Bütçe rahat ama kamu borçlanıyor
Açıklanan bütçe rakamlarına bakınca olumlu bir tablo var ortada ama öte yandan buna rağmen Hazine’nin borçlanması artarak devam ediyor. Oysa normal şartlarda bütçe açığı finansmanı baskısının olmadığı bir ortamda Hazine’nin piyasadan yaptığı borçlanmanın da azalması, en azından yılbaşında öngörülene göre artmaması beklenirdi.
Merkez yönetim bütçesine ilişkin detaylar Hazine ve Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün sitesinde var. Yılın ilk 11 ayında bütçedeki 2 trilyon 567 trilyon liralık harcamaya karşın 2.547 trilyon lira gelir elde edilmiş. Bütçe 20.4 milyar lira açık verirken, faiz harcamaları hariç bakıldığında 272.2 milyar liralık bir fazla oluşmuş. Bir ölçüde enflasyon ve kur artışlarının etkisiyle olsa da vergi gelirleri yüzde 103 artmış. Bunlar pozitif rakamlardır.
Bütçe tarafında bunlar olurken kamu finansmanı tarafında ise Hazine Kasım sonu itibariyle 350 milyar lira borçlanmış. Ve borçlanması 2022 yılı borçlanma üst limiti olan 293.5 milyarı aştığı için 200 milyar liralık ek borçlanma yetkisi aldı. Yetki geçen hafta Meclis’te kabul edilen torba kanunda yer aldı.
Hazine’yi yakından takip eden uzmanlar 20 milyar liralık bütçe açığına karşın 500 milyar liralık borçlanmaya doğru giden Hazine’nin hem Aralık ayındaki harcama artışına hem de daha sonraki aylarda yapılacak seçim öncesi harcamalara hazırlık yaptığını söylüyorlar. Erken yaşta emeklilik ve 3600 Ek Gösterge yüküne hazırlık yapıldığını anlatıyorlar. Kamu bankaları destekli ucuz kredi hazırlığı olduğunu söylüyorlar. Yani borçlanmayla sağlanacak kaynaklar bir anlamda seçim ekonomisinin finansmanında kullanılacak.
Hazine ise 2022’yi güçlü kasayla bitirmek ve 2023’teki borçlanma ihtiyacını piyasayı bozmadan yapmak amacıyla ek limite ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.
Görüntü belli. Piyasalara para pompalanacağı bir döneme giriyoruz. Seçim öncesi yapılan asgari ücret artışları, kamu çalışanları ve emeklilere yapılacak ayarlamalar; esnaf ve sanatkarlar ile şirketlere sağlanacak düşük faizli KGF kredileri ve bireylere sağlanacak konut kredilerinin damgasını vuracağı bir dönem olacak bu. Ayrıca gelecek yılın ilk ayları hem iç borç hem de dış borç geri ödemeleri açısından yoğun bir dönem olacak. Sadece 2023’ün ilk üç ayında 185 milyar lira itfa bulunuyor.
Böylesi, zor bir dönemde Hazine’nin yaklaşan itfalara karşı şimdiden hazırlık yapması anlaşılabilir bir durum ancak borçlanmaların artması demek kamunun özel sektörün kullanabileceği fon piyasasından daha fazla para çekmesi demektir. Artan borçlanma aynı zamanda kamunun faiz yükünün artması anlamına geliyor. Artan borçlanmalarla finanse edilecek harcamalar ise zaten ciddi bir sorun olan enflasyonun yüksek kalması demektir.