Bu yıl zeytin üreticilerinin yüzü gülüyor, hasat bereketli geçiyor

Fatoş KARAHASAN
Fatoş KARAHASAN Markalar & İçgörüler

Komili’nin 22-23 Ekim 2022 tarihlerinde Ayvalık’ta gerçekleştirdiği 25. Zeytin Hasatı’nda üreticilerin yüzü gülüyordu. Ağaçlar zeytin doluydu.

2022-2023 bir rekor yılı olacağa benziyor.

2020-2021 döneminde Türkiye’nin toplam zeytin üretimi 173 bin ton civarındayken, geçen yıl 240 bin tondu.  Bu yıl, İtalya’nın 300 bin ton, İspanya’nın 1 milyon ton, Türkiye’ninse 400 bin ton zeytin üretmesi bekleniyor. 

Zeytinyağı tüketimimiz düşük

Zeytin üretimindeki artışa rağmen, Türkiye’de kişi başı yıllık zeytinyağı tüketimimiz artmıyor.  Avrupa Birliği’ndeki Yunanistan, İspanya, İtalya ve Portekiz gibi üretici ülkelerde 2019 yılındaki zeytinyağı tüketimi, kişi başı 5 kg’ın üzerindeyeken bizde rakam tüm çabalara rağmen 2 kg sınırını aşamıyor.

Zeytinyağı bu topraklar için çok önemli bir kültürel değeri ifade ediyor. Zeytin yetiştiriciliğinin ilk kez M.Ö. 4000 yıllarında Anadolu'da başladığını ve buradan Akdeniz'in diğer ülkelerine yayıldığını biliyoruz. Bilimsel birçok yayına göre tipik bir Akdeniz bitkisi olan zeytin ağacının anavatanın Anadolu'nun Mardin, Kahramanmaraş ve Hatay üçgeni olduğuna inanılıyor.

Zeytinyağı sektörünün lideri olan Komili tüketimin artması için yıllardır üreticilere destek veriyor, iietişim çalışmalarına kaynak ayırıyor. Pazarlama projleri gerçekleştiriyor.  Bunge Gıda Türkiye Ülke Lideri Turgut Yeğenağa, “Kuşaklar Boyu Yaşasın Diye” sloganı altında topladığı sosyal sorumluluk projelerini , “zeytin ağacını korumak, zeytinyağı kültürünü 7’den 70’e yaymak ve öğrencisinden çiftçisine, toplumun tüm bireylerini kapsayan, doğal olanı yaşatan, koruyan ve gelecek kuşaklara aktaran oldukça kapsamlı projeler” cümlesiyle ifade ediyor.

25. Ayvalık Zeytin Hasatı için renkli bir program

22-23 Ekim 2022 tarihlerinde Ayvalık’ta düzenlenen 25. Komili Zeytin Hasatının açılışını usta sanatçılar Erkan Can ve Güven Kıraç yaptı.  Hasat boyunca Yazar ve  Şef Ömür Akkor, yemeklerin zeytinyağı ile olan bağını anlatarak ve tattırarak misafirlere özel bir deneyim yaşattı. Ege’nin yöresel dansları gösterisinin ardından toplanan zeytinler Özgün Zeytin’in sıkım tesisine götürülüp zeytinyağına dönüştükten sonra şişelendi. Ömür Akkor’un tasarladığı hasat akşam yemeği menüsü, yörenin ünlü şefi Ekrem Yanbolluoğlu ve ekibi tarafından Kuzey Ege’ye ait zeytinyağı ve coğrafyanın kendi ürünleri ile hazırlandı.

Hasat programının ikinci gününde Komili’nin “Kuşaklar Boyu Yaşasın Diye” çatısı altında yürüttüğü Anıt Ağaç Projesi ile tescillenerek koruma altına alınan 1105 yaşındaki bir anıt ağaca ziyaret gerçekleştirildi.

Sürdürülebilirlik çalışmaları sürüyor

Komili ekibi zeytinyağı ve kültürünün kuşaklar boyu yaşaması hedefiyle pek çok proje gerçekleştiriyor. Ağaçların korunması ve  anıt ağaçların kayıt altına alınması amacıyla  bugüne kadar 25 milyon zeytin ağacını tarandı

Bunge Gıda Türkiye Ülke Lideri Turgut Yeğenağa çalışmaları şu cümlelerle özetliyor: “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz Anıt Ağaç projemiz kapsamında yaşlı ağaçları kayıt altına alıyoruz. 2018 yılında başlayan projemiz kapsamında şu ana kadar Balıkesir Ayvalık ve Manisa’da bir kısmının tescili tamamlanmış bir kısmı da hala prosedürü devam eden toplamda 310 ağacımız bulunuyor. Kanunen zeytin ağaçları kesilemiyor fakat maalesef sökülerek yerleri değiştirilebiliyor. Projemiz kapsamında anıt ağaçlar tescillendikten sonra yerleri değiştirilemiyor böylece koruma altına da alınmış oluyorlar. Bu sebeple de kültürün devamlılığı ve gelecek nesillere aktarımı açısından da projenin bizim için önemi çok çok büyük. Biz Komili olarak Türkiye’nin anıt zeytin ağacı haritasını çıkarmak istiyoruz. Bunun için de şimdi projemizin hedefinde tüm Türkiye bulunuyor.”

Komili kitapları

1878 yılından beri faaliyette olan Komili zeytinyağı  sözcüğüyle özdeşleşmiş bir marka. Son yıllarda,  Anadolu lezzetlerini ve tarihini anlatmak amacıyla 12 farklı kitap projesi yaratan kuruluş önemli bir arşivin oluşmasına yardımcı oldu.

Ömür Akkor’un hazırladığı kitaplar Türkçe ve İngilizce  olarak basıldı. Ayrıca, bu içerik kurluşun web sitesinde  bedelsiz olarak sunuluyor. Bu yılki hasat için  Özcan Yüksek ve ekibinin hazırladığı Zeytin Epitom da zeytinyağı kültürü arşivimize çok değerli bir eser kattı. Komili, çocukları zeytin ağacı ve zeytinyağının sağlığı ile tanıştırmak için de çeşitli eğitim programları geliştiriyor.

Komili’nin son projesi ise henüz duyurusu gerçekleşmemiş olan “Zeytin Kitabı: Bir tür, bir mekân, bin kültür” isimli çalışma.  Unesco ile iş birliği içerisinde süren bu kitapta Anadolu’da zeytinin 12 bin  yıllık hikayesi, insan ve zeytin ilişkisi anlatılıyor. Projede Anadolu’da çalışmalarına halen devam eden beş kazı başkanı ve dört akademisyen yer alıyor. İngilizce ve Türkçe basılacak ve iki cilt olarak hazırlanan kitabın birinci bölümü tamamlanmış durumda.  Kitaptaki bilgilerden derlenen ilk rapor UNESCO’ya teslim edildi. İkinci raporun da 2023’te teslim edilmesi halen çalışmalar sürüyor.

Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü

Komili, üç fabrikasında sıfır atık felsefesiyle üretim yapıyor. Çalışanlarına, çiftçilere ve bölgeye değer katmak için projeler geliştiriyor.  Bölgesel üreticilerle el ele vererek iyi tarım uygulamalarının desteklenmesi ve zeytinyağı kültürünü geleceğe taşımak için çalışmalar yürütüyor.

Bu kapsamda Bunge Gıda Türkiye ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) arasında gerçekleştirilen iş birliği ile Komili Zeytinyağı, EBRD’ninsponsorluğunda Ayvalık’ta kurulacak “Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü” için çalışmalar yürütülüyor. . Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü açıldığında öncelikli olarak kadın zeytin çiftçileri yetiştirme, iklim dostu, sürdürülebilir ve verimli çiftçilik pratiklerini öğretme ve organik zeytin üretimini destekleme başta olmak üzere üç temel amaca hizmet edecek. Komili Zeytin ve Zeytinyağı Enstitüsü ile 480 kadın zeytin çiftçisinin çiftçilik becerilerini geliştirmek ve kadın iş gücüne odaklanan bir eğitim ortamı sağlanması hedefleniyor.

TEGV  Van’da yılda 4 bin çocuğa eğitim verecek tam donanımlı bir tesis  yarattı

Bir çocuk değişirse, Türkiye değişir”” inancıyla 27 yıldır eğitime destek veren TEGV, son olarak Van’da modern ve tam  donanımlı bir eğitim parkını hizmete açtı.

23 Ocak 1995’te başta rahmetli Suna Kıraç olmak üzere, bir grup sanayici, yönetici ve akademisyenin girişimi ile devlet tarafından verilen temel eğitime destek olmak amacıyla kurulan TEGV, 27 yıldır çocuklarımıza ve gençlerimize tesisler kazandırıyor.

Türkiye genelinde, 24 ilde 8 Eğitim Parkı, 29 Öğrenim Birimi ve 18 Ateşböceği ile toplam 55 etkinlik noktasında çocuklara eğitim desteği veren kuruluş, son olarak Van’daki eğitim parkını hizmete sundu.  Eğitim parkı, 2008’de hayatını kaybeden TEGV miras bağışçısı merhum Nirun Şahingiray’ın adını taşıyor.

90 bin gönüllüyle birlikte  3 milyon çocuğa eğitim desteği

TEGV, kamuyla ve yerel yönetimlerle birlikte hareket ediyor. Devletin verdiği eğitime katkı sağlamak amacıyla, çocuklarımıza 21’inci yüzyılın becerilerini kazandırmaya çalışıyor.TEGV Yönetim Kurulu Başkanı Oktay Özinci’nin verdiği bilgiye göre, TEGV bugüne kadar Türkiye çapında 90 binin üzerinde gönüllü ile 3 milyonu aşkın çocuğa eğitim desteği sağladı.

Çok yönlü ve bol imkanlı bir yapı

Van Nirun Şahingiray Eğitim Parkı, 5 milyon TL’lik bir yatırımla inşa edildi. Nakit desteği veren bağışçıların yanında pek çok kuruluş tesise ayni yardımda bulundu. 1.850 m2’lik kapalı ve 12.900 m² açık alana sahip olan eğitim parkında, 120 kişilik çok amaçlı salon, yüksek tavanlı geniş oturumlu tasarlanmış kütüphane, 2 Tasarım ve Beceri Atölyesi, Bilgi ve Teknoloji Odası ile 7 etkinlik odasının yanı sıra fiziksel etkinliklere olanak sağlayacak şekilde; futbol sahası, basketbol sahası, tenis kortu ve çok amaçlı spor sahası ve  çocukların tarım deneyimini yaşayabilecekleri bir tarım alanı yer alıyor.

Sürdürülebilir yeşil bir kampüs

Van Nirun Şahingiray Eğitim Parkı, ‘yeşil’ bir kampüs olarak inşa edildi. Yapının çatısında toplanan yağmur suyu depolanarak bahçe sulamasında tekrar kullanılacak.  Gri su arıtma sistemiyle atık sular ıslak hacimlerde tekrar değerlendirilecek. Yıllık elektrik tüketiminin neredeyse tamamı güneş panellerinden elde edilen enerjiyle sağlanacak.

Açık alanlar,  söğüt, akasya, çam ve çeşitli meyve ağaçlarından oluşan zengin ve bakımlı ağaç dokusu gözetilerek kalan boşluklara yerleştirilmiş. Mevcut ağaçların hiçbirinin kesilmemiş.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar