Bölgesinin HUB ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri
Burak Önder
1971 yılında İngiltere’nin Basra Körfezi’nden çekilmesi üzerine bağımsızlığını kazanan, bağımsızlık öncesinde Aşiretler devleti olarak tanınan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yaklaşık 775 milyar dolar seviyesinde dış ticaret hacmine sahip bir Orta Doğu ülkesi. 1971‘de Abu Dabi, Dubai, Sharjah, Fujairah, Umm Al Quwain, Ajmanyedi emirliklerinin bir araya gelmesiyle kurulan BAE, daha sonra 1972’de Ras Al Khaimah emirliğinin de federasyona katılmasıyla yedi emirlikten oluşan bir federasyon haline geldi. Bağımsızlığını kazandığı 1971 yılından 2004’e kadar ülkenin ilk başkanı olarak Abu Dabi Emiri Zayed Al-Nahyan görevini sürdürdü. Kısa bir not; ülkede temayüllere göre Abu Dabi Emiri devlet başkanı, Dubai Emiri ise Başbakan olmakta.
Ülkenin nüfusu 10,5 milyon
Siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları bulunmadığı, demografik yapısı farklı bir ülke BAE’nin nüfusunun sadece %15’i yerli halktan oluşmakta, ülkede expat ağırlıklı bir nüfus yapısı var. Nüfusun %60’ı Asya bölgesinden ve ağırlıklı olarak Hint kökenli, Asya’dan gelen nüfusa baktığımızda %27’si Hintli, %13’ü Pakistanlı, %7’si Bangladeşli, %6’sı Filipinli, %5’i İranlı, %4 Mısırlı ve kalan kısmı diğer ülkelerden oluşmakta. Bu kadar expat yoğun ülkelerde göçmenler de önemli bir tüketim grubu oluşturduğundan pazar araştırmalarında muhakkak incelenmeli.
Petrolün bulunmasından önce yardıma muhtaç ülkelerden biri olan BAE’nin, anılan dönemde ekonomisi ağırlıkla balıkçılık ve inci endüstrisine dayanıyordu. Bilinenin aksine ülkenin başkenti Dubai değil, Abu Dabi. Abu Dabi yedi emirlik içinde coğrafi olarak en büyük ve petrol gelirleri nedeniyle de en zengin olan emirlik. Ülke topraklarının yaklaşık %85’ini Abu Dabi oluşturmakta ve petrol üretiminin de %90 ı yine Abu Dabi’de üretilmekte. Öteyandan, ülkede ve hatta bölgede ticaretin başkenti ülke topraklarının % 5’ini oluşturan Dubai. Ülkenin resmi dili Arapça olmasına rağmen büyük çoğunluk İngilizce konuşulmakta.
Sabit kur rejimi uygulamakta
Türk Hava Yolları ile hem Abu Dabi’ye hem de Dubai’ye haftanın her günü 4.5 saatlik uçuş ile gidebilirsiniz. BAE Türk vatandaşlarına vize uygulayan Orta Doğu ülkelerinden biri olmasına rağmen turistlik ya da ziyaret vizesini online başvuru yaparak da alabilirsiniz. Yine küçük bir not, Birleşik Arap Emirlikleri ile aramızda bir saat zaman farkı bulunmakta.
Resmi para birimi BAE Dirhemi olan BAE, sabit kur rejimi uygulamakta ve 1 ABD Doları’nı 3,67 BAE Dirhemi olarak sabitlemekte. Uzmanlar bunun en önemli nedeninin enflasyonla mücadele ve doğrudan yabancı yatırımcılara güven vermek için olduğunu savunmakta. Su sorunu ülkenin en önemli sorunu diyebiliriz, konutlarda kullanılan su, deniz suyundan arıtılarak elde edilmekte.
- büyük ekonomi
Birleşik Arap Emirlikleri 196 ülke içinde dünyanın 32. büyük ekonomisi ve kişi başına düşen 48 bin Amerikan Doları milli geliri ile dünyada 20. sırada yer almakta. 2022 yılı için GSYİH’nin 504 milyar ABD Doları’na ulaşması beklenmekte. Yayınlanan son verilere göre hizmetler sektörünün payı %58, inşaat dâhil sanayi sektörünün payı %41, tarım sektörünün payı ise %1 seviyesinde. Ülkede uzun yıllar deflasyon gözlense de 2021 yılından itibaren enflasyon görülmeye başlanmış.
OPEC üyesi olan Birleşik Arap Emirlikleri petrol ve doğalgaz zengini bir ülke; petrol rezervleri bakımından OPEC’in beşinci büyük üyesi konumunda. Bildiğiniz üzere bu tip ülkeler için petrol fiyatları çok önemli. Petrol ve doğal gaz üreticisi olmak bir yandan ülkenin avantajlarından sayılsa da, ülke ekonomisi için çok önemli bir kalem olması ve petrol fiyatlarına hassasiyetin yüksek olmasından dolayı zayıf yanlarından birisi olarak da gösterilmekte.
Uzun yıllar ülke ekonomisini petrol gelirleri domine etmekteyken son yıllarda özellikle Dubai sayesinde önemli bir turizm bölgesi haline gelmeyi başarmış. 3,4 milyon nüfusa sahip Dubai Emirliği 2022 yılında yaklaşık 15 milyon turist çekmiş. Orta Doğu’nun alış veriş bölgesi konumuna gelen Dubai, dünyada en popüler dördüncü tatil rotası ama ülkenin asıl hedefi Hong Kong ve Singapur gibi bölgesinin ticaret, finans ve turizm merkezi olmak.
Tarımda dışa bağımlı
Tarım ürünlerinin üretimi çok sınırlı olduğundan, tarım ürünlerinin büyük bölümünü ithal eden BAE ülkeyi enflasyondan ve özellikle gıda enflasyonundan korumak için Sudan ve Pakistan gibi ülkelerde de tarım üretimi de gerçekleştirmekte. Özellikle pandemi sonrasında gıda güvenliğine daha da çok önem veren yetkililer buna uygun olarak özeli bir gıda güvenlik konseyi kurmuşlar.
BAE’nin dış ticaret rakamlarına baktığımızda 2021 yılında 773 milyar Amerikan Doları dış ticaret hacmini görüyoruz. Bunun 425 milyarlık kısmı ihracat iken 348 Milyar dolarlık kısmını ithalatı oluşturmakta. Ülkenin ihraç ürünlerinde mineral yakıtlar, yağlar, mücevherci eşyası, elektrikli makine ve cihazlar, makineler, mekanik cihazlar, motorlu kara taşıtları ve plastikler ve mamulleri yer alırken en büyük ticari ortakları Tayvan, Sudi Arabistan, Hindistan, Irak ve Hong Kong olarak sayılabilir. İthal kalemlerini incelediğimizdeyse, mücevherci eşyası, elektrikli makine ve cihazlar, makineler ve mekanik cihazlar, motorlu kara taşıtları ve mineral yakıtlar ve yağları görüyoruz. İthalattaysa Çin, Hindistan, ABD, Japonya ve Türkiye en büyük beş ticaret ortağı olarak sıralanmakta.
Ülkenin güçlü yönlerine; doğal kaynakları, yüksek döviz rezervi, siyasal istikrar, ekonomik istikrar, ekonomide liberal politikaları, bölgesinin ticaret merkezi konumu gösterilirken; zayıf yönlerinin ise; nüfus bakımından küçük pazar olması, ekonomisindeki petrol fiyatlarına hassasiyetin yüksek olması ve yabancı iş gücüne bağımlılık sayılabilir.
BAE’nin serbest ticaret anlaşmaları
Birleşik Arap Emirlikleri, Sudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Umman ve Kuveyt ile birlikte KİK’in (Körfez İş Konseyi) 6 üyesinden biridir. Körfez Ülkeleri Konseyi aslında Avrupa Birliği gibi ortak bir pazar anlayışına sahip... Ülkeler arası ticarette sadece %5 gümrük vergisi uyguluyorlar. Bunun yanında Körfez ülkeleri Konseyi’nin ise EFTA üyeleri (Norveç, İsviçre, İzlanda ve Lihtenştayn) , Singapur, Yeni Zelanda, GAFTA (Büyük Arap Serbest Ticaret Bölgesi) ülkeleri ile serbest ticaret anlaşmaları bulunuyor. GAFTA üyesi ülkeler kim diye sorarsanız; BAE, Bahreyn, Fas, Filistin, Irak, Katar, Kuveyt, Libya, Lübnan, Mısır, Sudan, Suriye, Sudi Arabistan, Tunus, Umman, Ürdün ve Yemen’i sayabiliriz.
KİK’ten bağımsız olarak Birleşik Arap Emirlikleri’nin İsrail, Hindistan ve Endonezya ile de ayrıca serbest ticaret anlaşması bulunmakta ve gelişen ekonomi-politik ilişkilerle birlikle Türkiye ile de STA imzalanması beklenmekte.
Bölgesinin Hub ülkesi
Latin Amerika’da Panama, Avrupa’da Hollanda, Uzak Doğu’da Hong Kong ve Singapur, Orta Doğu’da ise Birleşik Arap Emirlikleri bölgelerinin ticaret merkezi konumunda.
Çevre ülkelere yaptığı re-export, ihracatında ve ithalatında önemli bir pay alan BAE, 2021 verilerine göre 90 milyar dolar tutarında reexport gerçekleştirmiş.
Bu vesile ile Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Orta Doğu için hub konumu olma imkânı olan ülkemizin de transit ihracat konusunda bir strateji geliştirmesini önemli gördüğümü bir kez daha vurgulamak isterim. Bununla ilgili gerekli alt yapı, yasal düzenlemeler, vergisel reformların yanı sıra, lojistik imkân ve kabiliyetlerini geliştirmemiz ve lojistik maliyetlerimizi azaltmamız bu süreçte önemli başlıklar olacaktır.
BAE’nin uyguladığı vergiler
BAE’de uygulanan gümrük vergisi oranları incelendiğinde, ithal edilen ürünlere büyük oranda %0 - %5 aralığında vergi uygulamasının olduğunu görebilirsiniz. Bunun yanında Alkollü içeceklerde %50 ve tütün ürünlerinde %100’e varan oranda gümrük vergileri uygulanmakta.
Gümrük vergisi haricinde bazı ürünlere tüketim vergisi de bulunuyor. Gazlı ve şekerli içeceklerde %50, enerji içeceklerinde %100 ve tütün mamullerinde %100’e varan tüketim vergileri uygulanmakta.
Ülke genelinde katma değer vergisi %5. Hali hazırla ülkede gelir ve kurumlar vergisi olmamakla birlikte Haziran 2023 tarihinden itibaren yüz bin doları (375 bin Dirhem) aşan ticari işletmeler için %9 oranında kurumlar vergisi uygulanacağı söyleniyor.
Türkiye-BAE ilişkileri
2013 yılında Mısır’daki siyasi gelişmeler sonrası bozulmaya başlayan Türkiye-BAE ilişkileri son yıllarda, özellikle Abi Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed Bin Zayid Al Nahyan’ın Türkiye ziyaretinden sonra düzelmeye başladı. Ülkeler arası gelişen her ticari ilişkinin siyasi ilişkiye, her siyasi ilişkinin de ticari ilişkiye pozitif etki yaptığını bir kez daha tecrübe ediyoruz. Son yıllarda bizim yaptığımız ziyaretlerde ve görüşmelerde de bu gelişen ilişkilerin etkilerini görüyoruz.
Gelişen ekonomi-politik ilişkilerle birlikte 2021 verilerini incelediğimizde dış ticaret hacmimizin 8 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. BAE’ye olan ihracatımızın bir önceki seneye oranla yaklaşık %100 artışla 5,5 milyar dolara ulaşırken ithalatımız ise aksine %100 oranında azalışla 2,4 milyar dolara geriledi.
İhraç kalemlerimize baktığımızda mücevher eşyaları, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, elektrikli makine ve cihazlar, halılar ve yer kaplamaları, mobilyalar, aydınlatma cihazları, mineral yakıtlar ve yağların başı çektiğini görüyoruz. İthalat kalemlerini incelediğimizdeyse külçe altın, işlenmemiş alüminyum, mücevher eşyası, petrol yağları ve propilen plastik hammaddesinin olduğunu görüyoruz.
Türk ürünlerinin pozitif algısı, BAE’nin bölgesinin hub konumunda olması ve dışa bağımlı bir ekonomik yapısının olması Türk ihracatçısı ve Türk ürünleri için önemli fırsatlar olarak değerlendirilebilir.
Pazarın özellikleri
BAE’ne olan ihracatımızı iki yol üzerinden değerlendirmek gerekebilir. Bunlar BAE’nin iç pazarı ve çevre ülkelere ihracat potansiyeli. Her iki yol için de ticaret büyük oranda Dubai üzerinden dönmekte.
Öncelikle BAE’nin iç pazarını ele alalım. Yazımın başında da söylediğim üzere kişi başına düşen milli geliri 40 bin Amerikan Doları olsa da, ülke içinde farklı tüketici segmentlerinin olduğunu belirtmem gerek. Kişi başı milli gelirin yüksekliği sizi yanıltmasın; markalı ürünler hariç, diğer ürünler için fiyat odaklı ve rekabetçi bir pazar olduğunu söyleyebilirim. BAE pazarı en üst sınıf markalı ürünlerden, en düşük kalitedeki Uzakdoğulu ürünleri bulabileceğiniz bir pazar özelliğinde.
Yüksek gelir grubundaki tüketiciler ve çevre ülkelerin yanı sıra Rusya ve Çin’den gelen turistler büyük alışveriş merkezlerindeki dünyaca ünlü markalardan alışveriş yapsalar da, orta ve alt gelir grubu tüketiciler için farklı pazarlar da mevcut. Benim tecrübe ettiğim kadarıyla diğer ülkelerden farklı olarak, tüm gelir grupları için modern pazar bulunmakta. Üst gelir grubundaki tüketiciler büyük AVM’lerden alışverişlerini yaparken, orta ve düşük gelir grupları için farklı perakende kanalları, cash & carry’ler ve zincir mağazalar görebilirsiniz.
Çevre ülkelerde de faaliyetleri olan çok sayıda organize perakende zincirleri alımlarını ağırlıkla Dubai’de bulunan merkezlerinden yapmakta.
İç pazarı düşünürken çok farklı ülkelerden expatların yaşadığını unutmamak gerek.
BAE’nin diğer önemli özelliği ise yukarda da belirttiğim gibi ithal ettiği ürünleri çevre ülkelere satabilmesi yani re-export yapabilmesi. Bunun tarihsel ve kültürel yanları da bulunuyor. Deria adı verilen bölgede hem ülke içinde geleneksel kanal için ürünler satılırken hem de çevre ülkelere bu merkez vasıtasıyla ürünler re-export edilmekte.
Bu arada çok önemli bir nokta, BAE’de ticarette bir kültür oluştuğunu anlamalısınız. Hileli ticaret gibi konularda yasal yaptırımlar çok ağır.
Bölge için en önemli fuarlar BAE’de
Bölgesinin ticaret merkezi konumunda olması, BAE’nin fuarcılık konusunda da gelişmesine ve etkili olmasına neden olmuş. Birçok sektör için Orta Doğu bölgesinde en önemli fuarlar Dubai’de gerçekleşiyor. Bu bölgeyi radarına alan firmalarımızın BAE’deki fuarları incelemesini tavsiye ederim.
İş Kültürü
Orta Doğu ülkesi olması sizi yanıltmasın, iş yapış şekilleri gayet profesyonel. İş görüşmesi yapmadan önce muhakkak randevunuzu almalı ve tabiri yerindeyse dersinizi iyi çalışmalısınız. Satın almacılar genelde bilgili ve konularına hâkim. Ülkede İngilizce bilme oranı çok yüksek olduğundan yanınızda bir tercümana ihtiyacınız olmayacaktır.
BAE iş kültürünü bilme anlamında bence zor olan ülkelerden biri. Nedeni muhatabınız çok farklı ülkelerden olabilir. Bir zincir marketle görüşmeye gittiğinizde satın almacı Hintli olma ihtimali varken, Deira bölgesinde ziyaret edeceğiniz ithalatçı firmanın sahibi İranlı olabilir. Randevu almadan önce bence bu detaya sahip olmak da önemli olabilir. Türkiye’den küçük hediyeler götürmek akılda kalmak için faydalı olabilir.
Neler yapılmalı
- Bilgi üretmeliyiz. İhracatçı birliklerimiz nitelikli ülke ve sektör raporları hazırlamalı. Pazarın trendleri, alışkanlıkları, potansiyeli, mevcut rakipleri ile alakalı pazar araştırma raporlarının hazırlanması ve firmalarla paylaşılması önemli.
- BAE, Orta Doğu, Doğu Afrika ve Yakın Asya bölgeleri için önemli bir fuar ülkesi. Bu ülkede milli katılım organizasyonları ile fuarlara katılmak ve fuarla eş zamanlı satın alma heyetleri organize etmek firmalarımız için önemli bir adım olacaktır.
- Bunun yanında Ticaret Bakanlığımızın destekleriyle BAE’ne yönelik yapılacak URGE projeleri ile pazarlama aktiviteleri desteklenebilir.
- Bütün bu çalışmaların yanında firmaların bu ülke ve bölgeye bireysel ziyaret yapmaları teşvik edilmeli. Bu seyahatlerle ilgili Ticaret Bakanlığımızın önemli destekleri bulunuyor.
- TİM ve ihracatçı birlikleri özel nitelikli satın alma programlarıyla ülkedeki büyük zincirleri ülkemize getirip, ihracatçımız ile buluşturulmalı.
- Dünyadaki başarılı örnekler incelenerek, bölgemizin ticaret merkezi (HUB) olma yolunda stratejileri belirlememiz ve gerekli alt yapılara çalışmalarına gerekiyor. Transit ihracat kabiliyetimizi artırmak istiyorsak lojistik maliyetleri düşürmeli ve lojistik imkân ve kabiliyetlerimizi geliştirmeliyiz.