Biraz eski usul biraz yeni usul derken, yerel seçime kadar gider miyiz?
Hafta sonu Kayseri ve Bursa'da iş insanlarıyla sohbet etmek imkanı buldum. Maliyet artışlarının içinde emeğin payı artık tolerans sınırını aşmış olduğu için, herkes daha az sayıda çalışan ile aynı ciroyu sağlamak için harekete geçmiş durumdaydı. Elbette bunun için teknoloji gerekiyor. Tabii ki teknoloji için de para gerekiyor.
Gelgelelim para işi biraz sıkıntılı. Çünkü bankalar hala kredi vermede nazlanıyor, çünkü para otoriteleri tahvil satın alma zorunluluğunu kaldırmadı. Bir de Merkez Bankasından faiz artışı beklendiği için, yeni oluşan fonlama maliyetlerine göre kredi verilecek. Burada iş dünyasının bir yanılsama içinde olduğunu da görüyorum.
Merkez Bankası faiz artırdığında her şeyin dengeye geleceğini ve faizlerin artık yükselmeyeceğini düşünülüyor. Üzülerek söyleyeyim ki, bu yanlış bir algılama. Bankalara kaynak kompozisyonu ve buna bağlı fonlama maliyetine göre kredi faizlerini hesaplıyorlar. Dolayısıyla firmaların "kredi verin yeter, faizine razıyız" beklentisinden hareketle, politika faizleri yükseldiğinde, kredi faizlerini yükseleceğini görmek lazım. Bundan başka yüksek faizli kredilerin "seçici" şekilde verileceğini de ekleyelim.
"Sevk ve İdare Külliyede.."
Politika faizlerinin tekrar anlamlı hale getirilmesi çok önemli, ancak dengeler oturana kadar en az 3-4 ay geçeceğini söylememiz gerekiyor. Bir de yaklaşan yerel seçimler gerçeğinde, hükümet büyümeyi zora sokacak ve daha fazla işsizlik yaratacak şartların hazırlayıcısı olmayacaktır. Merkez Bankası ve BDDK atamaları rasyonel politikalara kısmen dönüleceğini eski modele de biraz "hassas ayar" yapılarak devam edileceğini gösteriyor. Özetle, bu şartlar altında enflasyonun kendi kendine sakinleşmesi, büyümenin devamlılığı için kredi koşullarının bazen sıkıştırılıp bazen gevşetileceği anlaşılıyor.
Seçimden önce de sonra da "radikal bir değişim beklemeyin" diye uyarırken, kastım buydu. Külliyenin iradeyi başka bir gruplaşmaya bırakmayacağı ve meseleyi etkin şekilde kontrol edeceği, sevk ve idareyi elden bırakmayacağını herkesin anlamış olması gerekiyor.