Bu kadar belirsizlikler ve sıkıntılar arasında bir umut: Turizm
2020 yılına nasıl bir atmosfer içerisinde girdiğimiz ortada…
31 Aralık günü Bağdat’ta bulunan ABD Büyükelçiliğinin basılması ve arkasından ABD tarafından İran’ın Kudüs Gücü (daha doğrusu gizli gücü) konumundaki General Kasım Süleymani’ye suikast yapılarak öldürülmesi. İran ve ABD tarafından kabadayılık salvolarının üst perdeden sürdürülmesi. İsrail, Arap dünyası ve AB’nin ABD saflarında yerini alması, Rusya’nın ise cılız İran yandaşlığına soyunması.
Türkiye’nin ise, konumunu dikkate alarak taraf olmadan arabuluculuğa soyunması.
Dünyanın dört bir yanından gelen uğultulu, buğultulu, gürültülü sesler…
Doğal olarak dış dünyada petrol fiyatlarının yükselmesi, altına ilginin artması ve Türkiye’de de borsanın düşmesi, doların artması.
Böylesi belirsiz ve sıkıntılı bir ortamda gündeme gelen bir umut…
Bu umut, Türkiye’nin dumansız sanayisi, yüksek katma değeri, nitelikli ve niteliksiz işgücü istihdamı kaynağı, ödemeler dengesi açığını kapatmanın yolu “turizm” ile ilgili.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) tarafından Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) iş birliğiyle hazırlanan ve Türkiye ekonomisinde önemli rol oynayan turizm sektörünün dönüşüm senaryolarını ele alan "Turizmde Dönüşüm Senaryoları Raporu", İstanbul'da tanıtıldı.
2017 yılının mayıs ayından bu yana üzerinde çalışılan rapor, turizmin çeşitlendirilerek ülke sathına ve 12 aya yayılması, kişi başı turizm gelirinin artırılması amacına yönelik gerçekçi analizler ve stratejik dönüşüm senaryolarını içeriyor.
Söz konusu raporun tanıtım toplantısında konuşan TTYD Başkanı Oya Narin, dönüşüm senaryolarının hayata geçirilmesi durumunda 2033 yılı itibarıyla gelen turist sayısının 104 milyona, Türkiye turizm gelirinin 119 milyar dolara, kişi başına turist harcamasının 1,150 dolarına çıkabileceğini ve bu şekilde yaratılan ek turizm gelirinin dönem GSYH artışını ortalamada 1,6 puan yukarıya çekeceğini öngördüklerini belirtiyor.
Dünya trendlerinde şu anda en fazla büyüyen sektörün turizm olduğuna dikkati çeken Narin; refah seviyesinin yükseldiğine, dünyada hareketliliğin ve yer değiştirmenin arttığına vurgu yapıyor. Anılan raporda beş senaryoya yer veriliyor: üçüncü yaş turizmi, sağlık turizmi, turizmde kentsel dönüşüm gibi eskimiş yapıların dönüşümü, tanıtım atağı ve konaklama düzeninin farklılaştırılması.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski de tüm sektörlerin oluşturduğu katma değerin ekonominin gücü açısından çok kıymetli olduğunu ve sürdürülebilirliğin tüm eksenlerde sağlanması gerektiğini vurguluyor. Kaslowski; turizmin, değer zincirinde etkileşimde olduğu 50'nin üzerinde sektörde yarattığı dolaylı katkı ile istihdam ve sosyal politikalar içinde de önemli bir yer tuttuğuna dikkat çekiyor.
Toplantıda konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise, 2019 yılında 51 milyon turist, 34 milyar dolara yakın turizm geliri, kişi başı gecelik gelirde de de 71 dolar seviyesini hedeflerken; 2020 yılı için bu rakamları yukarı çekerek 58 milyon turist, 40 milyar dolardan fazla turizm geliri ve kişi başı gecelikte de 78 dolarlık geliri elde etmeyi beklediklerini dile getiriyor. Bakan Ersoy, 2023’te de 75 milyon turisti, 65 milyar dolar turizm geliri, kişi başı gecelikte de 91 dolar geliri planladıklarını dile getiriyor.
Bakan Ersoy, uzun yıllardan beri turizm sektörünün önemli unsurlarından olan tur operatörlüğü, taşımacılık, konaklama gibi alanlarda yer alan tecrübe ve kimliği ile turizm konusunda üstlendiği misyonu sürdürmeye devam ediyor. Nitekim bu yetkinliğini şu sözlerle ifade ediyor: “Eğer turizmi tabana yayamazsak turizm politikaları etkili ve sürdürülebilir olamaz”.
Böyle hedefler veya stratejiler görünce ya da duyunca sıkıntıların ve belirsizliklerin nasıl olsa geçeceğini ve ülkemizi geleceğe taşımamız gerektiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla raporu hazırlayanları ve arkasındaki önündeki gücü yürekten kutluyoruz.