“Büyük İstifa”nın önünü kesmenin yolu, insana ve emeğe saygı

Geçen yılın bahar aylarında başta ABD olmak üzere dünya genelinde geniş ölçekteki işten ayrılmalar yaşanırken bu ayrılma dalgası Texas A&M Üniversitesi profesörü Anthony Klotz tarafından “Büyük İstifa” olarak tanımlandı. Bu istifa oranları özellikle teknoloji sektöründe çalışan ve kariyerinin ortalarında yer alan 30 yaş üstü çalışanlarda en yüksek seviyelere ulaştı. Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro, “Küresel olarak milyonlarca çalışan kariyerini yeniden yapılandırıyor. Araştırmalar istifaların en yoğun göründüğü sektörlerin teknoloji, turizm ve perakende sektörü olduğunu ortaya koyarken, finans ve emlak sektörlerinde ise işten ayrılma oranlarının nispeten daha sınırlı olduğuna işaret ediyor. İstifa edenler arasında en büyük payı ise gençler oluşturuyor” diyor.            

Şirketlerin pandeminin dalgalı etkileriyle başa çıkmak ve yetenekleri nasıl elde tutacaklarını yeniden değerlendirmek zorunda olduklarını da ekliyor.              

Momento, hem FinTech sektöründe yaşanan gelişmeler hem de iş hayatındaki dönüşümle beslenen bir ödüllendirme şirketi. “Ödüllendirme sistemleri, şirketlerin çalışanlarına teşekkürüne aracılık ederken, aynı zamanda çalışanların motivasyonunun, bağlılığının, verimliliğinin artmasına da katkı sağlıyor” yorumunu yapan Zeynep Dağlı Kastro, “Esnek çalışma modellerinin şirketler tarafından yoğun bir şekilde kabul görmesiyle iş gücü rekabeti oldukça arttı. Hem mevcut çalışanların bağlılığını sağlama hem de yeni yetenekleri çekme noktasında takdir, ödüllendirme ve yan haklar günümüzde hiç olmadığı kadar önem arz ediyor. Çünkü insanlar emeklerine ve katkılarına saygı duyulduğu sürece bir başarı duygusu hissediyor ve üstlendikleri her görevde buna ulaşmak için çaba göstermeye devam ediyor” bilgisini veriyor. Zeynep Dağlı Kastro ile iş dünyasında yaşanan dönüşümü konuştuk:          

Kar odaklı anlayıştan insan odaklı anlayışa geçiş

“Uzaktan çalışmanın iş hayatına eklendiği, hibrit çalışmanın yaygınlaştığı, kâr odaklı anlayışın terk edilerek insan odaklı anlayışa geçiş yapıldığı yeni normalde; çalışanlar daha esnek çalışma koşulları, daha iyi ücret, sosyal haklar ve kariyer gelişimi arayışında. Dolayısıyla şirketlerin çalışan memnuniyetsizliğini giderme, motivasyonunu ve bağlılığını sağlama ya da artırma noktasında yeni adımlar atmaları gerekiyor. Tam da bu noktada dijital teknolojiler, çalışma dünyasını yeniden şekillendirmek için büyük bir fırsat barındırıyor ama elbette doğru uygularsak.         

Çalışma hayatı özgürleşiyor

“Yeni teknolojiler, iş akışını daha esnek hale getirirken, çalışma hayatını özgürleştiriyor. Yapay zekâ ve robotik teknolojilerin daha da gelişmesi ve iş hayatına dahil olmasıyla daha verimli bir çalışma ortamının sağlanacağını söylemek yanlış olmayacak. Çalışanların beklediği esneklik, güven ve amaç duygusunu yaratmak için neler yapılabileceği üzerine odaklanmak yöneticilerin önceliği haline geldi. Birçok üst düzey yönetici, pandemiden önce etkili becerilerin (güçlü koçluk, mentorluk, güçlü ekipler oluşturma) yanında çalışanlarına dönüşümü gösteren, kolaylık ve ücret dışı faydalar getiren çözümler üzerinde çalışmaya başladılar.”

Esnek yan haklara talep artacak     

“2022’de, hibrit ve uzaktan çalışma trendlerinin devam etmesini ve kurum kültürünü oluşturmakta dijitalleşmenin daha da önem kazanmasını bekliyoruz. Bu kapsamda 2022 yılında ödüllendirme sistemlerine ilginin artmasının yanı sıra Momento gibi insanı odağa alan ve dijital dönüşüme öncülük eden şirketlere talebin daha da artacağı inancındayız. Ayrıca firmalar, içinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürde getirilen yeni düzenlemelerle birlikte çalışanlarının maaş beklentilerini karşılama noktasında şirketlere maliyet avantajı sağlayabilecek çözümler aramaya daha çok yönelecekler. Esnek yan haklara olan talebin artacağını ve 2022 yılında Momento olarak şirketimizin en az 5 kat büyüme gerçekleştireceğini öngörüyoruz.”