Bu yıl 2024’ten daha mı iyi olacak?

Servet YILDIRIM
Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Geçen yıl bugünkü başlık “Bu yıl 2023’ten daha mı iyi olacak?”tı. Tahmin sezonu açılmış, 2024 öngörüleri paylaşılmaya başlanmıştı.

“Bu tahminlerin çoğunun tutmayacağını biliyoruz. Bordrosunda en iyi okullardan mezun onlarca analisti, ekonomisti ve stratejisti çalıştıran, çok gelişmiş yazılımları kullanan dev finans kuruluşları bile öngörülerinde ciddi şekilde yanılabiliyorlar. Bu nedenle tahminlere bakarken beklentiyi düşük tutmakta fayda var çünkü tahminler genellikle revize edilmek için yapılıyor” diyerek başlamıştık o yazıya. Aynı rezervi bu yıl da koyarak öngörülere başlamak gerekir.  

Küresel ekonomide 2025’te ne olur?

- Dünyada faiz indirimleri yıl ortasında son bulabilir. Faiz çıkarken de inerken de öncü olan Fed şimdilik mutlu görünüyor. Biliyorsunuz; Fed mutlu olunca dünyanın gerisi mutlu olmuyor ama Fed mutsuz olunca herkesi mutsuz edebiliyor.

- Enflasyon 2024’te küresel çapta düşüşe geçti. Bu yıl ise birçok ülkede dibi görebilir.

- 2020’de başlayan tedarik zinciri sıkıntıları ve yüksek işsizlik yerini toparlanmaya bıraktı. Ancak toparlanmaya rağmen birçok ülkede büyüme sorunu vardı, bazıları resesyonu bile tattı. Bu yıl ise büyüme özellikle yıl ortasına doğru canlanabilir. Bu arada her daim bir gözünüzü Çin’den ayırmamakta fayda var. Çok büyük ve dünyanın geri kalanı ile etkileşimi çok fazla. Yani bulaşıcılığı yüksek bir ekonomi. Bazı sorunları var ama ülkedeki yönetim, krize sokmadan götürme konusunda çok dikkatli ve gerekeni yapmaya hazır. Gerektiğinde hemen teşvikleri devreye sokabiliyor.

- Küresel ısınma önemli bir tehdit olmaya devam edecek. 2024, kayıtlar tutulduğundan beri en sıcak yıldı. Çok büyük ihtimalle 2025’te sıcaklıklar daha da artacak. İklim kaynaklı şokları daha sık yaşayacağız. Ama buna rağmen iklim duyarlılığı azalmayı sürdürebilir. Yenilenebilir enerji ve elektrikli araç yatırımları devam etse de doğal gazın önemi artarak devam edecektir.

- Enerjide kriz olur mu? Arz ve tedarik tarafındaki aksaklıklara bağlı olarak belki kısa süreli krizler yaşarız ama 2024’t olduğu gibi 2025’te de uzun süreli bir enerji krizi olmayabilir. Enerji fiyatlarında da bir sıçrama mümkün görünmüyor. Orta Doğu’daki onca gerilim ve çatışmaya rağmen Brent petrolün varili 80 doların altında seyrediyor. Arz artıyor, talep nispeten durgun ve stratejik rezervler dolu. Üstelik Trump geliyor; yani ABD üretimi arttıracak. Ortadoğu’nun dünya petrol arzında payının azalması, ABD’nin payının artması, küresel çapta enerji verimliliğinin yükselmesi, yenilenebilir enerjinin daha fazla kullanılır olması enerji şoklarına karşı dayanıklılığı arttırıyor. Bence fiyatların yönü aşağı doğru.

 

-Dolar 2025’e güçlü, Euro zayıf girdi ama doların aşırı değerli hale geldiği de gözden uzak tutulmamalı. Altın ise son dönemde geriledi ama ne derler “altın çamura düşse de değerinden bir şey kaybetmez.” Aşırı değerli dolar, düşen faizler ve devam eden jeopolitik belirsizliklerin olduğu bir ortamda 2024 kadar olmasa da portföylerde bir miktar tutulmalı. Geçen yıla damgasını vuran bir de teknoloji hisseleri vardı. “Muhteşem yedili” denilen yedi büyük teknoloji firmasının S&P500 ‘ün piyasa kapitalizasyonu içindeki payı yüzde 33’ü aşmıştı. Bence teknoloji hisselerinde yön hala yukarı doğru.

 

- Türkiye’de iş dünyasının ihtiyatlı yaklaşımı sürse de dünyada hükümetlerin ve şirketlerin sermaye yatırımları hızlanabilir. Benzer öngörüleri yapan dünyanın önde gelen yatırım bankaları, yatırımlara adres olarak özellikle yapay zeka ile enerji ve askeri savunmadan siberine kadar her türlü güvenlik sektörüne işaret ediyorlar.

 

- 2024’tediijitalleşme ve uzaktan çalışma uygulamaları pekişti. Yapay zekâ, sosyal medya ve dijital teknolojilerin etkisi arttı. Özellikle yapay zekâ neredeyse herkesin ajandasına girdi. Bu yıl yapay zekâ uygulamaları daha belirgin ve görülür hale gelebilir. Otomasyon, sağlık sektörü, eğitim ve iş dünyası gibi alanlarda yapay zekâ çözümleri hızla artıyor. Dünyada birçok ülke özellikle yaşlanan Avrupa verimlilik sorununu yapay zekâ kullanımı yoluyla aşmak isteyebilir.

- Geçen yıl sıcak çatışmalar artarak devam etti. Soğuk çatışmalar ise hiç ara vermedi. Silahlı çatışmalar sayı olarak ikinci dünya savaşından bu yana hiç bu kadar fazla olmamıştı.

Sıcak savaşlar devam eder mi? Bilmiyorum ama ticaret savaşlarının artarak devam edeceği kesin.

- Ukrayna’da savaş 2024’te de devam etti. Rusya, Ukrayna ve Avrupa bu savaştan ciddi zarar görürken ABD bir askerinin burnu bile kanamadan Avrupa ve Ukrayna üzerinden Rusya’ya ayar vermenin tadını çıkarttı. Yani Rusya, Ukrayna ve Avrupa cefasını çekti; ABD sefasını sürdü. Şimdi gözler ABD’ye döndü. Ocak ayının 20’sinde başkanlık koltuğuna oturacak olan Trump bir umut yarattı. Krizde bu yıl yeni bir safhaya geçilebilir.

- Suriye konuşulmaya devam edecek çünkü Suriye meselesi kolay çözümlenecek bir mesele gibi görünmüyor. Çok fazla oyuncu var. Zengin petrol ve gaz yatakları olmamasına rağmen herkesin bir eli ve hatta İsrail’in ise iki eli Suriye’de bulunuyor. İran ve Rusya’nın ilgisini kaybetmesi de beklenmemeli. Suriye 2025’te de rahatsızlık yaymaya devam edecek. En azından bize rahatsızlık vermeye devam edebilir.

Geçen yılki yazıyı “Ama siyah kuğuları unutmayın” diye sonlandırmıştık. Bu yıl da aynı uyarıyı yapmak da fayda var. Siyah kuğu derken Çin’in dahil olduğu bir çatışma, küresel ısınma kaynaklı olumsuz koşullar, Rusya’nın yeni bir hamlesi, Hindistan-Pakistan gerilimi, Ortadoğu’da yeni bir kriz, Kuzey Kore’den çılgın bir hamle ya da İran ilişkili çatışmaları kastetmiyoruz. Çünkü bunlar siyah değil gri kuğular. Düşük olasılıklı olsa da öngörebiliyoruz ama ihmal ediyoruz. Siyah kuğuyu ise şu anda bilen yok. Adı üzerinde siyah kuğu. Bundan dolayıdır ki, siyah kuğuları tahmin etmeye çalışmak yerine ekonomileri ve şirketleri bu tür şoklara karşı dayanıklı hale getirin.

Bir sonraki yazıda Türkiye ekonomisinin görünümü ile devam edeceğiz.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
SERVET YILDIRIM YAZDI 02 Aralık 2024