Bu kadar fişi takacak prizimiz var mı?
Her toplum, dinamizmini dayandıracağı bir enerjiye ihtiyaç duyar. Tarım toplumunda bu enerji, kaslarımız ve yetmediği yerde hayvan gücüydü. Ama sanayi çağının dinamizmine bunlar da yetmeyince devreyi makineleri aldık. Önce buharlısı, ardından elektriklisi, içten yamalısı derken milyonlarca sistem ürettik.
Sistemin yumuşak karnı, “değirmenin suyunda” yatıyor. Şimdi sorun, elimizdeki milyonlarca fişi, hangi enerji kaynağına takacağımız… Sürdürülebilir enerji kaynağı, ülkelerin stratejik önceliği haline gelmesi tam da bu sebepten… Yalnızca doğalgazda yakın geçmişte yaşadığımız “sıkıntı” fişi çekilmiş bir sistemin yaşatabileceklerini hatırlatmaya yeter.
FORTUNE 500’DE ENERJİ DAMGASI
Gerek yerel gerek küresel “en büyük şirketler” araştırmalarına bakıyoruz; son 5 yılda enerji şirketleri zirvelere taşınmaya başlamış. Oysa teknoloji şirketleri, zirveye demir atmıştı. Dünya para sistemini dönüştürecek derecede önemi haiz enerji, Türkiye’nin de temel sorunu ve cari açık üreticisi…
Fortune 500’de ilk 10 firmanın sektör ağırlığı, petrol ve enerji… İSO 500’de onlarca yıldır enerji şirketimiz tepelerde. Kaldı ki güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir kaynaklara yatırım dalgası, önümüzdeki yıllarda enerji şirketlerini ekonominin başat aktörü yapmaya yetecek. Zira enerji yoksa ekonomi yok.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Petrol neden düşüyor?
Resesyon korkusu, petrolün varilini 100 $’ın altına indiriverdi. Citigroup’a göre olası bir durgunlukta varil, 65 $’a gerileyebilir. Zaten 5 yıl öncenin hesaplarına göre petrolün varilinin “küresel optimalde” 45-60 $ bandında olması gerekiyor. Daha ucuz petrol, ürün ülkelerini, daha pahalı petrol ise endüstri ülkelerini zora sokar.
Biz ne yapabiliriz?
Petrolümüz yok ama güneşimiz, rüzgârımız var. Vizyoner şirketlerimiz kolları sıvadı bile… Yakın gelecekte enerji yetersizliği yüzünden ekonomik kayıp yaşamamak için panelsiz çatı bırakmamalı, Emily Bronte’nin “Rüzgarlı bayır” diye tanımladığı her tepeyi rüzgar tarlalarıyla donatmalı. 212 üniversitemizden bir kaçını da enerji üniversitesine dönüştürmeli.
NOT
AYAĞIMIZA GELMİŞ ENERJİ FIRSATINI NEDEN TEPELİM Kİ?
Coğrafyamızın jeopolitik risklerini üstleniyoruz da nimetlerini devşirmekte yeterince başarılı olduğumuz söylenemez. Türkiye, kıtalararası köprü haliyle 3T stratejisini hayata geçirebilir. 1.T=Tedarik, 2.T=Tüketim, 3T=Transfer…
Savaş, Rusya’yı Avrupa’nın kara kış kâbusu haline getirmişken, güneyimizdeki enerji kaynaklarını AB’ye taşıma yönünde daha cesur ve kararlı adımlar atabiliriz. Tedarikte yenilenebilir imkânlarımız, tüketimde sanayie enerji arz güvenliği, transferde ise Avrupa’ya gaz taşıyıcı olmak gerekecektir.
Burada sorun; yeşil hareketinin getireceği fosil kısıtları olsa da kömür dâhil her yerli kaynağı (güneş, rüzgâr, jeotermal, biyo, nükleer) gezegeni koruyarak kullanma becerisini henüz geliştiremediğimizdir.