Bay Trump şimdi de Türkiye İsrail ilişkilerine yöneldi
Önceki dönemlerden farklı olarak günümüzde Türkiye-İsrail ilişkileri örnek alınmaktan uzak. Halbuki Türkiye İsrail’i ilk tanıyan ülkeler arasındaydı. İstikrarsız fakat otoriter Arap rejimlerinin egemen olduğu bir bölgede bu iki ülke birbirini modernlik, demokrasi ve Batılı yönelimleri temsil eden merkezler olarak görüyordu. Arap rejimlerinin İsrail ile ilişkileri hasmane, Türkiye’ninki ise dostane idi. Varlığının bile sorgulandığı bölgede İsrail bu iyi ilişkilere özel değer veriyordu. Gelişen dostluğun bir yan faydası da ABD’deki Musevi lobisinin Türkiye’ye olumlu yaklaşması, Kongre’deki Rum ve Ermeni lobilerinin etkilerini frenlemesi idi. İki ülkenin sıcak ilişkilerini kanıtlamak için sadece 2007 gibi geç bir tarihe kadar İsrail jetlerinin komşularının hava sahasını ihlal etmemek için uçuş talimlerini Konya’da gerçekleştirdiklerini hatırlamak bile yeterlidir.
İlginçtir ki, 2008’de İsrail’in Ankara’da Suriye ile ilişkileri iyileştirme konusunda anlaşmaya varmasının ardından Gazze’de kapsamlı bir operasyon yaptığı 2008 yılına kadar iki ülke arasındaki ilişkiler kimin iktidarda olduğundan etkilenmemişti. 2009 başında, başbakan Erdoğan Davos’ta İsrail cumhurbaşkanı Şimon Peres’e kendisinden daha uzun bir konuşma süresi tanındığı için kızmış, Peres’e kötü sözler söyleyerek oturumu terk etmişti. Ancak ilişkilere onanılmaz bir darbe indiren gelişme İsrail komandolarının uluslararası sularda Gazze’ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine saldırmaları ve komandolara direnen 10 Türk vatandaşını öldürmeleridir. Bunun sonucunda Türkiye-İsrail ile ilişkileri kesmiş ve düzelmesi için üç koşul öne sürmüştür: İsrail olayla ilgili özür dilemeli, Gazze’ye ablukayı kaldırmalı ve ölenlerin ailesine tazminat ödemelidir.
Amerikan yönetimleri Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzelmesi için yoğun uğraş verdiler. Obama, İsrail’e hükümetin özür dilemesini ve ölenlerin ailesine tazminat ödenmesini kabul ettirdi. Böylece iki ülkenin yeniden diplomatik ilişki kurmasını bekledi. Ancak, Amerikan gayretlerine rağmen, Türk hükümeti ilişkileri düzeltmekte isteksiz davranmıştır. Anlaşılıyor ki Erdoğan oy tabanını oluşturan muhafazakar kesimin Filistinlilere yakınlık duyduğunu, İsrail ile iyi ilişkilere önem vermediğini görmüştür. Dolayısıyla, bu tarihten sonra başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde oy tabanını korumak için her daim İsrail karşıtı politikalar izlemiştir.
Bu siyasetin Türkiye’ye maliyetler yüklediği inkar edilemez. Amerika’daki Musevi lobisi Türkiye aleyhine dönmüştür. En ucuz ve en güvenilir güzergah olmasına rağmen, İsrail Akdeniz’de bulduğu doğalgazı Avrupa piyasalarına Türkiye üzerinden göndermek için işbirliğinden kaçınmıştır. Akdeniz’deki enerji kaynaklarını geliştirmek için Mısır, Yunanistan ve Rum Kıbrıs’la işbirliğine yönelmiş, Türkiye’nin önem verdiği münhasır ekonomik bölge sınırlarının doğru belirlenmesi konusuna kayıtsız kalmıştır. İsrail’e dostça yaklaşan, Türkiye ile hasmane ilişkileri olan bir Kürt devleti fikrine, mahiyeti belirsiz olmakla beraber, destek vermiştir. Nihayet, son günlerde Türkiye’nin İsrail için güvenlik tehlikesi oluşturduğu fikrini ortaya atmıştır.
Türk hükümeti, İsrail hükümetinin politikalarını, özellikle Gazzelilere reva gördüğü muameleyi ağır biçimde eleştirmektedir. Bunun ötesinde herhangi bir eyleme yönelip yönelmediği ise tartışma konusudur. Örneğin, hükümet tarafından inkar edilmekle beraber, İsrail ile ticaretin devam ettiğine dair bazı kanıtlar vardır. Türkiye, Gazze’ye doğrudan müdahale biçiminde yorumlanacak eylemlerden de uzak durmuş, verdiği destek uluslararası kuruluşlarla işbirliği çerçevesinde acil yardım göndermekle sınırlı kalmıştır.
Şimdi, beklenmedik şekilde Trump Türkiye-İsrail ilişkilerini düzeltmek için bizzat müdahale edeceğini ilan etmiştir. Göreve başlamadan Ukrayna-Rusya ihtilafını derhal bitireceğini söylese de bunu başaramadığından, başarılı olacağı bir yer araması anlaşılabilir. Türkiye Cumhurbaşkanı’nı yakından tanıdığını ve takdir ettiğini kamuoyu önünde açıklamıştır. Sözlerine daha önce Erdoğan’ı Rahip Brunson’ı iade etmeye ikna ettiğini eklemiştir (Hafızası pek güçlü olmayanlar dahi, Rahibin iade edilmemesi durumunda Trump’ın Türk ekonomisini mahvetmekle tehdit ettiğini hatırlıyorlar). Türkiye’nin Suriye’yi ele geçirdiğini de iddia etmiştir ki herhalde bundan İsrail’in, Türkiye’nin Suriye’ye askeri yardımda bulunmasına mani olmamasını kastetmektedir. Şayet Netanyahu da makul davranırsa, Türkiye ve İsrail’in barışmasını ve bölgede barış için işbirliği yapmalarını engelleyecek bir neden yoktur (Burada İran’a karşı birlikte hareket etmeyi kastediyor olabilir).
Gerek Netanyahu gerek Erdoğan kamuoylarını birbiri aleyhine harekete geçirmişlerdir, fakat her ikisi de Trump’a karşı çıkmak istememektedir. İlişkilerini nasıl dostluğa dönüştüreceklerini hep birlikte merakla izleyeceğiz. Bay Trump en az Ukrayna-Rusya batağı kadar karışık bir meseleye el atmış olabilir.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.