Bu mali yapılarla UEFA bir hayal!
Süper Lig 12 Haziran Cuma günü, 3 aylık aradan sonra kaldığı yerden tekrar başladı. Kalan sekiz hafta oynanarak tamamlanacak. Bu arada geçen hafta medyaya düşen bir haber vardı ki; bu habere göre, Trabzonspor UEFA Finansal Fair Play kurallarına uyum ve buna ilişkin taahhütleri yerine getirmediği gerekçesiyle bir yıllığına Avrupa’dan men edildi.
Trabzonspor’a bir yıl men!
Bu duruma ilişkin UEFA, 3 Haziran 2020’de resmi sitesinden yaptığı duyuruda: "UEFA Kulüp Mali Kontrol Organı tarafından, Trabzonspor’un UEFA Finansal fair Play kuralları kapsamında taahhütlerini yerine getirmediğinin belirlendiği ve UEFA Yargı Birimi’nin de buna bağlı olarak, Trabzonspor'u olası UEFA Avrupa Kupalarından bir yıllığına yasakladığını" açıkladı. [1].
Olayın özü: UEFA Club Financial Control Body (CFCB), Trabzonspor AŞ'nin (TUR) 20 Mayıs 2016 tarihinde imzaladığı bir uzlaşma anlaşmasının gereği olan, kulübün 2019 mali yılı için yakalaması gereken başabaş noktası hedefini karşılayamadığını (uyumlu olmadığını) belirledi ve buna bağlı olarak ‘Adjudicatory Chamber’ da kulübe yaptırım uyguladı. Buna göre Trabzonspor bu sezon (2019-20 sezonunda) şampiyon olsa bile, Şampiyonlar Ligi'ne gidemeyecek.
Trabzonspor Kamuyu Aydınlatma Platformu’na gönderdiği raporda, UEFA’nın bu kararına karşı Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) gidileceğini bildirdi. [2]
Biz bu yazımızda sadece Trabzonspor’un değil, aynı zamanda UEFA’nın radarında olan Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray üzerinde de duracağız. Çünkü Trabzonspor özelinde ortaya çıkan bu durum, diğer kulüpleri de yakından ilgilendiriyor.
Aslında konuya ilişkin daha önceden yazdığımız yazının [3], bugün için de geçerli olduğunu vurgulayalım.
Finansal yapılarda olumluya gidiş yok!
Her ne kadar kulüplerimiz UEFA ile imzaladıkları anlaşmalar ve taahhüt ettikleri yükümlülüklerle finansal yapılarına çeki düzen vereceklerini, zararlarını azaltarak başa baş noktasını yakalayacakları beyan ve taahhüt etseler de, 29/02/2020 tarihli bilançoları ile 01/06/2019- 29/02/2020 dönemine ilişkin gelir tabloları değerlendirildiğinde, kulüplerin bu taahhütlerini gerçekleştirmelerinin çok da kolay olmayacağı görünüyor.
Yukarıda ifade ettiğimiz konu itibariyle Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderdikleri finansal tablolarından hareketle oluşturduğumuz aşağıdaki tabloları incelediğimizde;
Dört kulüp net borçlu ve özkaynak açığı veriyor
Tabloya göre dört kulübün toplam borçları, toplam varlıklarını aşmaktadır. Yani, varlıkları borçlarını karşılamayan bu kulüpler, net borçlu durumdadırlar.
- Toplam varlıkları 5.909 milyon TL’ye ulaşırken, yükümlülükleri toplamının 8.450 milyon TL olarak gerçekleştiği,
- Kısa vadeli borçlarının 4.434 milyon TL’ye, uzun vadeli borçlarının da 4.016 milyon TL’ye yükseldiği,
- Dönem zararları 218 milyon TL olarak gerçekleşirken, yıllar itibariyle birikimli zararlarının da 3.829 milyon TL’ye ulaştığı,
- Artan borçlanmanın neden olduğu finansal giderlerin yanı sıra, oluşan zararların da etkisiyle dört kulübün özkaynak açıklarının 2.267 milyon TL’ye ulaştığı görülüyor. Diğer bir ifadeyle bu kulüplerin, toplam varlıklarını artıya geçirebilmeleri için en az 2.3 milyar TL civarında sermaye artışı sağlamaları gerekmektedir.
- Borçlanmaları varlıklarını aşan kulüplerin, aynı zamanda özkaynaklarının da negatife dönmüş olması, bu kulüplerin pasif Açığı verdiklerini ortaya koymaktadır.
Tablo: 29/02/2020 tarihli kulüp özet bilanço özet kalemleri (Milyon TL)
Dört kulübün zararları gelirlerinin üzerinde
- Dört kulübün birikimli zararları 3.829 milyon TL’ye ulaşmış vaziyette. Buna karşın toplam gelirleri ise 2.067 milyon TL düzeyinde. Yani, ortalama kulüp birikimli zararı 957,35 milyon TL’ye ulaştı. Dönem zararları toplamı ise 218,03 milyon TL civarında.
- Kulüplerin yıllar itibariyle faaliyetlerinden kar elde edememeleri, onların birikimli zararlarını artırıyor. Artan birikimli zararlar toplamının gelirlerin üzerine çıkması, ciddi bir uyarı olarak karşımıza çıkıyor. Artan birikimli zararlar, kulüplerin toplam varlıklarını eritiyor.
- Kulüplerin birikimli zararları toplamı olan 3.829 milyon TL, onların toplam 5.909 milyon TL olan varlıklarının yüzde 65’ine ulaşıyor. Bu olumsuz ve sürdürülemez trendin, Pandeminin de etkisiyle hızlanarak artacağını düşünmekteyim. Pandemi nedeniyle düşen gelirler,
- Bilançoda görünen nominal tutar üzerinden en yüksek borçlanma tutarı 2.812 milyon TL ile Fenerbahçe’ye ait... Banka borçları bakımından da en yüksek banka kredi borcu bulunan kulüp yine, 1.955 milyon TL' ile yine Fenerbahçe olarak karşımıza çıkmaktadır. Banka borçlarının bilanço içindeki payı % 70'e ulaşan Fenerbahçe'nin toplam borçlanma tutarı, varlıklarının üzerine çıkmış durumdadır.
- KAP’taki bilgilerden oluşturduğumuz tablolara göre, kulüplerin borçlarının varlıklarına oranı % 143’e ulaşırken, borçların gelirlere oranıysa % 409.
- Bu durum kulüplerin mali yapıları üzerinde ciddi bir borç baskısı yaratmaktadır. Artan borç baskısı ise sürdürülemez.
Yukarıdaki durum, kulüplerin mevcut finansal yapılarının yoğun bir şekilde borçlanmaya yöneldiğini bize gösteriyor. Kaynakların etkin yönetilmemesi, gelirlerin giderleri karşılayamaması, faaliyetlerinden kar yaratamamalarının yanı sıra, mevcut ekonomik konjonktürdeki olumsuzlukların da etkisiyle kulüpler yoğun borçlanmaya gitmek zorunda kalmıştır. Bu olumsuzluk da, onların borca dayalı bir faaliyet döngüsü içine girdiklerini bize gösteriyor. Borcun döndürülmesinde sorun olmadığı sürece, bu saadet zinciri kopmayabilir ama ne var ki, günün sonunda bu borçlar ödenmek zorunda. Borcun geri ödenmesi ise ancak, gelirlerin daha fazla artırılması ve buna bağlı olarak yüksek karlılığa ulaşılmasına bağlıdır. Zira, borçlar borçla değil, karla geri ödenir ancak. Borçların tasfiyesinin gerçekleşmesi, kulüplerin finansal yapılarını sağlıklı bir hale getirilebilmesiyle mümkün olabilir.
COVID-19 nedeniyle düşen gelirler, buna karşın azaltılamayan giderler, faaliyetlerin devamı için kulüpleri ilave borçlanmaya itecek. Benim buradaki tahminim dört kulübün ilave % 25 ila % 30 arasında yeni borçlanmaya gidecekleri yönündedir. Ancak, bu borçlanma için kaynak nereden, nasıl ve hangi maliyetlerde bulunacak? Bu sorulara şu anda bir yanıt vermek çok mümkün görünmemektedir.
- Dört kulübün toplam yükümlülüklerinin gelirlerine oranı %408,76’ya ulaşmış görünüyor. Yani, kulüpler, mevcut borçlarını ödemek için, bugünkü gelirlerini % 408 daha artırabilirlerse, ancak mevcut gelirleriyle borçlarını ödeyebilir duruma geleceklerdir.
- Gelirlerine göre en yüksek yükümlülüğe sahip kulüp olarak karşımıza % 616’lık oran ile Fenerbahçe çıkmaktadır.
- Toplam varlıklarına göre en fazla banka kredisi kullanan kulüp ise % 214’lük oran ile Beşiktaş.
- Kulüplerin birikimli zararları da, onların gelirlerini alıp götürmektedir. Bugünkü koşullarda kulüplerin kümule zararları, gelirlerinin % 185’ine ulaşmış durumdadır. Bu sürdürülebilir bir durum değildir. Sürekli zarar eden yapı, kulüplerin mali yapılarının giderek hastalanmasına ve çökmesine yol açacaktır.
- Toplam gelirlerine göre en fazla kümüle zarara sahip kulüp olarak, %227’lik oran ile Trabzonspor. Trabzonspor mevcut zararlarını sıfırlayabilmek için gelirlerini en az 2.5 kata yakın artırmak durumunda.
- Gelirlerine göre en fazla banka kredisi kullanan kulüp ise % 428’lik oran ile Fenerbahçe.
Dört kulübün de finansal dengesi bozulmuş durumda
Yukarıdaki finansal veriler ışığında dört kulübe ilişkin yaptığımız analizlerin sonucunda;
- Dört kulübün 01/06/2019-20/02/2020 döneminde elde ettikleri toplam gelirlerinin 2.067 milyon TL'ye ulaştığı,
- 3.119 milyon TL dönen varlığa sahip dört kulübün, Kısa Vadeli borçlanmaları toplamının ise 4.434 Milyon TL’ye yükseldiği; bu nedenle kulüplerin 1.314 milyon TL, net işletme sermayesi açığı verir duruma geldikleri,
- Dört kulübün faaliyetlerini karşılayabilecek yeterli gelire ulaşamamaları nedeniyle yoğun borçlanmaya yöneldikleri; buna bağlı olarak finansman giderlerinin arttığı, ekonomik konjonktürdeki olumsuzluklar nedeniyle artan kurların da etkisiyle, bu kulüplerin önemli kur zararlarına maruz kaldıkları; tüm bunların sonucunda birikimli zararların 3.829 milyon TL’ye yükselmesi sonucu 2.267 milyon TL öz kaynak açığı verdikleri,
- Kulüplerin toplam yükümlülüklerinin, gelirlerinin 15,8 katına; Birikimli zararlarının da yine gelirlerinin 7,62 katına ulaştığı gözlemlenmiştir.
Özetle,
Giderlerini karşılamakta zorlanan dört kulübün süreç içinde, gelirlerinin çok üzerinde bir borçlanmaya yöneldikleri, yeterli kar üretemedikleri için artan birikimli zararların kulüplerde yüksek tutarlı özkaynak açıklarına neden olduğu görülmektedir. Sürdürülebilir bir mali yapıdan uzak, finansal dengelerini yitirmiş ve sürekli borçlanarak yaşamını devam ettirmek durumunda kalan, bilançoları net borçlu ve yükümlülüklerini karşılayabilecek gelir yaratamayan bir kulüp yapılanmasından söz ediyoruz.
Bu dört kulüp özelinde finansal değerlendirmelere ise önümüzdeki hafta devam edeceğiz.
Dipnotlar
[1] https://www.uefa.com/insideuefa/n"ews/newsid=2642073.html
[2]Trabzonspor’un Kamuyu Aydınlatma Platformu’na gönderdiği açıklama: UEFA bugün verdiği kararla birlikte daha önce kendileriyle imzalamış olduğumuz uzlaşma anlaşmasına kulübümüzün uymadığı sonucuna varmıştır. Karara saygılı olmakla birlikte, kulüp avukatlarımızla yapmış olduğumuz değerlendirmede söz konusu karara katılmadığımızı özellikle vurgulamak isteriz. UEFA'nın kararına karşı 10 gün içerisinde İsviçre'deki Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) itiraz edeceğimizi kamuoyuna duyururuz.03.06.2020 https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/848923