BOTAŞ’ı parçalamak rekabeti sağlayacak mı?
Türkiye’nin, adında petrol olduğu halde petrol ticaretiyle hiç ilgisi bulunmayan bir kamu enerji devi var, kısa adını bilmeyeniniz yoktur: BOTAŞ. Tam adı ise Boru Hatları İle Petrol Taşıma Anonim Şirketi.
Madem petrolle pek ilgisi yok nasıl enerji devi oluyor bu BOTAŞ?
Etkisi ve büyüklüğü doğalgaz konusunda kamu gücünü sadece kendisinin kullanmasından geliyor.
Ancak Meclis’ten geçen yeni bir düzenlemeye göre BOTAŞ’ı önümüzdeki günlerde ciddi ve zoraki bir değişim bekliyor. Anlaşıldığı kadarıyla faaliyet alanı değişmeyecek, yine doğalgaz alanında kalacak. Ancak doğalgazın ithalatı, iletimi ve satışı (Bu arada doğalgazın üretim kısmında kamu adına faaliyet gösteren aktör başka, TPAO) gibi çeşitli ayaklarında faaliyet gösteren birimlerinin farklı şirketler olarak yola devam etmesi bekleniyor.
Peki neden? Amaç doğalgaz piyasasında tam rekabetçi bir ortam oluşturmak. Bunun Türkiye’nin bölgesel doğalgaz oyuncusu haline getirilmesi hedefiyle de ilgisi var. Çünkü Türkiye’nin gaz hub’ı olabilmesi için öncelikle sağlıklı işleyen ve fiyatların serbestçe oluştuğu bir iç piyasaya ihtiyaç var. Bunun için piyasaya yeni aktörlerin serbestçe girebilmesini sağlamak şart.
Ayrıca gerek Türkiye’de üretilen, gerekse ithalat yoluyla ülkeye getirilen doğalgazın sadece yurt içine değil, sınır dışına da satılabilmesi gerekir. Türkiye bu şartları sağlayıp fiyatların belirlendiği bir pazar haline gelirse ancak o zaman bölgesel bir enerji merkezi iddiasının altını doldurma şansını yakalayabilir.
Evet, görünüşe bakılırsa Ankara yönetimi, “Enerji merkezi Türkiye” hedefine ulaşmak için kamu devi BOTAŞ’ı parçalara ayırmaya hazır.
Ancak Türkiye’nin şekil şartlarını yerine getirmesi tek başına yeterli olmayabilir. Öncelikle halen BOTAŞ’ın elini kolunu bağlayan bazı yükümlülüklerinden de kurtulması gerekir. İthal ettiği gazın yüzde 80’ine yakınını “al ya da öde” şartlı kontratlar kapsamında getiren bir kuruluş BOTAŞ. Ve bunların üçüncü ülkelere satışı da imkansız. Hadi gaz yurt içinde tüketilecek nasıl olsa, bari içeride bir serbestlik sağlanamaz mı? BOTAŞ’ın elindeki gazı ihale yoluyla isteyenlere devredip onların piyasada oynamasını sağlaması mümkün aslında ama bu gaz hub’ına dönüşme hedefine hizmet edecek bir değişimi sağlamaya yetmeyecektir.
Öyle ya, Türkiye’nin bölgesel hub olmasının şartı, bütün alıcı ve satıcıların buluşabildiği bir pazar yerine dönüşmesidir. Sadece iç pazarla olmaz yani. O halde BOTAŞ’ı parçalayınca doğalgaz piyasasının da serbestleşeceğini, dolayısıyla enerji merkezi Türkiye hedefinin gerektirdiği şartlardan birini daha yerine getirdiğini düşünmeniz için henüz erken. Bu arada, Türkiye’nin bu konuda önünü açmasını sağlayabilecek, elindeki en önemli kozlardan biri yerli doğalgaz. Önümüzdeki günlerde Zonguldak Filyos’a ulaşacağı açıklanan Karadeniz gazı ulusal şebekeye girdiği andan itibaren pek çok dengeyi değiştirecektir. BOTAŞ’ın ithal ettiği gazın üçüncü ülkelere satılamayışının getirdiği tıkanıklık bu gazla aşılacaktır. Büyük bir gaz tüketicisi olan Türkiye, ithal ettiği gazı tüketip, kendi gazını ihraç ederek reexport engelini fiilen aşabilecektir. Çünkü şebekeye giren çıkan gazın kime ait olduğuna kimse bakmaz. İthal ettiği gazı sattı mı satmadı mı sorusu anlamsız kalacaktır zira.