“Biz dünyayı giydirebiliriz!” Konfeksiyonda neden Türkiye rüzgarı esmesin?
HAKAN ATİS
info@hakanatis
Biz dünyayı giydirebiliriz… Türkiye’nin ilk konfeksiyon mühendislerinden olan Stc Extreme Ltd’nin kurucusu Siret Toprak böyle diyor. Ardından da ekliyor, ‘’Konfeksiyon sektöründe mühendislik hizmetlerinin dünya genelinde pazarlanması da ülkemiz açısından son derece önemli.’’
Sektörün deneyimli ismine göre özellikle AB, Ortadoğu, Balkanlar ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde Türkiye’nin kilit ülke olması sağlanabilir. Yeter ki sahip olduğumuz üretim potansiyelini verimlilikle güçlendirelim.
Ankara’dan kalkan T.C. Ata kuyruk numaralı Gulfstream model V.I.P jetin tekerlekleri Denizli Çardak Havalimanı’nın pistine değdiğinde takvimler 1996 yılının Mayıs ayını gösteriyordu. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz, iniş için alçalmaya başladığımızda eliyle aşağıdaki geniş arazileri göstererek ‘’Bu şehir Türkiye’nin konfeksiyon üssü olabilir’’ demişti. Başka bir deyişle gönlünden geçeni paylaşmıştı. Gayet net hatırlıyorum, uçuş boyunca aklımda gazeteci olarak ‘Başbakan’dan rutinin dışında nasıl bir demeç alabilirim’ sorusu vardı. Aradığım yanıtı Ege’nin asil ve vakur kenti Denizli’ye geldiğimizde bulmuştum. Edindiğim bilgileri rahmetli Mesut Yılmaz’ın özel demeci olarak ekrana getirmiştim. Bu nedenle yolum ne zaman Denizli’ye düşse veya konfeksiyon sektöründen söz edilse geçmişi tebessümle hatırlarım. Tıpkı geçtiğimiz günlerde ülkemizin ilk konfeksiyon mühendislerinden olan Siret Toprak’la gerçekleştirdiğim sohbette olduğu gibi. Kendisiyle Türkiye’nin mevcut potansiyelini ve sağlanan teşviklerin nasıl daha verimli değerlendirebileceğini konuştum. Ayrıca Ege Bölgesi’ne yönelik görüş alışverişinde de bulunduk.
GLOBAL YILDIZ
Balkanlar, Orta Asya, Ortadoğu ve Türkiye’de danışmanlık yapan, çözüm sunduğu şirketleri rekabet dünyasının sert fırtınalarından uzak tutarak verimli ve kazançlı kılan deneyimli isim ülkemizin konfeksiyon sektöründe yıldız olabileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle global pazarları ve Türkiye’yi yakından takip ediyor. Peki, Türkiye’nin konfeksiyon sektöründeki yerini nasıl değerlendiriyor? Madem yıldız ülke olabiliriz, bu nasıl gerçekleşebilir? Stc Extreme Ltd’nin Kurucusu Siret Toprak, şunların altını çiziyor: “Hazır giyimin desteklenmesi Türkiye ekonomisi için son derecede önemlidir. 2023 yılı verilerine bakıldığında hazır giyimde Avrupa'nın üçüncü, dünyanın yedinci büyük ihracatçısı konumuna ulaşmış durumdayız. Hazır giyimde,2022 senesinde 19,25 milyar dolar, tekstilde de 12,3 milyar dolar ihracat ile 30 milyar doların üzerinde ülke gelirimiz oldu. Bu da toplam ihracatımızın aşağı yukarı yüzde 13-14’lük kısmını teşkil ediyor. Sektörün en büyük katkısı istihdama, katma değere ve vergi gelirlerinin artmasına yönelik diyebiliriz. 2023 senesinde ise sadece hazır giyimde toplam ihracat cirosunda yaklaşık %9’luk azalma ile 19,25 milyardan - 17,8 milyar dolara gerileme söz konusu. 2024 senesi için de öngörüler tahmini olarak %8’lik aşağı hareket yönünde.’’ Bu elbette geçici bir durum. Deyim yerinde ise dalgalanmanın nedeni talep konusunda dünya genelinde yaşanan ciddi daralma. Türkiye, sahip olduğu üretim, iş gücü ve rekabet avantajları nedeniyle hazır giyim sektöründe geleceğe iyimser bakıyor. Bir başka deyişle yaşanan geçici daralma sektörün moralini bozmuyor. Kaliteli konfeksiyon ürünlerimizle global pazarlarda yine rüzgar gibi esmeye devam ediyoruz.
YAKIN GEÇMİŞ
Ülkemiz köklü tarihi, dinamik ekonomisi, teknoloji ile barışık, hızlı düşünen, risk alabilen üretken iş gücü ve aklına koyduğunu mutlaka başaran iş dünyası ile rakipleri açısından tam anlamıyla demir leblebi. Coğrafi konumumuz nedeniyle dünyanın en önemli ülkelerinin başında geliyoruz. Peki, yakın geçmişe baktığımızda ne görüyoruz? Bunu konfeksiyon sektörü özelinde sorduğum Siret Toprak, düşüncelerini ifade ederken siyaset dünyamızın etkin ve başarılı isimlerinden Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın şu sözlerini aktarıyor: “Artık tüketici daha uzun ömürlü ve kaliteli ürünlere çok daha kısa zamanda ulaşmak istiyor. Lütfen bunu dikkate almayı unutmayalım. Türkiye'de konfeksiyonda, hazır giyimde artık dünyada en az 5 tane önemli markamızın olmasını hedeflememiz gerekiyor. Orta Vadeli Program’ın son yılı olan 2026’da 200 bin ihracatçıya ulaşmak istiyoruz. Tekstil ve hazır giyimde ise 4 tane tanıtım ve pazarlama projesi destek kapsamındadır.” Stc Extreme’nin patronu bu sözleri naklederek ülkemiz adına çizilen rotanın doğru olduğunu vurgulamak istiyor.
TEŞVİKLER VE SONUÇLARI
Ticaret Bakanlığı bütçesinin yüzde 60’ının ihracat desteklerine tahsis edilmesi ihracatçıları her alanda olduğu gibi konfeksiyonda da motive ediyor. Siret Toprak, buna dikkat çekerek: “Tam da bu noktada özellikle emek yoğun sektör olan hazır giyim için tüm bu desteklerin altını dolduracak en önemli iki unsur ön plana çıkıyor; bunlar ‘verimlilik’ ve ‘kalite’… Her ikisini artırmanın pozitif yönde etkileyeceği parametreleri kısaca özetleyecek olursak; sırasıyla işçilik maliyetlerinin düşürülmesi, üretim adetlerinde artış, ihracat cirosunda artış, kapasite kullanım oranında artış, sipariş teslim terminlerinin kısalması diyebiliriz. Örneğin, geçmiş dönemlerde beklenti 12-13 hafta iken müşteri talepleri doğrultusunda bu sürenin 4-6 haftaya kadar düşürülmesi mümkün olabiliyor. Ayrıca verimlilik artışıyla birlikte şirketlerde şunlar da yaşanıyor. Esnek çalışma kabiliyeti ve pazar payı artıyor, pozitif ayrımcılık ile özellikle kadın çalışan sayısının çoğalması sağlanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, birçok sektörde kadın çalışan oranı % 15’in altındayken, tekstil çalışanlarının % 50’sine yakını kadınlardan oluşuyor” diyor.
SÖZÜN ÖZÜ
Değerli okurlar, rahmetli Süleyman Demirel ‘bir bilene sorun’ derdi. Bu nedenle profesyonel iş yaşamını konfeksiyon sektörüne adayan Siret Toprak’ın görüşlerinin yetkililer tarafından analiz edilmesinde yarar görüyorum. Hele hele söz konusu verimlilik ve kalite artışı ise… Çünkü, devletimiz tarafından sağlanan ciddi teşvikler var. Peki, bunların hedefe uygun kullanılıp kullanılmadığına yönelik mevcut yasal kurallara ek olarak verimliliği öne çıkaracak, bunu destekleyecek takip mekanizması veya çalışma var mı? Sektörün deneyimli isminin buna yönelik önerileri var. Belirtmek isterim ki bu konuları yetkililerle enine, boyuna değerlendirmeye ve görüşlerini paylaşmaya memnuniyetle hazır. Kısaca diyor ki … Kayıt dışı çalışanın azaltılması, yapılan yatırımların geri ödeme sürelerinin (ROI) kısalması, verilen teşviklerin çok daha nitelikli ve hedeflere uygun kullanımının sağlanması ve böylece yurtdışına yapılmakta olan yerli sermaye yatırımlarımızın azaltılması mümkündür. Sözün özü, konfeksiyon sektöründe büyük fırsatlar var. Bu alanda yaşanacak olumlu gelişmeleri merakla bekliyorum. T.C. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin ilgili bakanlarının ve iyi yetişmiş bürokrasi kadrolarının ülkemiz için atılacak her olumlu adıma, yapılacak girişime ve hayata geçirilmesi düşünülen uygulamalara destek verdiğini biliyorum. Bu nedenle kalemimle ülkemiz için taş üstüne taş koyacak tüm kurumların ve kişilerin yanında olmaya devam edeceğim. Yeter ki kazanan güzel ülkemiz olsun. Bu bana yeter. Ekonomi Ege’nin Ağustos sayısında yeniden buluşuncaya kadar esen kalın.