Bir petrol hikayesi

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ

Petrol fiyatlarının oynaklığı ve düzenliliği –yani fiyat serilerinde birim kök bulunup bulunmaması- dünya ekonomisine damgasını vuran temel mallardan petrolün hikayesini bize dolaylı yoldan anlatıyor. Peki bu mal için önemli olan miktar mı, fiyat mı? Petrolün bir fiyat serisi olarak endekslenebilecek öneme sahip olduğu ilk yıl 1861. Bu yıldan 1878 yılına kadar petrol fiyatları hiç durağan değil. Üstelik ilk dönemde oynaklık da yüksek. 1972 yılından itibaren petrol fiyatlarının yeniden durağanlıktan uzaklaştığını görüyoruz. Açık ki bu dönem OPEC’in arz üzerindeki kontrolünün arttığı ve 1973 şokuyla özellikle Avrupa ekonomilerini –elbette ABD’yi de ama Avrupa’dan daha az- vurduğu dönem. Tuhaf olan şu: 1878-1972 arasında, yani arada iki dünya savaşının da olduğu yaklaşık 100 yıllık dönemde, petrol fiyatı “durağanlaştırılabilmiş”. 1878 yılıyla başlayan dönem yaklaşık olarak ikinci sanayi devrimi dönemi. İkinci sanayi devrimi “Uzun Depresyon” dönemine ve klasik sömürgecilik çağı sonrası dönemin emperyalizmine sahne olmuştu. İlginçtir, petrol fiyatları bu dönemde stabilize oldu. Kalıcı talep şoklarının yaşandığı hızlı sanayileşme dönemlerinin ikincisi ise 1970’lerden sonra Uzak Doğu’nun ve 1990’lardan itibaren Çin’in yarattığı taleple gelen dalga.

Ya oynaklık? 1930’larda bir volatilite kırılması görülüyor. Volatilite kırılmasıyla beraber, 1934-1972 aralığının daha da “düzgün” hale geldiği söylenebilir. İlginç olan nokta 1929 sonrası ne olduğu değil: İkinci Dünya Savaşı’nda da reel petrol fiyatlarının kontrol edilebilmiş olması. Stabilizasyon mesela piyasa yapısında değişiklik, örneğin 1880’lerden itibaren demiryolu taşımacılığının rolü azalıp uzun mesafeli denizyolu taşıyıcılığıyla petrolün sanayi bölgelerine iletilmeye başlanması gibi, gerektiriyor. Kontrol gücünün arttığını da görüyoruz. Mesela 1956 Süveyş kanalı krizi sırasında ABD kendi kaynaklarını arz ederek fiyatı kontrol altında tutabiliyor. Fiyatı kontrol edebilme gücü doğrudan kaynağı kontrol etmekten veya el koymaktan daha önemli. Öte yandan 2005 sonrası petrolde vadeli işlemlere, emtia endeks fonlarına para akışının spot petrol fiyatlarında volatilite yarattığına dair küçük bir literatür var. Ortalama fiyatı kontrol etmeyi deneseniz bile oynaklığı kontrol etmeniz veya ikisini aynı anda yapmanız artık mümkün görünmüyor.

Petrol ABD ekonomisi için eskiden olduğu kadar önemli değil ve tüketim harcamalarında petrolle bağlantılı harcamaların payı da eskisi kadar yüksek değil. 1970’lerdeki iki petrol şokundan sonra ABD ekonomisinin yapısı değişti. Ancak yine de ABD petrol fiyatlarının yükselmesini ya da oynaklığının artmasını istemez –gerçi istememekle bunu sağlamak artık bayağı farklı şeyler. Neden? Petrol Avrupa’yı vuruyor. Hem enflasyon hem büyüme açısından kalıcı bir petrol şoku kötü haber. Mesela 2007-09 krizinde ABD ekonomisini petrol fiyatları da vurmuştu. Şu an, eskisine göre daha korunaklı da olsa, ABD de bir şoku göze alacak durumda değil. Seçim yılı ve Trump için faizleri düşük tutup Çin’le ticaret savaşı ateşkesi yapmak dışında bir opsiyon yok. Hem kendisini vurur hem Avrupa’yı vurur, Avrupa da döner yine ABD’yi ve dünyayı vurur. Mesela İran’a doğrudan müdahale etmek daha birkaç sene bu açıdan da çok zor.

Ne olabilir? Petrol fiyatı ortalamada belki birkaç dolar yükselir ve 2020’de ‘durağan durumda’ seyreder.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Cumhuriyet ve özgürlük 19 Kasım 2024
Trump 12 Kasım 2024
Geçmişe bir yolculuk 29 Ekim 2024
Laiklik ve sekülarizm 15 Ekim 2024
Devrimlerin devrimi 01 Ekim 2024
Bir kez daha sekülarizm 24 Eylül 2024
Georges Sorel ve ötesi 17 Eylül 2024