Bir Doblo, bir laptop ile başladı, robot beyniyle 25 milyon euroyu buldu

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

Tansu Çiller’in Başbakanlığı döneminde “5 Nisan Kararları”nın alındığı krizin yaşandığı 1994 yılı, Malatya…

Akıncı Lisesi 2’nci sınıf öğrencisi Haluk Özcan’ın inşaat sektöründe faaliyetleri olan babası krizden olumsuz etkilenmiş, Malatya’da işleri sıkıntıya girince İstanbul’a taşınma yolunu seçmişti.

Haluk Özcan, İstanbul’da Şişli Yunus Emre Lisesi’nde orta öğrenimini tamamladı. Kocaeli Üniversitesi Elektrik, Elektronik Mühendisliği’ne girdi.

Üniversiteyi bitirdikten sonra iki yıl “serbest yazılımcı” olarak çalıştı. Bir Alman şirketin şemsiyesi altında bir otomotiv devi için hazırlanan yazılım projesinde görev aldı.

2006 yılında, 24 yaşındayken babasından “girişim sermayesi” istedi:
- Babamdan aldığım 20 bin lira ile Robo Otomasyon’u kurdum. Bir Doblo ve bir laptop ile yola çıktım.

Üniversiteyi Kocaeli’de bitirdiği için Robo Otomasyon’a da bu kenti merkez seçen Özcan, 2010’da mekanik şirketi sahibi Fatih Urhan’la ortaklığa gitti.

Yüzde 30 hissesini ortağına verdi:
- 2014’te İngiltere’de şirket kurduk. Türkiye’den 25 mühendis götürüp, Jaguar’a robota dayalı üretim bandı kurduk.

İngiltere’ye ilk gittiklerinde şirket faaliyetlerini Londra üzerinden yürüttü:
- Daha sonra İngiltere’de şirketimizin merkezini sanayi bölgesi olan Birmingham’a taşıdık.

2017 yılında da Robo Otomasyon’a Almanya’yı ekledi:
- Almanya üzerinden Volvo’ya üretim bandı otomasyonu geliştirdik. Almanya’daki şirketimizde bu ülkede üniversitede görev yapan Prof. Yılmaz Uygun’la ortaklık gerçekleştirdik. Almanya’daki şirketimizi büyütmeyi planlıyoruz.

Robo Otomasyon’un Gölcük’teki merkezine Malatyalı İşadamları Derneği (MİAD) Başkanı Yunus Akdaş’la birlikte giderken Ford’u işaret etti:
- Ford, Toyota gibi ülkemizdeki otomotiv devleri ve Arçelik’e üretim bantları otomasyonu geliştirdik.

Robo Otomasyon’un üretim ve yazılım merkezini gezerken üzerinde yabancı şirketlerin markaları bulunan robot kol ve gövdelerine takılıp, sordum:
- Bu robotlar yabancı marka. Siz bu markalara ne katıyorsunuz?
Yanıtladı:
- Biz gövde ve kolu değil, kafa kısmını, yani beynini tasarlayıp üretiyoruz. Ayrıca, otomotiv şirketinin taleplerine göre o robotun çalışmasını sağlayan yazılımı gerçekleştiriyoruz.

Gölcük’te 110 personel çalıştığını kaydetti:
- Burası Ar-Ge Merkezi belgesine sahip. 25 mühendisimizle Ar-Ge Merkezi teşviklerinden yararlanıyoruz. Ar-Ge teşvikleri mavi yakalı personeli kapsamıyor.
İhracatını merak ettim, paylaştı:
- 4 yılda 10 milyon Euro’luk yazılım ihracatı gerçekleştirdik. Toplam ciromuz 25 milyon Euro’yu buldu.

Çoğunlukla otomotiv fabrikalarına geliştirdikleri sistemleri sıraladı:
- Robotik hücreler, konveyör sistemleri, otomatik depolama sistemleri, otomatik yönlendirme ve elektrikli monoray.

Robo Otomasyon’u 38 yaşında 25 milyon Euro’luk ciroya ulaştıran Özcan’ın hedefinde Gölcük’e kurulacak “Türkiye’nin Otomobili” fabrikasının üretim bantlarını kurmak var…

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG), Robo gibi yerli üretim bantı robotlarının beynini ve yazılımını geliştiren şirketlere kapısını açık tutar mı?

Yabancı yatırımcı ilgisi var ama yerli kalmayı istiyoruz

Robo Otomasyon’un kurucusu ve Genel Müdürü Haluk Özcan, üretim bantları için çalışmalarını yaparken önce sanal ortamda testler yaptıklarını belirtti:
- Kurduğumuz üretim bantlarını önce sanal ortamda devreye alıyoruz. Böylece hata oranı en aza iniyor.

“Metak yakalı”ların çalıştığı, yani robotlara dayalı fabrikaların önce sanal ortamda çalıştırıldığı sistemi Siemens’te izlediğimi belirttim, anlattı:
- Biz de bu sistemi ilk Siemens’le çalışırken devreye aldık.

Bu noktada Robo Otomasyon’a yerli-yabancı yatırımcı ilgisini paylaştı:
- Bizimle ortaklık isteyen yatırımcılarla görüşüyoruz. Ancak, Robo’nun Türk kalması gerektiğini düşünüyorum.

Bankalar teknoloji şirketlerini destekliyor

Sıkıntılı geçen son 2-3 yılda birçok şirket sahibi ve yöneticisi bazı özel bankaların tutumlarından şikayet ederken Robo Otomasyon Genel MüdürüHaluk Özcan, teşekkür etmeyi seçti:
- Bankalar, teknoloji şirketlerini destekliyor. Bankaların bu tavrını kendi örneğimizde çok net şekilde görüyoruz.

Finans Merkezi’nin temelinde Fransız izolasyon ürünü var

TÜRK Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Orhan Turan, Başkan Yardımcısı Faruk Ekinci ve Genel Sekreter Arda Batu’yla DÜNYA Gazetesi ziyareti sırasında inşaat malzemeleriyle ilgili bir örnek verdi:
- Türkiye’de izolasyon malzemesi üreten 35 şirket var. Ortalama kapasite kullanım oranları yüzde 35.

Kamunun alımlarında yerli üreticiyi destekleyen tavrını pek göremediklerini belirtti:
- İstanbul Finans Merkezi inşaatı bu konuya bir örnektir. O inşaatların temelinde Fransız izolasyon malzemeleri var. Oysa orada kullandıkları malzemelerin tümü ülkemizde üretiliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar