Bir ilçeye ilham olan motorlu tezgahtan dünya devi tesis doğdu

Malatya’nın en büyük zenginliği kayısı tarımından toprağının yapısı gereği nasibini alamayan ilçesi Yeşilyurt, geleceğini başka alanda gördü. Kadınların el tezgahlarında sürdürdüğü dokumacılık, 1960’lardan itibaren ilçenin temel geçim kaynağı oldu.

Yeşilyurt’a ilk motorlu dokuma tezgahı Hacı İbrahim, Fahri ve Enver Nalbant kardeşler tarafından getirildiğinde tarih 1950’lerin başıydı. İlçeyi tekstilin merkezi yapacak pek çok girişim, o ilk motorlu tezgahtan alınan ilhamla devreye girecekti. Yörede 30’un üstünde aile bu işe soyundu. Çalık, Kölük, Nalbant ailelerinin girişimleri zamanla büyüdü, Türkiye’de tekstilin gelişmesinde büyük rol oynadı.

Anneleri Feride Nalbant’ın kullandığı geleneksel dokuma tezgahından çıkan sesle büyüyen Nalbant kardeşler, ilk motorlu tezgahla ilçelerinden sonra soluğu İstanbul’da aldılar. İstanbul’da işlerini büyüttüler, çocuklarının da tekstile sevdalanmalarının önünü açtılar. Bugün yazımızda, Yeşilyurt’un ilk teknolojik! tekstil girişimcilerinden babalarının ve amcalarının yolundan giderek tekstile gönül veren, iyi eğitimleriyle yenilikleri takip ederek dünya çapında tesise sahip olan yeni kuşak Nalbant kardeşlerin öyküsüne yer vereceğiz.

Çocuklarına da ilham oldular

Babaları Enver Nalbant ve amcalarının ‘alaylı’ eğitimlerinden geçen Arif ve Tamer Nalbant kardeşler, ‘okullu’ eğitimlerinin de katkısıyla 1988 yılında kurdukları ARTA Tekstil’de hızlı yol alırlar. Boğaziçi Kimya Mühendisliği mezunu Arif Nalbant ile İTÜ Makine Mühendisliği bölümünü bitiren Tamer Nalbant, adlarının ilk hecelerinden esinlendikleri ARTA Tekstil’de teknoloji odaklı, pazarın talebini ve yeniliklerini öncelikleyen bir süreç yaşarlar.

Bugün, tekstil alanında derinliğine büyümüş bir firma ARTA. 1988’den bu yana yüksek kaliteli mamül dokuma kumaş üreticisi ve ihracatçısı hüviyetinde hizmet yürütüyor. Ürün yelpazesini yıllar içinde genişleterek ileri teknoloji makine ve modern donanımlı laboratuvar tesislerine sürekli yatırım yapıyor. Ayrıca boyahanesinde fason olarak sektörün boya-baskı-apre ihtiyacına cevap veriyor. Boya- baskı-kaplama işlemlerini birleştirerek sunduğumuz ürünlerle farkını ortaya koyuyor. Yani ham kumaşın üzerine boya-baskı-terbiye işleri konusunda ihtisaslaşılmış.

Dikey büyümeye en iyi örnek

Kurucu kardeşlerden Arif Nalbant, “Örgü kumaşta boya ve baskı işlemleri gerçekleştirmeye pandemi döneminde başladık. Bulunduğumuz bölgede sektörümüz açısından işin katma değeri son işlemlerde daha çok oluyor. Bu nedenle tesisimizde çok geniş yelpazede ham kumaş satın alıp işleyerek müşterilerimize sunuyoruz” diyor.

Diğer kurucu Tamer Nalbant ise “Bugün baktığınızda non-denim grubunda da en büyük kapasiteye sahip şirketiz diye düşünüyorum. Gerçekleştirdiğimiz makine yatırımları ile birlikte aylık 4 milyon metre kapasiteye çıktık. Bu arada örgü kumaşa da yatırım yaptık ve o alanda da kapasitemizi gün geçtikçe büyütüyoruz” diye konuşuyor.

ARTA, yatırımlarıyla elektrik tüketiminin tamamını yenilenebilir enerjiden karşılamayı planlıyor. Su tasarrufu konusunda çok sayıda proje devreye giriyor. Sektör ortalaması kilogram kumaş başına 75 litre iken, ARTA hali hazırda 55 litre su tüketiyor ve bu rakamı kısa süre sonra daha da aşağı çekmeyi hedefliyor.

İki kardeşin hedefleri büyük. Dünyada sektörlerinde en büyük 5 üreticiden biri olma planları yapılmış. Hedeflerinde, ailenin yeni kuşağının da destekleri alınmaya başlandığını ifade etmeliyim.

■ İspanya’da şirket kurdu

ARTA Tekstil, yakın zamanda İspanya-Barselona’da bir şirket kurmuş. İhracat pazarlarının genişletilmesi planlanıyor. Tamer Nalbant, “ARTA olarak askeri kumaşlar yani NATO onaylı kumaşları üzerine üretim yapan Türkiye’deki 3 firmadan biriyiz. Bu pazarda büyüyeceğiz. Ayrıca hem antibakteriyel hem de gece görüşünü engelleyen kumaşlar mevcut, onlara da odaklanmayı planlıyoruz” diyor.

■ Aktivite bazlı maliyet hesabı yapıyor

ARTA yönetimi, şirketin geleceğine ilişkin atılacak yönetim adımlarını ortaya koyma, yanı sıra yeni kuşağın önünü açabilme adına Aile Anayasası’nı 1,5 yıl önce hazırlamış. Aile fertlerine ilişkin çalışma yaklaşımları ve kurallar net olarak ortaya konmuş. Yine ihracat kurulu gibi yeni departmanlar oluşturulmuş. Tamer Nalbant’ın kızı Irmak Nalbant, şirkete ilk katılan yeni kuşak temsilci. Londra’da King's College yüksek lisans eğitiminin ardından şirkette hızlı adımlar atan Irmak Nalbant, hali hazırda iki proje birden yürütüyor. Bir tanesi kurumsal analiz projesi. Diğeri maliyetlerle ilgili, aktive bazında maliyet alanında yer alıyor. Irmak Nalbant, çalıştığı maliyet analizi konusuna ilişkin, “Son yıllarda ürün çeşitliliği fazlalaştı, içerideki makine sayısı da fazla. Daha önce bu kadar detaylı yoktu. Bunlar için de planlamalar, analizler gerekiyor. Şu an aktive ve rota bazlı planlama var ve bunun da geriye dönük doğruluğunu da teyit edecek şekilde analiz edip, bizim ne yaptığımızın verisi ortaya çıkarma fırsatı yakalıyoruz” diyor.