Büyük balık mı? Hızlı balık mı?
Mustafa BAŞAR
Yönetim Danışmanı
80’li yılların ortalarına kadar dünya genelinde iş hayatıyla ilgili söylenen bir söz vardı; “Büyük balık, küçük balığı yutar!” 90’lı yıllarla birlikte bu söz geçerliliğini yitirdi. Öyle ki, devrim niteliğindeki teknolojik gelişmeler ve yeni nesil insanların “yeni ihtiyaçları”, yırtık kot pantolonlu genç milyarderlerin ortaya çıkmasını sağladı. Özellikle internet ve iletişim temelli küçük şirketlerin ulaştığı kitleler gerçekten çok büyüktü. 100 yıllık tarihi olan, onlarca ayrı sektörde faaliyet gösteren, yüzlerce şirketten oluşan dev holdingler, on binlerce çalışanının çabalarına rağmen, yıllık ciro ve net kazanç, şirket ve marka piyasa değeri gibi açılardan, kısa süre önce kurulmuş, bünyelerinde az sayıda personel barındıran bu genç girişimcilerin şirketlerince (arama motorları, sosyal medya v.s.) geride bırakıldılar. Çağ, ona ayak uyduranların çağı! Devir, boyutu önemli olmaksızın, hızlı balıkların yükselişe geçtiği devir…
Etrafını çevreleyen koşulları algılayamayan şirketler, onların değiştiğini zaten fark edemezler. Ancak antenleri açık, bulunduğu koşulları ve sahip olduğu avantaj ya da dezavantajların bilincinde olan, tehlike ve fırsatları sürekli göz hapsinde tutanlar da var. Bu konudaki en başarılı şirketlerden biridir Efes Pilsen. Organize/Modern perakende karşısında sürekli kan kaybeden “Geleneksel Kanal”, bu şirketin esas gelir kaynağını teşkil eder.
1991’de Ferhan Şensoy’un dikkat çektiği konuya 2008 yılının Haziran ayında bir projeyle eğilen şirket, bünyesinde OTC (Off Trade Chain) bölümü oluşturdu. Kapalı Kanal olarak adlandırılan Bakkal, Büfe, Tekel- Kuruyemişçi grubu noktalarının sayısal olarak azalmasından büyük zarar gören şirket, bu kanalda dağıtım ve ciro rakamlarını korumak adına satış noktası açmaya başladı. Evet… Kendi satış noktalarını açıyor!!! Projenin başladığı tarihten sadece 2 yıl sonra, kendileri için stratejik olan lokasyonlarda 200’ün üzerinde nokta açıldı. Bölge distribütör ve bayilerini satış noktaları açmak konusunda teşvik eden şirket, genel satın alma, mağaza proje ve dekorasyon gibi işleri kendi bünyesindeki ekiplerine yaptırdı; ilk 6 aylık dükkan kirasını üstlendi; üstelik ilaveten bir miktar bedelsiz birayla bu satış noktalarını ayrıca destekledi. Sonuç mu? Farklı sosyo-ekonomik ve dini sebeplerden ötürü alkollü içecek dağıtım ve satışının düşük olduğu çeşitli il merkezleri (Kayseri, Ağrı v.s.) ve farklı ilçelerde bulunurluk sağlayan şirket, buralarda da ürünlerinin aslında talep gördüğünü ispatladı! OTC projesini daha sonra “Ekomini” adı altında standartların daha belirgin olduğu bir başka projeye dönüştüren Efes Pilsen, günümüz itibariyle hem yıllık artan hedeflerini tutturdu; hem de satın alma aşamasında oldukça şımarık ve fazla talepkar davranabilen organize perakendeciler karşısında yüzlerce kale sahibi oldu. Efes Pilsen’in bu çalışması, alternatif satış kanalı “yaratma”nın ve ticari evrimleşmenin en güzel örneğidir.
Çevresel koşullar bazen devlet eliyle değişebilir. Örneğin ilaç sektöründe en büyük müşteri konumunda olan devlet, hükümetin sağlık alanındaki politikalarının bir gereği olarak, maliyeti düşürmek amaçlı ilaç şirketlerine büyük baskı yaparak, indirime gitmelerini sağladı. Belli ki bu dev ilaç firmaları gerçekten yüksek marjlarla hareket ediyorlarmış ki, bütün firmalar, aynı ürünleri %40’lara varan indirimlere rağmen piyasaya sunmaya devam ediyorlar. Peki ya ülke genelindeki 20.000 Eczane, Onlara ne oldu? Ciroları %40’lara varan oranda düşen Eczaneler portföylerine yeni ürün kategorileri başka firmalar için de alternatif bir satış kanalı olabildiler mi?
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.