Bedavanın maliyeti mahremiyetindir

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Ulusların zenginliği artık, ürettiği bilgiyle tanımlanıyor ve ülkemizin bu alanda çok eksiği var. Başkasının ürettiği bilgiyi de mahremiyetimiz karşılığında alabiliyor olmamız, büyük risk…

 

Bilgi; güçtür ve elinde tutana avantaj sağlar. Hele ki nitelikli bilgi ise rekabet üstünlüğü oluşturur. Bu bilgiye sahip olmayana kaybettirir. Fakat daha da önemlisi, mahremiyetinize dair bilginin, başkasının elinde silaha/zenginliğe dönüşeceği gerçeğidir. Nitekim şu anda mahremiyet ihlali pandemisi var.

8.2 milyar insanın yaşadığı gezegende sim kart ve tablet sayısı, dünya nüfusunu aştı. Öyle ki her saniye 2 çocuk doğarken 10 sim kart aktif hale geliyor. Bunun anlamı, giderek bütün insanlık kapsama alanına giriyor. Yetmezmiş gibi yapay zekâ, mahremiyetimizi tamamen açığa çıkarıyor.

Her birimiz kapsanıyoruz

Kapsama alanında iseniz; kapsanıyorsunuz da… Yalnızca para işlemlerinde değil, sosyal medya paylaşımları ve konum cihazları sayesinde ardınızda bıraktığınız iz, zaten sizin mahremiyetinizi “kendi elinizle ifşa” niteliğinde… Büyük veri denilen yapay zekâ alanına bilgilerimizi kendimiz yüklüyoruz.

Bunun dışında bir başka olgu var ki, size ait bilgilerin ticarileşmesi ve mahremiyetinizin pazarlanmasıdır. Bir yerde “bedava internet” görürseniz veya free wifi işareti gözünüze çarparsa, biliniz ki bunun bir bedeli vardır ve ödemeyi “mahremiyetinizle” yapacağınızdır. Yapıyoruz da

İKİ SORU İKİ CEVAP / Stratejiye dair…

Cezai müeyyide var mı?

Birkaç yıldır hayatımıza giren yeni düzenlemede her ne kadar mahremiyet ihlaline cezai müeyyide gelse de… Bizden topladıkları bilgileri pazarlayıp her birimizi dijital kurnazların önüne atanlar, bunu birkaç tuşa dokunarak yapabilirken…  Bizim onları birkaç tuş ile yasaklayamıyor olmamız, anlamlıdır.

Biz ne yapabiliriz?

Ürettiğin veri, başta anayasa olmak üzere kanunlar ile koruma altında olsa da herkes, kendi verisinin güvenliğinden sorumludur. Her adımında dijital iz bırakıyor, sosyal medyada etrafa data saçarak dolaşıyorsan, üstlendiğin risklerden birincil olarak sen sorumlusun. Sırlarını biraz kendine saklasan?

not/ Veri merkezleri evreninde kendimize yeterince yer açamadık

Dünyada 11 bin 800 veri merkezi var ve bunların 5,381’i ABD’deÇin ise 449’una sahipken son atağı olan DeepSeek ile birlikte tırmanışa geçmiş durumda. Türkiye mi? Bir elin parmaklarını dahi geçmiyor. Peki, bu neden önemli?  Ekonomik ekvatorun zengin yanında kalmanın şartı, veri odaklı ekonomi

Eski dünyanın “FBMG” kavramı vardır; Fert Başına Milli Gelir. Ancak yeni dünyada bunun yerini “FBMB” almış durumda. Yani Fert Başına Milli Bilgi… Ne yazık ki bizler bu dünyanın bilgi üreticisi olmaktan ziyade bilgi tüketicisi durumundayız. Klavye üretim, Mouse tüketim ise biz tüketiyoruz.

Bundan 28 yıl önce Bill Gates ile yaptığım röportajda, bir noktaya dikkat çekiyordu; “bir insanın zenginliğini anlamak için coğrafyasına bakardık. Ancak yakın gelecekte bir insanın zenginliğini anlamak için eğitim derecesine, bilgi düzeyine bakıyor olacağız.” O yakın gelecek, çoktan geldi bile…

Neticede; Bilgi üreten değilsen başkasının bilgisiyle varacağın ufuklar, sınırlıdır. 208 üniversitesiyle ilk 20’ye dahi giremeyen ülkemizde bu zihinsel kuraklık, bilgi yoksunluğu, zenginliğimizi de belirliyor. Yapılması gereken, okumak, araştırmak, eğitim kalitesini yükseltmek, zihinlerin prangalarını kırmak

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
ŞEREF OĞUZ YAZDI 24 Şubat 2025
Duran timsah çanta olur 19 Şubat 2025