Bursa için güçbirliği zamanı...
Güney Marmara’nın çekim merkezi Bursa, yatırım almaya devam ediyor. Özellikle İstanbul ve civarındaki sanayinin bu bölgeye ilgisi hayli yüksek. Kentteki sanayi bölgelerinde kalan arsaların gerek fiyat yüksekliği gerekse metrekare olarak yetersizliği yeni alan arayışlarını da sürekli gündemde tutuyor. Sanayi alanı talebi pandeminin getirdiği ekonomik zorluklara rağmen eksilmeden artıyor. Yeni yatırımlara yön verebilmek için Deri OSB’de statü değiştirildi, karmaya dönüştürüldü. Teknosab’ın alanının genişletilmesi üzerine kafa yoruluyor. Kentin doğusunda yerli ve milli sermaye ile kurulan Yüksek Teknoloji Sanayi Bölgesi adım adım ilerliyor. KOBİ’lerin dört gözle beklediği KOBİ OSB için yer aranıyor.
Tüm bu yatırımların planlı ve sağlıklı olabilmesi için kuşkusuz yerel yönetim ve iş dünyasının güçbirliği yapması şart. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş plansız kentleşme ve sanayileşmenin sorunları ile boğuşurken adeta yoğurdu üfleyerek yiyor ve sorunlu yeni alanlar açılmaması için zaman zaman iş dünyası ile karşı karşıya kalsa da ince eleyip sık dokuyor.
Geçtiğimiz günlerde Başkan Aktaş, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay ve kente yön veren sektörlerin temsilcileri ile biraya geldi. Hedef Bursa’yı geleceğe taşıyacak projelerde toplumun tüm kesimleriyle istişare halinde ortak aklı devreye almak. ‘Çalışan, Üreten Bursa İçin Omuz Omuza’ adı verilen buluşmaların ilkinde Başkan Aktaş, Büyükşehir Belediyesi olarak son 3 yılda hayata geçirdikleri projeleri iş dünyası temsilcilerine anlattı. Bursa’nın gelecek vizyonunun gerçekleşmesi için toplumun tüm kesimlerine önemli görevler düştüğünü hatırlattı. Belediye olarak kadim özellikleri muhafaza ederken, modern Bursa’yı inşa etmeye çalıştıklarını vurguladı. Bursa’nın bulunduğu konuma iş dünyasının katkıları ile geldiğini daha iyi yerlere getirmek için de güçbirliğine ihtiyaç olduğunu kaydetti. Stratejisini de “Katma değeri yüksek sanayi, nitelikli turizm, yeşile bezenmiş, tarihi özelliklerini en iyi şekilde koruyan ve modern yüzünü sağlıklı geliştiren Bursa” olarak açıkladı. “Bu konuda bizim en çok güvendiğimiz, inandığımız sizlersiniz. Aldığımız bu emaneti en iyi şekilde bizden sonrakilere teslim etmekten başka hesabımız yok” diye de ekledi.
İş dünyasını temsilen konuşan İbrahim Burkay da tarihte merkez olmuş birçok kentin yerel dinamiklerin görevini yapmamasından dolayı kaybolduğunu hatırlatarak, bir kentin coğrafyasında tutunabilmesi için coğrafi zenginlik, tarihi kültürel miras ve yerel dinamikler gibi 3 temel nedene ihtiyaç duyulduğunu hatırlattı. Bursa’nın üretim ve ihracat profilinin Türkiye’nin hiçbir kentinde olmadığını ifade etti Bursa’nın her alanda Türkiye’nin merkezi olması adına yürüttükleri projeler; TEKNOSAB, KOBİ OSB, UYEM, Model Fabrika, BUTEKOM ve GUHEM ile ilgili bilgiler verdi. Burkay’ın açıklamalarının satır arasında belki de önemli ayrıntı ‘Bursa’nın daha fazla üretime odaklanması ve büyümesini üreterek sürdürmesi gerektiğini’ belirtmesiydi. Burkay, kentin tarım ve sanayi alanlarına ilişkin rakamlar da vererek bir anlamda ‘kent sanayiye doydu’ söyleminde bulunanlara da göndermede bulundu. Bursa’nın mevcut mekansal planlamasında sanayi ve depolama alanlarının 11 bin kilometrekarelik toplam yüzölçümü içerisinde binde 8’lik paya sahip olduğunu, buna karşın sanayinin kent ekonomisine sağladığı katma değerin yüzde 46’ya ulaştığını da ekledi. Bursa iş dünyası olarak Büyükşehir Belediyesiyle birlikte kente değer katmaya devam edeceklerini de ifade etti.
Çok ortalara dökülmese de Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın iş dünyasının yeni sanayi alanları açılmasına dönük taleplerine olumlu bakmadığı biliniyordu. İlki yapılan bu istişare toplantısını önemsiyorum. Çünkü yerel yönetim ve iş dünyası bir olamaz ve güçbirliği yapamaz ise kentin sağlıklı gelişiminden söz etmek zorlaşır. Bundan da en çok kent ve ülke ekonomisi, yanında kentte yaşayanlar olumsuz etkilenecektir. Her iki tarafın da hassasiyetleri dikkate alınarak elbette ortak bir yol bulunacaktır. Unutmayalım başka Bursa yok. O nedenle şimdi hemen güçbirliği zamanı...