularının nitelikli üretim, hızlı termin süreleri ve Avrupa pazarına coğrafi yakınlığımız nedeniyle süratli sevkiyat avantajı ile ana rakibimiz olan Çin üreticileriyle rekabette öne çıkmaya başladık.” Diyorlar

Misafirperverlikleri ve verdikleri bilgiler için Muzaffer Adalı’ya ve Murat Küçükaydın’a teşekkür ediyorum..

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar