Borçluyu korurken, alacaklıyı batırma

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Yapışkan yüksek enflasyonun kaçınılmaz sonuçlarından biri de nakit akışı bozulmasıdır. Hele ki kriz zamanlarında nice sağlam şirket, nakde muhtaç olduğunda bunu karşılayamadığı için yok olmuştur. İşler kötüleşince “iflas korkusu” başlar. Bu da borçlu alacaklı arasında zincirleme reaksiyonu tetikler.

İş ahlakı zedelenince, finansal güçlük çekenler zora girer ve ödemeleri aksar. Ancak sorun; hali vakti yerinde olanların da “kimse ödemiyor, ben de ödemeyeyim” anlayışına sapmalarıdır. İflası kim ister? Üretimin devam etmesi, işçilerin ekmek teknesini kaybetmesi, elbette arzu edilesi bir şey değildir.

 

Konkordato iflastan önceki son çıkış

Öncelikle iflas ile konkordato farkını ortaya koyalım… İflas; borçlunun artık borçlarını ödeyememesi halidir. Konkordato; herhangi bir sebeple işleri bozulan ve ödeme güçlüğü çeken iyiniyetli borçluları koruma amacı güder. İflas ile tamamen bitersin, konkordato ile borçlarını yeniden yapılandırırsın.

Konkordato hem mali durumu kötü olan borçluları hem de alacaklılarını korumayı amaçlar. Bir bakıma iflasa sürüklenen şirketin tutunacağı son daldır. İstenir ki şirket zor durumu atlatsın, iflas ederse alacaklıları da mağdur olacağından, elinden tutup kaldırarak faaliyeti sürsün, borcunu ödesin.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…

Konkordato kararını kim verir?

Burada dikkat edilmesi gereken, konkordato kararlarının nasıl verildiğidir. Alacaklısından kaçmak için mi yoksa zordaki şirketini çalışır vaziyette tutup borçlarını ödemek için mi olduğu kritik noktadır. Kararların mahkemede yeterli teknik inceleme yapılmadan alelacele alındığı endişesi had safhada…

İflastan kaçınma yolu mudur?

Evet. Tam da budur ancak hileli konkordato başvuruları da çok sık rastlanan durumdur. Konkordato kararı alan şirketler borçlularına karşı korunurken, alacaklılar için herhangi bir önlem yok. 700 güne çıkan tasdik kararları ciddi mağduriyet yaratıyor, suiistimaller, zincirleme iflasları tetikleyebiliyor.

 

not/ Konkordato sadece finans ve kamuda geçerli olsun ama ticari alacaklar kapsam dışı kalsın

Bu öneri, İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan’dan geldi. Önemli bir ikaz… Söylediği, konkordatonun salgın hale gelmesi ve bunların bir kısmının iflasa dönüşme riskine dair hayati uyarı niteliğinde… “Gün geçmiyor ki farklı farklı sektörlerden yeni konkordato haberlerini almayalım.”

Piyasadaki nakit sıkışıklıkları artarak devam ederken, konkordatoların bir kısmının gelecek aylarda iflaslara dönüşmesi ve zincirleme etkilerle ekonominin geneline yayılması ağır bedellerle sonuçlanabilecek. Bu konuda tehlike sinyallerini almaya başlayınca Bahçıvan bunu gündem yaptı:

“Konkordato sadece finans ve kamu kurumları için geçerli olsun ama ticari alacakların konkordatoda kapsam dışında kalmasını şiddetle öneriyoruz. Aksi takdirde yaşatalım diye konkordato imkânı vermiş olduğumuz firmanın birbirine bağlı yüzlerce ticari alacaklısını da çok zor durumda bırakmış oluruz.”

“Çünkü bir şirketi kurtaralım derken, daha da çaresiz duruma düşecek onlarca şirket gerçeğiyle yüzleşebiliriz. Onun için bir an evvel yasal düzenlemenin yapılıp bu gerçekten hareketle, bu tatsız uygulamadan da geri dönüşün mutlaka olmasını beklemekteyiz.” Domino etkisi gibi bir şey bu

Erdal Bahçıvan’ın uyarısı son derece yerinde… Adeta “Er Ryan’ı Kurtarmak” filmindeki gibi, 1 kişiyi kurtarayım derken koca askeri bölüğü feda etmenin, aklı da vicdanı da ekonomisi de yoktur.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Liyakat mi sadakat mi? 21 Ekim 2024