Bütçe dengesini alt üst eden fakat mahiyeti yeterince anlaşılamayan 802 milyar TL
Ahmet Arslan
CPA, MBA
2023 yılı merkezi yönetim bütçesi Aralık ayına kadar istikrarlı bir şekilde giderken Aralık ayında beklenenin üzerinde bir açıkla karşılaşmıştır.
Söz konusu açığın başlıca kaynağı “07-Sermaye Transferleri” kodunun “7.1.90.90. Sınıflandırmaya Girmeyen Diğer Kurum, İşletme ve Hane Halkına Yapılan Sermaye Transferleri” alt kodunda yer alan 622.720.987.000 TL’dir. Söz konusu harcama kaleminden yıl boyunca yapılan harcamaların toplam tutarı ise 801.613.577.000 TL’dir.
Kamuoyunda da kısmen tartışılan söz konusu harcamanın deprem harcamaları veya kentsel dönüşüme ilişkin olduğu da dillendirilmiştir.
Yayımlanan bütçe istatistiklerinde “7.1.90.26 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşüm Giderleri” kodundan yapılan 3 Milyar TL tutarında bir harcama bulunmaktadır. Dolayısıyla, yukarıda zikredilen harcamanın kentsel dönüşüme ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır.
Analitik bütçe sınıflandırmasına göre, Sermaye Transferleri; sermaye birikimini amaçlayan ve sermaye nitelikli mal ve hizmetlerin yani inşaat ve altyapı harcamalarının finansmanı amacıyla bütçe dışına yapılan karşılıksız ödemeleri ifade etmektedir.
Yıl bazında toplam 802 milyar TL’yi bulan ve fakat mahiyeti harcamaların ekonomik sınıflandırması tablosundan anlaşılamayan söz konusu harcamanın mahiyetini anlayabilmek için harcamaları fonksiyonel sınıflandırma ve program sınıflandırması bazında irdelemek gerekmektedir.
Genel Yönetim Mali İstatistikleri bölümünde “2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Harcamaları Ay İçi Gerçekleşmeleri (Program Sınıflandırması)” cetveli incelendiğinde bu büyüklükteki bir harcama sadece “2 Şehircilik ve Risk Odaklı Bütünleşik Afet Yönetimi” kodunda yer almaktadır.
Ayrıca, aşağıda yer alan “2023 Yılı Aralık Ayı Merkezi Yönetim Fonksiyonel Ve Ekonomik Sınıflandırma Düzeyinde Bütçe Giderleri” cetveli incelendiğinde bu büyüklükteki bir harcama “Genel Kamu Hizmetleri” “Sosyal Güvenlik ve Sosyal Yardım Hizmetleri”, ve “Ekonomik İşler ve Hizmetler” kodlarında yer almaktadır.
Matriks (kesişme) yoluyla bakıldığında ise, sermaye transferlerinin neredeyse tamamının (807.163.207.000 TL) Sosyal Güvenlik ve Sosyal Yardım Hizmetleri’ne denk geldiği (tabloda gri renkle işaretlediğimiz) anlaşılmaktadır.
Bu durumda, sermaye transferlerinin yeni konut inşası veya altyapı yatırımları için değil, sosyal yardımlara yönelik olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, söz konusu harcamanın program sınıflandırmasında neden “2 Şehircilik ve Risk Odaklı Bütünleşik Afet Yönetimi” koduna kaydedildiği anlaşılamamaktadır. Söz konusu kaydın bir sınıflandırma hatası da olabileceği düşünülmektedir.
Ayrıca, analitik bütçe sınıflandırmasına göre, Sermaye Transferleri; bütçe dışına yapılan sermaye nitelikli karşılıksız ödemeleri ifade ettiğinden söz konusu ödemelerin merkezi yönetim bütçesi dışındaki hangi fon veya kuruma yapıldığı da anlaşılamamaktadır.
Öte yandan, bu büyüklükteki bir harcamanın uygun bir kod yerine “7.1.90.90.Sınıflandırmaya Girmeyen Diğer Kurum, İşletme ve Hane Halkına Yapılan Sermaye Transferleri” koduna kaydedilmiş olması uluslararası standartlarla uyumlu mali raporlamayı amaçlayan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun esasları arasında yer alan şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Şeffaflık ve hesap verebilirlik 5018 sayılı Kanun’da kamu maliyesinin temel ilkeleri ile bütçe ilkeleri arasında sayılmıştır.
Şeffaflık ilkesi gereğince devletin mali işlemlerinin normal vatandaşın anlayabileceği açıklık ve netlikte raporlanması gerekmektedir.
Kaldı ki, kanunda “Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri tarafından sağlanan teşvik ve desteklemelerin bir yılı geçmemek üzere belirli dönemler itibarıyla kamuoyuna açıklanması” mali saydamlığın gerekleri arasında sayılmıştır.
Bu nedenle, 802 milyar TL gibi büyük bir bütçe giderinin mali istatistiklerde “diğer” kalemleri arasında yer alması ve söz konusu giderin hangi işler için bütçe dışındaki hangi kuruma veya fona aktarıldığının dipnot şeklinde bile açıklanmaması şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından büyük bir eksikliktir.
Sonuç;
Mali istatistik verilerinin ancak ayrıntılı olarak incelenmesi sonucunda 802 milyar TL büyüklüğündeki sermaye transferinin afete maruz kalan yerlerdeki sosyal yardımlara yönelik olduğu anlaşılmakla birlikte söz konusu kaynağın bütçe dışındaki hangi fona veya kuruma aktarıldığı anlaşılamamaktadır. Söz konusu bilgilerin mali istatistiklerle beraber kamuoyuna açıklanması şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri bakımından büyük önem arz etmektedir.