Büyümenin röntgeni bize ne söylüyor?
TÜİK’in açıklamasına göre ekonomi yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.54 büyüdü. Geçen yılın son çeyreğinde de büyüme yüzde 5.96’yı bulmuştu. Bu rakamlara bakarak, “Şu korona olmasa ekonomi harika” diyenler çıkabilir.
Ancak büyümenin ayrıntılarına bakınca, hele de bunu istihdam başta olmak üzere diğer verilerle birlikte değerlendirince durumun hiç de iç açıcı olmadığı net bir şekilde ortaya çıkıyor:
■ 2019’un son çeyreğinde olduğu gibi bu yılın ilk çeyreğindeki büyüme hızının göreli olarak yüksek çıkmasının kaynağı, bir yıl öncesinde ekonominin ciddi şekilde küçülmüş olması. İki yıllık toplam büyümenin sadece yüzde 2.16 olması bunu gösteriyor.
■ Büyümenin arkasının sağlam olmadığı, yatırımlardaki yüzde 1.41’lik küçülmeden de görülüyor. Ekonomi görünüşte büyürken yatırımlar daralmaya devam etmiş. Makine teçhizat yatırımlarındaki artış ise bir yıl öncesindeki düşüşü telafi etmeye bile yetmiyor.
■ Büyümenin sağlığının bozuk olduğunu dış ticaret cephesinde de görüyoruz. İhracat yüzde 1 küçülürken, ithalat yüzde 22.1’lik bir sıçrama yapmış. O kadar ki net dış ticaret büyümeyi 7.2 puan aşağı çekmiş.
■ İthalattaki patlama, stoklardaki büyümenin de üretim artışından değil, kur artışı korkusuyla öne çekilen ithalattan kaynaklandığına işaret ediyor.
■ Bunun bir yansımasını cari açık penceresinde de görüyoruz. Yüzde 4.54’lük büyümeyle cari açığın gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 4.34 gibi yüksek bir düzeye sıçrayıvermiş.
■ İstihdam cephesindeki durum daha da karanlık. Yüzde 4.54’lük büyüme istihdam artışı sağlamak bir yana, bir yıl öncesine göre 602 binlik bir kayıp yaratmış. İstihdamdaki iki yıllık kayıp, 1 milyon 413 bin gibi ürkütücü bir düzeyde.
■ Öyle bir büyüme ki yatırımlar küçülüyor, ihracat küçülüyor, istihdam küçülüyor.
■ Büyüyen ne? Özel tüketim ile kamu harcamaları. Özel tüketim yüzde 5.1, devletin tüketim harcamaları yüzde 6.2 büyümüş.
■ Bu nasıl sağlanmış? Kamu tarafında bütçe açıklarının patlaması ve mali dengelerin tarumar olmasıyla. Özel kesimde ise kamu bankaları başta olmak üzere bankalara baskıyla kredi pompalanması, yani borçluluk artışıyla.
■ Suni yollarla şişirilen borçlanmaya ve aşırı bütçe açıklarına dayanan bir büyüme, sağlıksızdır ve sürdürülemez. Sadece şu an için resmin daha iyi gözükmesini sağlayabilir ama sorunları çözmez, tersine biriktirerek ileriye yığar.
■ Bunun faturası da ileride ekonominin tekrar daralması, krizlerin daha sık ve derin olarak karşımıza çıkması, gelir ve servet dağılımının daha da bozulmasıyla yoksullaşmanın derinleşmesi olur.