Bu kez Türkiye’den yeni bir dijital sağlık ürünü
Dünyadaki dijital sağlık girişimlerine yapılan yatırımlar özellikle son 5 yıldır toplam sağlık yatırımlarının üçte birini oluşturuyor. Bu oran yıllara göre küçük değişiklikler gösterirken COVID-19 dönemi geldi. Tüm sağlık girişimlerine yapılan yatırımlar 2020 3.çeyrekte dikkat çekici şekilde arttı. Dijital sağlık yatırımları ise toplam sağlık yatırımlarının yüzde 40'ını geçti. Dijital sağlık uygulamaları tanıdan tedaviye hatta ilaç Ar-Ge'sine kadar her alana girmeye başladı derken pandemi bunu beklenenin çok üzerinde güçlendirdi.
COVID-19'da önce test ve tanı, sonra da aşı ve tedaviye yönelik çalışmalar tüm dünyanın gündemine yerleşirken, bir yandan da hastaneye erişimin zorlaşması, klinik çalışmaların devam etmesindeki sorunlar gibi yan etkiler dijital sağlık uygulamalarına farklı birçok alanda ihtiyacı artırdı. Tüm bunlardan hareketle dijital sağlık girişimlerinin etki alanı genişlemeye devam ediyor. CBInsights geçenlerde dünyada dikkat çeken en değerli 150 dijital sağlık girişimini sıralamıştı. Bu 150 startupın 12'si 1 milyar dolar değerin üzerinde yani aynı zamanda unicorn listesinde yer alıyor. 150 dijital sağlık startupı, toplam yaklaşık 20 milyar dolar yatırım almış. Hangi ülkelerde olduklarına bakınca yüzde 77'sinin Amerika'dan olduğunu görüyoruz. Tahmin ettiğimiz gibi Amerika'yı Çin izliyor. Sonrasında ise İngiltere, Fransa, Kanada takip ediyor. Listede Almanya, Hindistan, Güney Kore, Endonezya gibi farklı birçok ülkeden startup var.
Bu 150 dijital sağlık girişiminin üzerine çalıştığı alanlarda öne çıkan eğilim teletıp yani uzaktan sağlık hizmeti. Neredeyse yarısı teletıp platformları, uzaktan tanı ve görüntüleme üzerine çalışıyor. Bunun dışında ise, ilaç Ar-Ge'sini farklı bileşenlerde dijitalleştirmeye çalışan startuplar dikkat çekiyor. Global ilaç şirketleri, dünyanın farklı yerlerinde kendilerini artık "ilacın ötesinde” bir yerde tanımlamaya çalışıyor ve burada da dijital sağlık startuplarıyla işbirliği yapıyor. Klinik çalışmalarda dijital uygulamalar bu konuların başında geliyor. COVID-19 ile birlikte de gördüğümüz klinik çalışmalarda maliyet ve hız kritik öneme sahip. Kronik hastalıklar söz konusu olduğunda da klinik çalışmalar dijitalleşerek, yapay zeka temelli uygulamalarla nasıl geliştirilir üzerinde duruluyor.
dijital sağlıkta gelişmeler böyle devam ederken, Türkiye'de de yeni bir dijital sağlık ürünü kullanıcıya sunuldu. Tıp ve teknolojiyi bir araya getirerek sağlık alanındaki problemlere yenilikçi çözümler geliştirmek amacıyla çalışan dijital sağlık girişimi Yesil Science; nezle, grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarında kişisel analiz ve öneriler veren mobil sağlık uygulamasını kullanıcıya sundu. FluAI artık dijital sağlık uygulaması olarak kullanıma hazır. FluAI; hastalık belirtisi gösteren kişilerde, hastaların ateş, öksürük ve benzeri şikayetleri ile boğazının fotoğrafı üzerinden yapay zeka analizi yaparak hastalık durumu hakkında bilgiler ve öneriler veriyor. Antimikrobiyal direnç tüm dünyanın gündeminde ve direncin yüksek olduğu ülkelerin başında maalesef Türkiye geliyor. Hatırlarsanız G20 gündeminde de girmişti. Antibiyotik kullanımının önüne geçmek direnç oranlarını düşürmek için önemli etkenlerden birisi. Türkiye'de de son yıllarda akılcı ilaç kullanıma yönelik birçok adım atıldı. FluAI uygulaması aynı zamanda gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçmeyi hedefliyor. Yesil Science, BIOStartup Program startuplarından birisi. Fikirden itibaren izlediğimiz startupların ürünlerinin kullanıcıyla buluştuğunu görmek çok keyifli. Umarım dünyada dijital sağlık gündemi bu kadar yoğun giderken Türkiye'den de küresel ekosistemde öne çıkacak dijital sağlık girişimleri çıkar.