Bina enerji verimliliğinde akla gelen ilk konu çatıdır
Levent ÇEKİ - KONUK YAZAR
ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı
Son yıllarda hızla artan teknolojik gelişmelerin yanı sıra nüfus artışı ve kentleşme gibi faktörler nedeniyle enerji tüketimi sürekli yükselmektedir. Tüketilen toplam enerji miktarları değerlendirildiğinde, yüzde 85’lik kısmının fosil kaynaklardan, geriye kalan yüzde 15’lik kısmın ise nükleer enerji ve yenilenebilir kaynaklardan karşılandığı görülmektedir. Fosil enerji kaynak rezervinin giderek azalması, yenilenebilir ve alternatif enerji kaynaklarının kurulu güç içerisindeki payının henüz ihtiyaca cevap verecek düzeyde olmaması, insanlığı enerjiyi daha verimli kullanmaya yönlendirmiştir. Enerji tüketimi giderek artan Türkiye, bu ihtiyacını ithalat ile karşılamaktadır. Ülkemiz enerji kaybının da fazla olduğu bir ülkedir. Bu noktada çözümün 2 aşamalı olduğu anlaşılmaktadır. İlki ihtiyaç duyulan enerjinin daha düşük maliyet ile elde edilmesi, ikincisi ise mevcut enerjinin verimli şekilde kullanılması ve israfı engellemektir. Bu nedenle enerji tasarruf çalışmaları ile verimliliğin artırılmasına yönelik yatırımların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Enerji verimliliği potansiyelinin yüksek olduğu bina sektöründe, verimliliği artırıcı en etkili, en kolay ve en hızlı önlem ısı yalıtımıdır. Isı yalıtımıyla; konutlarda enerji giderinin ortalama yüzde 60’ını oluşturan ısıtma giderlerinin en az yüzde 30’unun azaltılması mümkündür.
Yapılan araştırmalarda ısı kayıplarının yaklaşık dörtte birinin çatılardan kaynaklı olduğu görülmektedir. Çünkü çatı; binayı dış ortamdan ayıran, binayı üsten örten, yağış, nem, rüzgâr, güneş ışınları, ısı, gürültü, toz ve yangın gibi dış etkenlerden koruyan bir yapı elemanıdır. Bu nedenle enerji verimliliği alanında çatıların önemli rolü bulunmaktadır. Çatılarda enerji verimliliğine doğrudan etki eden en yaygın uygulamanın ısı yalıtımı olduğu bilinmektedir. Çatıya yapılacak ısı yalıtımı; kışın ısı kayıplarını, yazın ısı kazançlarını minimize ederek enerji ihtiyacını ve dolayısıyla enerji giderlerini azaltır. Ülke ekonomisi açısından doğru ısı yalıtımı yapılmış çatıların sayısının artırılması ve bunun tüm ülke geneline yayılmasına ihtiyaç duyulduğu açıkça ortadadır.
Malzemeler dönüşüyor, GES yatırımları artıyor
Çatı uygulamalarında kullanılan malzemelerin elbette yalıtım açısından verimli, aynı zamanda çevreye duyarlı olması da beklenmektedir. Özellikle son dönemde çatılarda uzun ömürlü, kolay uygulanabilen ve bilhassa sistem bakımı kolay olan malzemelerinin tercih edildiğini söylemek gerekiyor. Zira çatı kaplama malzemeleri üreticileri enerji verimliliğine katkı sağlayacak yeni malzemeler üretmektedirler. Son dönemde çatılar sadece tasarrufun değil enerji üretim zincirinin de bir halkası olmuştur ve GES yatırımlarının da hızlanmasını sağlamıştır. Çatı üzeri GES yatırımlarının kendini 7 yılda amorti ettiği görülmektedir. Panellerin ömrü ise bugün 25 yıla kadar uzamıştır. Tüm bunlar düşünüldüğünde GES yatırımlarının avantajlı olduğu görülmektedir.
Bugün ülkemizde 5 binden fazla firmanın faaliyet gösterdiği çatı sektörü, 4 milyar doları aşan büyüklüğe ulaşmış durumdadır. Bu rakam global çatı pazar büyüklüğünün yüzde 1,3’ünden fazlası anlamına gelmektedir. Sektördeki toplam çatı kaplama malzemesi üretim kapasitesinin 250 milyon metrekare olduğu düşünüldüğünde, sektörümüzün ihtiyaçları karşılama konusunda hazırlıklı olduğunu söyleyebiliriz. ÇATIDER olarak ideal yalıtım uygulamalarını, avantajlarını ve enerji verimliliği sağlayan sistemlerin farkındalığını artırmak adına önemli faaliyetler ortaya koymaya çalışıyoruz.