Betonu değil tarım arazisini teşvik edelim
Neyi beslersen, onu büyütürsün. Yıllardır betonu büyüttük, semirdi. Hatta yerinden kalkamayacak kadar hantallaştı ki sektör krize girdi. Yine de beslemekten bıkmadık. Son olarak konut kredi faizlerini rekor indirdik. Bu defa fahiş zam yapan müteahhitlere kaynak aktarma yolunu seçtik.
Kredisini denkleştiren, anlaşmasını yaptığı konuta varana dek, fiyatı 200 binden 300 bine, 500 binden 625 bine fırlayıverdi. Kamu bankaları başta olmak üzere konut kredisi üreten sistem, ev sahibi olmak isteyenler teşvik ediliyormuş sanıyor. Oysa bu; kuruyan betonu düşük faizli krediyle sulamaktır.
Dün; parasını enflasyon ateşinden korumak isteyen için tarıma elverişli arazi seçeneğini önermiştim. Döviz ve altın vergi çemberinde, otomobil zam furyasında, konutun etiketleri uçmuş iken; üretime yönelik yatırım seçeneği olarak düşünülebilir demiştim.
Çok sayıda olumlu tepki aldım. Hatta katkı sunanlar da oldu. Bir okurumun önerisi gayet anlamlı; “tarım yapılan arazilerin arsa vergileri sıfırlanmalı ya da sıfıra yakın olmalı. Aksi takdirde halkın arsayı elinde tutması mümkün değil. Zaten son yıllardaki büyük artış nedeniyle, örneğin İstanbul içinde de arsalar müteahhite verilmek zorunda kalındı. İstanbul il hudutları içindeki arsa metrekare vergi rakamları ne demek istediğimi açıklayacaktır.”
Son derece yerinde bir öneri… Betonu değil tarım arazisini teşvik edelim ki konut şımarıklığı bitsin, emlak çılgınlığı sona ersin. Borsa mı?Yabancı çıktı, büyükler yerinde sayıyor, küçüklerde avlama sezonu var, duymadınız mı hâlâ?
BETON ÇİÇEK AÇMAZ MEYVE VERMEZ
Eğer beton sulamaya devam edecek isek tarıma kaynak kalmaz ve biliyoruz ki betonlar çiçek açmaz, sebze-meyve yetiştirmez. Ancak kafalar betona gömülü ise tarımı da unut, tasarrufları yatırıma yöneltmeyi de…
Bu durumda neden dolarizasyon artıyor, neden endeks tasarımına rağmen enflasyon inmiyor diye sızlanıp durmayalım… Sahte gözyaşları, gerçek acıları dindiremez zira…