Bizde böyle…
Bizde böyle…
N’palım?
Böyle işte…
Yüzyıllarca böyle gelmiş ve böyle de gidiyor…
Bundan sonra da değişmez herhalde…
İyi mi değil mi tartışılır, ama yine de uygulamada değişim olmaz…
En azından başlangıçta olumlu gibi görünse de kısa bir dönem sonunda olumsuza dönüşür.
Bir pozisyona bir atama yapılır, ya da seçimle başa biri getirilir… Daha da doğrusu birinin önemli kabul edilen bir makama getirileceği söylemleri dolaşmaya başlar, halkımız da o kişi hakkında konuşmaya başlar. Bir şeyleri bilsin ya da bilmesin konuşulur.
Kişiyi övenler olduğu gibi yerenler de olur. Ama ciddi bilgi sahibi olmadan yapılır bular… Zaten ciddi bilgi sahipleri ne erken konuşurlar, ne de konuşurlar. Artık daha somuta geçelim. Hazine ve Maliye Bakanı olması düşünüldüğü dönemde, olduğu düne kadar Sn. Şimşek hakkında üretilenleri bir araya getirseniz herhalde devasa bir bütün ortaya çıkar.
Efendim bu konularda çok bilgiliymiş, deneyimli bir maliyeciymiş, UK Vatandaşıymış, hattâ önceki eşi de İngiliz’miş, Ortodoks İktisat politikalarını savunurmuş, Sn. RTE söylemlerine aykırı bir faiz politikası izleyecekmiş, özellikle Avrupa Mâli çevrelerinde iyi tanınırmış, şöyle imiş, böyle imiş…
Arkadaş! Bütün bunlardan bana ne, size ne? Eğitimli, Mâli konularda deneyimli, lisan bilen efendiden bir insan Sayın Mehmet Şimşek. Ülkemizde daha önceki yıllarda da bakanlık pozisyonunda bulunmuştu. Herhangi bir olumsuzluk duymadık, okumadık.
Beyefendi daha makam koltuğuna oturmadan konuşulanların tamamına vakıf olsa belki mevcut işine geri döner… Yok, konuşulanlar şimdilik kötü şeyler değil. Değil ama korkutucu… Örneğin Enflasyonla mücadele… Efendim neymiş?... Sayın Şimşek bunu derhal çözermiş… Hayır bunu derhal kimse çözemez desek olmayacak, demesek hiç olmayacak. Neyse ki Sn. Bakan bunu bilen bir iktisatçı. Yine aynı kafadakiler ekonominin derhal sıcak para bulunmasına bağladılar (!) ivedi çözümü… Yok, arkadaşlar öyle de olmaz. Evet, sıcak para bulmak her zaman önemlidir ama nereden, hangi faiz oranında, hangi vadede ödemek koşuluyla, hangi teminatları vererek ve benzer sorulara da yanıt vermek şartıyla. Galiba on ay içinde yerel seçimler yapılacak. Maliye Bakanlığı bu şartlar altında seçime ne kadar hazırlıklı? Emisyon hacminde daralma olacak mı? Malî Politikalar yeniden yazılacak mı? Kurlar, petrol fiyatları ve değerli metal alışverişinde düzenlemeler yapılacak mı? TCMB PF artırılacak mı? TCMB Başkanı kim olacak?
Bunlar gibi onlarca soru var ortada. Sn. Bakanın ekonomi tahsili ve iktisatçılığı her bir soruya teker teker ve bir arada cevap verme konusunda yeterli, bunu gördük ve okuduk. Umarım ve dilerim beklentilerimize tatminkâr yanıt alabileceğiz. Ama Mehmet beyi ayyuka çıkaran (ki eminim o da bunu istemez) kitle, halkımızın bir bölümü çok hızlı sonuç isteyecek, henüz alamadığı sonuçlarla derhal keskin muhalif çizgisinin ötesinde konumlanacaktır. Buraya kadar kim haklı ya da değil, bu hususta bir yargıda bulunmadım. Benim işim de değil, haddim de değil… Çünkü 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimi ve sonuçları hakkında uzun bir süre konuşmayacağım ve yazmayacağım. Bir kırgınlık, kızgınlık değil bu.
Ülkemizde uzun yıllar boyunca muhalefette de iktidarda da görev yapan, son olarak CB ile siyasi hayatını sonlandıran Sn. Süleyman Demirel’in bir sözünü burada ister istemez hatırlıyor ve ne kadar doğru olduğunu da takdir ediyoruz. “Doğmamış çocuğa don biçilmez…”
Fazla uzun değil, ama yeterli olabilecek bir süreyi beklesek, deneyimlesek ilk sonuçları alsak bana göre her şekilde bu doğru olacak. Ama bu mümkün mü? İnsanların ekonomideki zorluklara tahammül gücü kaldı mı? Asgari ücret, açlık sınırı, işsizlik…
Yazdıklarımda, Mehmet Şimşek beyin isminin anılması, sadece bir zamanlama tesadüfüdür. Elbette kişiliği, eğitimi, yetenekleri bu görevi yerine getirmeye uygundur. Umarız ve dileriz ki başarılı olsun…