Bir konser turu ve düşündürdükleri

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ

Şili’nin Cumhurbaşkanı Gabriel Boric de yazmış; “Konser turunu Şili’ye de getirin” diye rica etmiş. Kanada Parlamentosu’nun üyeleri, Parlamento Sözcüsü’ne şikayette bulunmuş. “Neden bu Tur Kanada’yı küçümsüyor?” demişler. Kanada Başbakanı Justin Trudeau da Tur’u Kanada’ya davet etmiş. Tur yetkilileri bir ay sonra cevap vermiş ve Toronto’da 6 konser planını açıklamış. Budapeşte Belediye Başkanı da mektup yazarak Tur’un şehirlerine de gelmesi için dilekte bulunmuş. Tayland Muhalefet Partisi(Move Forward Party) Lideri de mektup yazmış. “2014 yılındaki darbeden dolayı Bangkok’ta planladığınız konser yapılamamıştı. Artık Tayland bir demokrasi, buraya gelebilirsiniz” diye davet etmiş.

Nedir bu tur? Politikacıları ve devlet adamlarını devreye sokan kişi kim? Bu kişi Amerikalı şarkıcı Taylor Swift ve Tur da “Eras Tour”. Acaba bu politikacılar ve devlet adamları bu şarkıcıyı ve parçalarını çok mu seviyorlar? Onu bilemiyoruz, ama halkları çok seviyor. Peki bu çaba bu şarkıcıyı seven halkı memnun etmek için mi? Belki çaba gösteren devlet adamları ve politikacılar müziğe ve gösteri sanatına bu kadar meraklıdırlar. Ama asıl mesele duygusal(!). Çünkü Taylor Swift’in konserlerinin yer aldığı bu Tur, başlı başına bir ekonomik olay. Adeta bir Midas dokunuşu. Tur’un uğradığı her şehirde ticaret ve ekonomi canlanıyor. Finansal analistler buna “TSwift Lift” demişler. The Wall Street Journal gazetesi “Taylornomics” terimini üretmiş. Başka ekonomistler ve gazeteciler buna "Swiftnomics" demişler. Şu anda Tur A.B.D’de 62, A.B.D. dışında 84 olmak üzere 146 konseri kapsıyormuş.

Ekonomiye etkisi

Fortune Dergisi’nin yaptığı araştırmaya göre bu konserlere katılan bir Taylor Swift hayranı ortalama 1300 dolardan fazla harcıyormuş. Harcama kalemleri: Konser bileti, seyahat, yiyecek-içecek, konser hatırası giyim ve aksesuar. Ortalama bilet fiyatı 456 dolarmış; Seat-Geek sitesinde ikinci elden satışlarda ortalama bilet fiyatı ise 1611 dolar olmuş. Bu turun A.B.D. de ekonomiye katkısı 5,7 milyar dolar olarak hesaplanıyormuş. Başka bir deyişle, Taylor Swift’i bağımsız bir ülke olarak düşünürseniz ekonomisi, dünyadaki 50 ülkenin ekonomisinden daha güçlü imiş. Covid-19 salgını sonrası günlerce evlerine kapanmış insanlar fırsat çıkınca gördükleri eğlence vagonuna atlamışlar. Ve harcamalar yüksek olmuş. “Parası olan harcıyor” diyebilirsiniz. Ama yüksek gelir gruplarının harcamaları, ekonominin alt katmalarındakileri de etkiliyor. Buna ekonomide “Trickle-down effect”, yani “Aşağı sızıntı ( insibağ)” etkisi deniyor. Taylor Swift’in Eras Tour’unun ekonomik etkisi, Olimpiyat Oyunları, Super Bowl ve FIFA Dünya Kupası olayları ile eş görülüyor.

Turun şehirlere ve bölgelere etkisinden bazı çarpıcı gerçekler şöyle:

- Turun ilk durağı Arizona’da Glendale imiş. Yerel işyerleri, kârlarının Süper Bowl’dakinden daha fazla olduğunu söylemiş.

- Show’dan günler önce Boston’daki bütün otel odaları ve restoranların rezervasyonları dolmuş, tüm tren biletleri satılmış.

- Las Vegas’taki ekonomik aktiviteler pandemi öncesi seviyesine dönmüş.

- Pittsburgh, Minneapolis ve Kansas City’deki ortalama oda fiyatları tur sırasında üç veya beş misline katlanmış.

- CNN, Taylor Swift’i “Toplu taşımacılığın kurtarıcısı” olarak adlandırmış. Konsere gidenler metro, otobüs, trenlere binerek sektöre büyük katkı sağlamış.

- Tur sırasında Avustralya’ya Yeni Zelanda ve Güney Kore’den uçak seferi artmış. Filipin Havayolları Tokyo, Sydney, Melbourne ve Singapur’a çok sayıda uçak seferi düzenlemiş.

Yasal düzenlemeler

Eras Tour’un yalnız ekonomiye etkisi olmamış. Yasal alanda da düzenlemelere neden olmuş. Turun biletleri 15 Kasım 2022 tarihinde “Ticketmaster” adı verilen bilet satış platformunda satışa çıkmış. Ancak 1,5 milyon talep beklenirken ilk talepler 14 milyonu aşınca site çökmüş. Ticketmaster 18 Kasım’da satışları talepleri karşılayamadığı gerekçesi ile durdurmuş. Bu Taylor Swift hayranlarını çok kızdırmış. Karaborsa bilet satışları türemiş. Devreye politikacılar ve Başkan Biden girmiş. Parlamento’da Cumhuriyetçiler ve Demokratlar bir olup yanız biletler için değil, yazlık yerler ve kiralar için düzenlemeler yapmışlar. CNN bunun üzerine başlık atmış “Swift altında tek millet (One Nation, Under Swift)”. “Kurucu atalarımızın tahmin bile edemeyeceği bir biçimde Swift hayranları iki partiyi birleştirdi” yorumu yapılmış.

Başka ülkelerde de Taylor Swift rüzgârının değişik etkileri görülmüş. Örneğin, Kanada Başbakanı Justin Trudeau, bilet fiyatları karaborsada artınca “Bilet satışlarını kamulaştırma” tehditi savurmuş. Brezilya’da kanun teklifi verilmiş. Karaborsacıların 4 yıla kadar hapsi ve bilet fiyatının 100 katı para cezası istenmiş.Taylor-Kapılanması (Taylor-gating)

Eras Tour konserlerine bilet bulamayanlar konser sahalarının dışında toplanarak Taylor Swift’i dinlemişler. Buna bir isim de bulmuşlar: “Taylor-gating”, yani “Taylor-kapılanması”. Bu, turun başka bir niteliği olmuş. Ve toplanan kalabalıklar da öyle önemsiz sayılar değil, binlerce kişi. Örneğin, her konserin Philadelphia’da 20 bin, Cincinnati’da 41 bin kişiyi parklarda topladığı söyleniyor. Buralarda yaşanan deneyimler ayrı bir kültür yaratmış. TikTok yoluyla sosyal medyada paylaşılınca da konser çevresindeki açık alanlardaki sayılar artmış. Sonunda otoriteler güvenlik nedeniyle bu tür toplantıları yasaklamışlar.

Film

Bu turun her şeyinden, “etinden-sütünden-derisinden” misali, bir ekonomik fayda sağlanmış. Konserlerde yapılan çekimlerle bir film yapılmış. Film öylesine başarılı olmuş ki, film A.B.D.’deki ilk günkü satışlarda 37 milyon dolar toplamış. İlk açılış haftasında da global piyasada hasılat 123 milyon dolar olmuş.

Gösteri

Dönemler (Eras) adını taşıyan turda konser, sanatçının 17 yıllık sanat hayatının 10 devrini yansıtan 10 perdeden oluşmuş. Taylor Swift, kesintisiz, üc saati aşkın bir sürede 44 şarkısını söylüyormuş. Repertuar, Covid-19 salgını dolayısıyla iptal edilen 2020 tarihindeki turundan sonra yaptığı üç albüm ile, yeniden kayıt ettiği iki albümden gelen şarkılardan oluşmuş. Her şarkının ruhuna uygun olarak sahne değişiyormuş. TikTok hesabı “The Thrifty Swiftie”yi yöneten kişi şöyle demiş: “Bütün konser boyunca bana ayrılan küçük oturma yerinden hiç ayrılmadım, ama sanki 10 ayrı dünyaya seyahat ettim.”

Gösteri sonrası bazı fanatik hayranlar “Post-concert-amnesia” denen “Konser sonrası bellek kaybı” bozukluğu yaşıyormuş. Psikologların dediğine göre aşırı mutluluk duygusu da beyinde travma etkisi yatabiliyormuş. Bunun sonuncunda konseri ve konserde yaşadıklarını hatırlamakta zorluk çekiyorlarmış.

Yorum

Böylesine başarılı bir gösterinin kahramanı Taylor Swift. Kendi şarkılarını söylüyor. Yaratıcılık, şarkı sözlerinde ve müzik notlarında. Şarkıları yalnız Amerika’da değil, dünyada milyonların kalbini fethetmiş. Taylor henüz 33 yaşında. Daha önünde yıllar var. Bakalım daha neler üretecek.

Ben şarkılarını dinledim, dinliyorum, ancak sahnesini görmedim. Yukardaki yazdıklarımı da yabancı basından derledim. Yazılanlara ve gördüğüm kayıtlara bakılırsa sahnesi de ayrı bir güzellikte. Taylor Swift kendisine milyarlar kazandıran (4,1 milyar dolar tahmin ediliyor) bu turunda teknolojinin de bütün nimetlerini kullanarak ekibiyle birlikte adeta bir Broadway Show’u yaratmış. Burada da görsel sanat devreye giriyor.

Böyle bir yıldız, böyle bir show neden ABD’de çıkıyor diye merak edenler olabilir. Çünkü A.B.D. yaratıcılık için verimli bir toprak. Özgürlük ortamında yetenekler körlenmiyor. Kayırmacılık olmayınca da hak eden kazanıyor.

Hadi diyelim Taylor Swift gibi bir yetenek bizde yetişti. Böyle de bir konser turunda neler olabilirdi diye düşündüm. Beyinleri vücutlarının başka bir yanına yerleştirilmiş yobaz takımı, homur homur homurdanırdı. “Kıyafetleri milli değerlerimizle bağdaşmıyor” derlerdi. Ya da birileri şarkıcının konser sırasında söylediği bir sözü alıp köpürtürlerdi. Sonunda işgüzar ya da emir kulu bir yetkili çıkardı. Her derde deva (!) “Huzur ortamı ile kamu düzeni ve kamu güvenliğinin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin, genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi” gerekçesi ile konseri yasaklardı. Bu konserin ekonomik boyutunu, bu konser dolayısıyla kimlerin ekmek yiyeceğini düşünmeden yasaklardı. Hem de sanatla, müzikle ilgisi olmadığı için “Bu da müzik mi?” deyip büyük bir zevkle yasaklardı.

Gelişimin mayası, özgürlüktür. Özgür bir ortamda sanat da gelişir, ekonomi de. Sanatla ekonomi ilişkisi de iki yönlü bir etkileşimdir. Ekonominin gelişmesi sanatı, sanatın gelişmesi ekonomiyi geliştirir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Mutsuz toplum 12 Kasım 2024
Süt meselesi 05 Kasım 2024