Büyük akıllanma çağında, ekonomilerin akıllanmaması düşünülemez!

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

İkiz, üçüz, belki de yarın dördüz diyeceğimiz çok kapsamlı bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Bu yazıda, dönüşümün “dijitalleşme” kısmına odaklanacağız.          

Hayatımızdaki her şey akıllanıyor. Telefonlar, veriler, şehirler, otomobiller… Bu kadar büyük bir akıllanma sürecinde, ekonomilerin akıllanmaması düşünülemez…   

Akıllı ekonomilerin arkasındaki fikir; diğer alanlardan bir adım daha ileri giderek, yapay zeka (AI), 5G ve nesnelerin interneti (IoT) gibi birden fazla zeka sisteminin birlikte çalışmasını gerektiriyor. Her ne kadar şu anda bu teknolojiler birbirinden bağımsız olarak çalışsa da, birlikte çalışmalarının çok daha büyük kazanımlar ve yeniliklerle sonuçlanmasının kaçınılmaz olacağını söyleyebiliriz.        

Yapay zeka, özellikle de jeneratif yapay zeka, ChatGPT gibi uygulamalar aracılığıyla 2023 yılında daha geniş bir bilincin ön saflarına sıçradı ve bugün büyük bir ilgi görüyor. Yapay zeka modellerinin, üretkenliği ve büyümeyi önemli ölçüde artıracak, bireyleri güçlendirecek ve büyük sosyal zorluklara çözüm üretecek şekilde gelişmesi bekleniyor.         

Yapay zeka, sadece gelişmiş ekonomilerin odak konusu değil. Dünya Ekonomik Forumu, yapay zekanın gelişimini Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinde incelemiş.        

MENA’nın akıllı ekonomi araçlarını benimsemesi, dünyanın geri kalanında olduğu gibi, tutarlı bir stratejiden yoksun olsa da, bölgedeki yapay zeka yatırımlarının 2030 yılına kadar 320 milyar dolara ulaşma potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Özellikle Suudi Arabistan, Mart ayında 40 milyar dolarlık bir yapay zeka yatırım fonu sözü vermiş durumda.            

Suudi Arabistan, bölgede hızla azalan içilebilir su kaynağı da dahil olmak üzere, belirli sorunları ele almak için yapay zekayı kullanıyor. MENA bölgesinde, 2050 yılına kadar yılda fazladan 25 milyar metreküp suya ihtiyaç duyacağı tahmin ediliyor. Yapay zeka, deniz suyunu tuzdan arındırma sürecini daha uygun maliyetli ve enerji verimli hale getirmek için kullanılıyor. Yapay zekanın zamanla, süreci daha iyi optimize edeceği, çevresel etkileri azaltacağı ve potansiyel altyapı güvenlik açıklarını tespit etmeye yardımcı olacağı öngörülüyor.

Eşitsizlikler artıyor 

Bu arada endişe duyulan bir konu da şu: akıllı ekonomi teknolojilerinin gerçek dünya uygulamaları çoğaldıkça, erişim ve kullanımın yanı sıra gelişme ve büyümenin de “dengesiz” olacağından korkuluyor.          

MENA bölgesinde, dijital dönüşüm hızına bakıldığında, ağırlıklı olarak Körfez’e odaklandığı görülüyor. Körfez ülkeleri, 2022'den bu yana veri merkezlerine önemli yatırımlar yaptılar ve yüz milyonlarca dolar değerinde büyük ölçekli projelere imza attılar. Körfez ülkeleri; ICT sektörünün büyümesini teşvik etmek, 5G’nin benimsenmesini desteklemek, vatandaşların dijital hizmetlere erişilebilirliğini artırmak ve özellikle veri ve siber güvenlik konularında önemli yatırımları hayata geçiriyor. Fakat benzer uygulamalar, daha yoksul devletlere yansımıyor. 

Dünya Ekonomik Forumu'na göre akıllı ekonomilerin faydalarından yararlanmak için gerekli olan dört temel adım 

GÜÇLÜ YÖNLERE ODAKLANMAK

1- Akıllı ekonomilerin faydalarından tam olarak yararlanabilmek için bölgenin dört temel değişimi takip etmesi gerekiyor. Bunlardan ilki, güçlü yönlerine odaklanmak. MENA gölgesi, her ikisi de veri merkezleri için kilit girdiler olan ucuz elektrik ve bol miktarda kullanılmayan araziye sahip olma konusunda büyük bir avantaja sahip. Doğal avantajlarını kullanarak, enerji arzını hızlı bir şekilde yeşil enerjiye yönlendirmek, daha sürdürülebilir ve daha düşük maliyetli bir enerji piyasası yaratacaktır. MENA bölgesi aynı zamanda, Çin, Avrupa ve ABD ile ticarette, yarı iletken gibi kritik endüstriler için hem “yeşil kıyı” hem de “dost kıyı” konumunu üstlenebilir. Bunun için tabi ki öncelikle fosil yakıt sübvansiyonlarını sonlandırması gerekiyor. Bölge, Dünya Ekonomik Forumu’nun Enerji Dönüşümü Endeksi 2023’e göre önemli bir ilerleme kaydetmiş olmasına rağmen, hala fosil yakıtlara yılda 500 milyar ila 600 milyar dolar harcamaya devam ediyor. Oysa bu yatırımlar, sosyal güvenlik veya akıllı ekonomi yatırımlarına yönlendirilebilir. 

YAPAY ZEKANIN KAPSAYICI VE ÖNYARGISIZ BİR ŞEKİLDE ÇALIŞMASINI SAĞLAMAK 

2- MENA bölgesinin, yapay zekanın kapsayıcı ve önyargısız bir şekilde çalışmasını destekleyecek daha fazla girişimde bulunması gerekiyor. Şu anda, dil öğrenme (LLMs) modelleri için, içeriğin sadece yüzde 0,7’si Arapça. Geçen yıl Mayıs ayında Abu Dabi, yapay zeka modeli Falcon 40B’yi açık kaynak haline getirdi, Temmuz 2023’te Arapça’yı destekleyen ilk LLM olan Jais yayınlandı ve bu yıl Mart ayında Suudi geliştiriciler, yalnızca Suudi veri setleri kullanılarak eğitilen bir LLM olan Mulhem’i yayınladı. 

KAMU-ÖZEL SEKTÖR ORTAKLIKLARINI SÜRDÜRMEK 

3-Yapay zekanın gelişiminde, özel sektör-kamu iş birlikleri çok önemli bir rol üstleniyor. Bugün dünya genelinde yaşanan gelişmeler, sadece kamu alanı tarafından ele alınamayacak kadar büyük. Özel sektörün bu dönüşümün ortağı olması ve bunu yaparken de küresel sahnede güçlü bir rekabet avantajı yaratması gerekiyor. Bu bağlamda bir örnek vermek gerekirse; Microsoft’un Abu Dabi’nin yapay zeka grubu G42’ye 1,5 milyar dolar yatırım yapacağını duyurması doğru yönde atılmış bir adım… 

BÖLGE İÇİ ENTEGRASYONU SAĞLAMAK 

4-Akıllı ekonomilerin gelişiminde önemli olan dördüncü alan ise entegrasyon. MENA, yüzde 18’lik bölge içi ticaret oranı ile dünyanın en az “entegre” olmuş bölgelerinden biri konumunda. ‘Ölçek’ önemli bir unsur ve pazar ne kadar büyük olursa, bölgenin yatırımcılar için o kadar cazip hale geleceğini söylemekte bir sakınca yok. MENA’nın parça parça değil de bir bölge olarak faaliyet göstermesi, ihtiyaçlarına uygun teknolojiler geliştirmesini daha olası bir hale getirecek. Petrol zengini devletler bu tür bir politika geliştirecek sermaye ve yeteneğe sahipler, ancak bunu bölge geneline yaymaları gerekiyor. Entegrasyon, Fas ve Tunus gibi ülkelerde atılan yeni adımları bölge geneline daha eşit bir şekilde yaymak için önemli. Fas, kısa süre önce ülkeyi bölgesel bir yapay zeka merkezine dönüştürmeyi amaçlayan Fas Uluslararası Yapay Zeka Merkezi’nin açılışını yaptı. Tunus yapay zeka ve teknoloji sektörleri de kayda değer atılımlar gerçekleştirdi. Alman merkezli BioNTech’in InstaDeep’i 550 milyon dolara satın almış olması bunun en somut örneklerinden.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar