Bir kavramın etkisi: 20 trilyon dolar

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ

İnsanlar karşılaştıkları olay ve olguları “adlandırır”, adlardan “kavramları ve terimleri” türetir, kavram ve terimlerden “düşünceler” üretir, düşünceler de “davranışlarını” yönlendirir. Davranışlarımızın sonucu olan başarı ve başarısızlıklarımız önemli ölçüde “kavram yatırımı” yapmamıza bağlıdır. Kavramların izini sürer, bileşen ve bağlamlarının doğru içerikte olması için emek ve zaman harcarsak, hayatın “öz gerçekliğine” yakın durabiliriz. Her hangi bir konuda düşündüklerimizi sözlü ya da yazılı paylaşırken, önce “kavramların bileşenlerini” ve “bağlamlarını” sorgulamalı ve anlamalıyız.

Bir kavramın ve terimin yaşamımızı nasıl etkilediğini anlamak için Harvard Business Review/Türkiye’nin Aralık 2021 tarihli son sayısında Antonio Nieto-Rodriguez’in “Proje Ekonomisi Burada” başlıklı makalesinde Proje Yönetimi Enstitüsü’nün 2017’deki bir tahminini paylaşalım: Dünya ölçeğinde proje odaklı ekonomik etkinliklerin yarattığı değerin 2017’de 12 trilyon dolarken 2027’de 20 trilyon dolara çıkacağı belirtiliyor. Yaratılan değerin yaklaşık 88 milyon kişiye istihdam, iş ve aş yaratması bekleniyor. “Proje ekonomisi” kavramının içselleştirmesinin iş yönetiminde ne denli önemli etkiler yaratabileceğine ilişkin bu bilgiler üzerine hepimizin özenle ve dikkatle düşünmesi gerekiyor.

Paylaştığımız alıntı sadece bir anımsatma. Bu yazıda, ülkemizin gündeminde ilk sıralara tırmanan “model ve simülasyon- benzetim-” kavramlarının içlerini boşaltmadan ve ucuzlatmadan kullanılmasının önemi anımsatmak istiyoruz. “Model ve benzetim” kavramlarını bileşen ve bağlamlarını iyi analiz ederek kullanırsak, ülkemizin zenginleşmesine, insanımızın refahına katkımızı artırabiliriz.

Model ve evreni anlamak

Günlük yaşamımızı yönlendiren “kuram”, “model” “benzetim” “metot” gibi kavramların içeriklerini netleştirmede kitle haberleşme araçlarındaki tartışmalarının rolü önemli. Kavramlar kritik büyüklükteki insan tarafından doğru kavranırsa, toplumsallaşmasının gücünü oluştur. Etkin bir yönetim aracı olan “kuram” kavramı konusunun zihninde netleşmesi ilk adım, ama bu yazının konusu değil… Sadece kuram ile model arasındaki farkın çok ince olduğunu anımsatacağız: Bir kuramın kendi kendisine yetmesi beklenir; bir model ise tamamlanmış değildir(1) .Bir başka tanıma göre kuram “evrenin ya da onun sınırlı bir parçasının modeli ve gözlemlerimizi bu modeldeki niceliklere bağlayan kurallar takımıdır(2)  .

Bu yazının merkez düşüncesi, insanın doğduktan sonra evreni anlamak için “model ve benzetim ” aracını nasıl kullandığını sorgulamaktır. Her birimizin zihninde içinde bulunduğumuz dünyanın bir modelinin kurgusu vardır. Dünyanın asgari modeli, atalarımızın sağ kalabilmek için ihtiyaç duydukları modeldir. Doğal seçilim modelin hatalarını ayıklamış ve arındırılmıştır(3); kendi ekosisteminin düzeni, dengesi ve döngüsüyle sürdürülebilirliğini sağlamıştır.

Zihni modellerimiz, dünyaya nasıl bir anlam verdiğimizi belirlemekle yetinmez, nasıl eyleme geçeceğimizi de belirler.(4)

Çünkü insanlar kullandıkları zihni modellere göre düşünür ve davranırlar. İnsanlar için modelden bağımsız “gerçeklik” yoktur(5)

Model, içgörü ve karar

Bütün kendi kendini uyarlayan karmaşık sistemler, akıllı organizmalar ve ekonomilerde öngörme disiplinin temeli olan modeller kurgularız. Modelleri zaman içinde denenir; modellerin çıktıları gerçek dünyaya uyuyorsa, işe yarıyorsa koruruz. Modellerimiz yaşanmakta olan gerçekleri anlatmakta yeterli olmuyorlarsa varsayımları gözden geçirerek yeni koşullara uyumlandırır ya da onlardan vazgeçeriz(6) .

“Modeller ve benzetimlerle” insanoğlu, giderek karmaşıklaşan toplumsal yapılarda insanların niyetlerini, güdülerini ve planlarını doğru tahmin etmeye çalışır.

 Kanada’da Ottava Üniversitesi’nden Prof. Tuncer Ören, “benzetimin” teknik bir terim olduğunu, “Davranışı ve/veya yapısı zaman içinde değişebilen –devingen- model kullanarak deney yapmak ya da deneyim kazanmak” olarak tanımlanabileceğini belirtir. Ayrıca, benzetimlerin her zaman model kullanılarak yapıldığını, bu nedenle model kavramını vurgulamak amacıyla “modelleme ve benzetim” teriminin birlikte kullanıldığını vurgular(7) .

Ören’e göre benzetim teriminin iki bileşeni var: Biri, “deney yapmak”; bir varsayımı desteklemek, reddetmek ya da doğrulamak. Deneyler, gerçek sistemde, laboratuvarlarda ve bilgisayar ortamlarında yapılır. Diğeri, “deneyim kazanmak”: İnsanların belli sürelerde ya da yaşamı boyu edindiği bilgilerdir. Deneyim kazanmak için yapılan benzetimler, yetenek geliştirmek için eğitim ya da eğlence amaçlı olarak kullanılır. Bir sporcunun fiziksel yeteneklerini geliştirmesi, zihinsel anlamda hayatın gerçekliğine yakın kararlar üretmek için geliştirilen yetenekler gibidir.

Benzetimler çok farklı disiplin alanlarında altyapı sağlar. Önce de değinildi,” modeller ve benzetimler” insan beyninin diğer insanları tanımalarını kolaylaştırır. Başkalarının ne düşündükleri hakkında tahminde bulunma yeteneklerini içerir. Modeller ve benzetim teknolojik desteklerle- yapay zekâ ve makine öğrenimi- öngörme ve önlem alma disiplinin kapsama alanını genişletir. İnsan beyninin, başkalarının düşüncelerini anlama, niyet okuma, güdülerini tahmin etme özelliklerinin ölçeğini büyüten teknolojik olanaklardan yararlanır. “Modelleme ve benzetimler” kullanılarak toplam kaynak veriminde önemli artışlar sağlanabilir. Satrancı geliştiren Baş Vezir Sisra bin Dahir oyun felsefesini açıklarken belirtildiği gibi,” Kim daha iyi düşünür, kim daha iyi bilir, kim daha iyi öngörürse o kazanır: İşte hayat budur!”

----------

Bir sonraki yazı: Model ve benzetimler değer üretme düzeyini belirler

Kaynaklar:

[1] Peter Coles, Kozmoloji/Çok Kısa Bir Başlangıç,  Çev. Füsün Limboz, İKÜ Yayınları, İstanbul 2018

2 Stephen Hawking, Zamanın Kısa Tarihi,  Çev. Sabit Say ve Murat Unat, Milliyet Yayınları, İstanbul, Kasım 1988, s 26-28

3 Richard Dawkins, Tanrı Yanılgısı, Çev. Tuncay Bilgin, Kuzey Yayınları,  İstanbul, 2012

4 Peter M. Senge, Beşinci Disiplin,  Çev. Ayşegül İldeniz ve Ahmet Doğukan, Beşinci Disiplin, YKY İstanbul,4.bsk.  Aralık 1997, s192-225

5 Stephen Hawking, Kara Delikler ve Bebek Evrenler. Çev. Nezihe Bahar, Sarmal yayınları, 1.bsk., İstanbul, 1994

6  M.Mitchell Waldrop, Karmaşıklık: Düzen ve Kaosun Eşiğinde Beliren Bilim, çev. Zülfü Dicleli, Henkel Dergisi Yayınları 1997, s.200-2005

7 Tuncay Ören, “Modelleme ve benzetim” Milliyet, 21 Kasım 2016

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar