Yüksek maaş zamları belediye başkanlarının başına dertler açabilir
Ahmet Arslan
CPA, MBA
Zaman zaman bazı belediyelerce belediye işçileri ile belediye şirketi çalışanlarının ücretlerine yapılan zamların enflasyon oranları, piyasa emsalleri ve kamudaki diğer personelin ücretleriyle bariz farklılık arz edecek şekilde % 80, % 100 gibi oranlara ulaştığı görülmektedir. Söz konusu uygulamalar özellikle seçim dönemlerinde ve yeterli etki analizi yapılmadan gerçekleştirilmektedir.
Belediyeler genel olarak popülist politikaların uygulandığı kurumlar arasında yer almakla birlikte bu tür politikaların kamu kaynağını aşındırmaması için “mali kural” (fiscal rule) olarak da adlandırılan bir takım yasal düzenlemeler yapılmıştır.
Bu bağlamda, belediye işçileri ve belediye şirketi çalışanlarının ücretlerine yapılacak zam oranına ilişkin yasal bir üst limit bulunmamakla gerek belediye işçileri gerekse belediye şirketi çalışanlarının personel maliyetlerine ilişkin bir takım kesin düzenlemeler bulunmaktadır.
1. Belediye işçilerinin personel maliyetlerine ilişkin yasal sınır
5393 sayılı Belediye Kanunu’na (Md. 49); Belediyenin yıllık toplam personel giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın %30’unu aşamaz. Nüfusu 10.000'in altında olan belediyelerde bu oran %40 olarak uygulanır. Yıl içerisinde aylık ve ücretlerde beklenmedik bir artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin söz konusu oranları aşması durumunda, cari yıl ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranların altına ininceye kadar yeni personel alımı yapılamaz. Yeni personel alımı nedeniyle bu oranın aşılması sebebiyle oluşacak kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren hesaplanacak kanunî faiziyle birlikte belediye başkanından tahsil edilir.
Söz konusu kanun hükmüne göre, örneğin, 2023 yılı bütçe gelirleri toplamı 100 milyon TL olan bir belediyenin 2024 yılındaki toplam personel (memur, sözleşmeli personel, işçi vb.) maliyeti söz konusu tutarın yeniden değerleme oranıyla (%58,46) arttırılan tutarının (158,46 milyon TL) %30’unu yani 47 milyon 538 bin TL’yi aşamaz.
Söz konusu formülde payda kısmı yani bütçe gelirlerinin yeniden değerleme katsayısı ile arttırılan tutarı sabit olduğundan yani söz konusu tutarın 2024 yılında değişme veya değiştirilme imkânı bulunmadığından işçilere makul oranların üzerinde zam yapılması %30 oranına yaklaşılmasına sebebiyet vereceğinden yeni personel (memur, sözleşmeli personel, işçi vb.) alımını zorlaştıracak veya imkânsız kılacaktır. Yeni personel alımı yapılması nedeniyle söz konusu oranın aşılması halinde aradaki fark kamu zararı olarak tespit edilecek ve belediye başkanından tahsil edilecektir.
Bu durumda belediye işçilerinin ücretlerine makul oranların üzerinde zam yapan belediyeler yeni personel alamama riski veya alırsa kamu zararı yaptırımıyla karşı karşıya kalacaktır.
2. Belediye şirketi çalışanlarının personel maliyetlerine ilişkin yasal sınır
Bilindiği üzere, 696 sayılı KHK ile belediyelerin personel çalıştırılmasına dayalı hizmetlerinde (temizlik, özel güvenlik, park bahçe bakımı vb.) çalıştırılan personel 2018 yılında belediye kadrolarına değil, belediyelerce kurulan şirketlerin kadrolarına geçirilmiştir.
Söz konusu düzenleme sonrasında personel çalıştırılmasına dayalı hizmetler doğrudan hizmet alımı sözleşmesi ile sadece söz konusu şirketlere gördürülmekte ve personelin ücretleri periyodik olarak düzenlenen hak edişlerle belediye tarafından şirketine ödenmektedir.
Bu tür şirketlerde istihdam edilecek personel belediye şirketi yönetimi tarafından işe alınmakta ve ücretleri de söz konusu şirket yönetimi tarafından belirlenmekte ise de söz konusu personelin ücretleri şirkete hak ediş ödemesi şeklinde dolaylı olarak belediye tarafından ödendiğinden şirket personeline ödenecek ücretin üst sınırı da aslında belediye tarafından belirlenmektedir.
Bu tür şirketlere popülist politikaların etkisiyle aşırı sayıda personel alınmasının önüne geçilmesi ve/ya aşırı personel maliyetlerine mahal verilmemesi amacıyla şirket personelinin toplam maliyetine ilişkin bir takım yasal sınırlamalar getirilmiştir.
Bu bağlamda, 696 KHK’ya istinaden yayımlanan İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Bağlı Kuruluşları ile Bunların Üyesi Olduğu Mahalli İdare Birliklerinin Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmetlerinin Gördürülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında 2018/11608 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın “Personel Giderlerinin Toplam Giderler İçindeki Payına İlişkin Üst Sınır” başlıklı 5’inci maddesinde;
“İdarelerin, şirket personeli de dahil yıllık toplam personel giderleri, idarenin gerçekleşen en son yıl bütçe gelirleri toplamının her yıl, bir önceki yıla ilişkin olarak 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması sonucu bulunacak miktarın yüzde kırkını aşamaz. Bu oran büyükşehir belediyelerinde yüzde otuz olarak uygulanır. Yıl içerisinde aylık ve ücretlerde beklenmedik bir artışın meydana gelmesi sonucunda personel giderlerinin söz konusu oranları aşması durumunda, cari yıl ve izleyen yıllarda personel giderleri bu oranların altına ininceye kadar idare şirketlerine yeni personel alımı yapılamaz.”
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, belediye personelinin toplam maliyetine ilişkin %30 limiti bulunmakta olup, şirket personeliyle birlikte söz konusu limitin %40 olduğu dikkate alındığında şirket personelinin belediyenin bütçe gelirlerine oranı olarak % 10 (%40-%30) limit kalmaktadır.
Dolayısıyla, bir önceki örneğimizde verdiğimiz belediyenin ve belediye şirketinin 2024 yılındaki toplam personel (memur, sözleşmeli personel, işçi, şirket çalışanı) maliyeti belediyenin 2023 yılı bütçe gelirlerinin yeniden değerleme oranıyla arttırılan tutarının (158,46 milyon TL) %40’ını yani 63 milyon 384 bin TL’yi aşamaz.
Söz konusu formülde payda kısmı yani bütçe gelirlerinin yeniden değerleme katsayısı ile arttırılan tutarı sabit olduğundan yani söz konusu tutarın 2024 yılında değişme veya değiştirilme imkânı bulunmadığından belediye işçileri ve/veya belediye şirketi işçilerinin ücretlerine makul oranların üzerinde zam yapılmış olması %40 oranına yaklaşılmasına sebebiyet vereceğinden yeni personel (memur, sözleşmeli personel, işçi, şirket çalışanı vb.) alımını zorlaştıracak veya imkansız kılacaktır. Yeni personel alımı yapılması nedeniyle söz konusu oranın aşılması halinde aradaki fark kamu zararı olarak tespit edilecek ve belediye başkanından tahsil edilecektir.
Bu durumda belediye işçileri ve/veya belediye şirketi işçilerinin ücretlerine makul oranların üzerinde zam yapan belediyeler belediyeye veya belediye şirketine yeni personel alamama riski veya alırsa kamu zararı yaptırımıyla karşı kalacaktır.
3. Personel maliyetleri sınırlarını aşmanın mali ve adli yaptırımları
İlk olarak, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu göre kamu zararı sebebiyet verilen zararın (kamu kaynağında meydana gelen eksilme) kasıt, kusur veya ihmal suretiyle söz konusu zarara sebebiyet veren (personel maliyetleri sınırı konusunda belediye başkanı) tarafından parasal olarak tazmin edilmesi şeklinde mali yaptırım gerektirmektedir.
İkinci olarak, kamu zararına sebebiyet vermek ayrıca adli yaptırım uygulanmasına sebebiyet verebilecektir. Zira, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre kamunun zararına sebebiyet vermek görevi kötüye kullanma suçunun unsurları arasında yer almaktadır. Bu nedenle, personel maliyetlerine ilişkin olarak yukarıda belirtilen sınırların aşılması halinde belediye başkanları adli soruşturma ve kovuşturmaya maruz kalabilmektedir.
4. Personel maliyetleri sınırlarını aşmanın idari ve siyasi yaptırımları
5018 sayılı Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde; “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” denilmektedir.
Aynı kanunun “Üst yöneticiler” başlıklı 11’inci maddesine göre; üst yöneticiler, idarelerinin stratejik planlarının ve bütçelerinin kalkınma planına, yıllık programlara, kurumun stratejik plan ve performans hedefleri ile hizmet gereklerine uygun olarak hazırlanması ve uygulanmasından, sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve kanunlar ile Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar.
Dolayısıyla, işçi ücretlerine popülist politikaların etkisiyle makul oranların üzerinde zam yapılması kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde kullanılmaması anlamına geldiğinden belediye başkanlarının belediye meclisince alınacak kararlara maruz kalmasına da yol açacaktır.
Sonuç
Belediye işçilerinin ücretlerine yapılacak zam oranı konusunda bir üst limit bulunmamakla birlikte işçilere makul oranların üzerinde zam yapılması beleyenin personel maliyetlerine ilişkin olarak yukarıda açıklanan oranlara (bütçe gelirlerinin %30’u, %40’ı) yaklaşılması veya bu oranların aşılmasına sebebiyet vereceği ve dolayısıyla yeni personel (memur, sözleşmeli personel, işçi vb.) alımını yasal zorlaştıracak veya imkânsız kılacağından kamu zararına sebebiyet verebilecektir. Kamu zararına sebebiyet vermek ise belediye başkanları hakkında mali, adli ve idari yaptırım gerektirebilmektedir.