Batı Afrika’nın incisi Fildişi Sahili

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Yakın geçmişte yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen Fildişi Sahili, Fransızca konuşan Batı Afrika ülkeleri arasında sahip olduğu güçlü ekonomisiyle Batı Afrika’nın finans ve ticaret merkezi konumunda.

Gelin önce ülkenin isminden başlayalım. Neden Fildişi sahili? Vakti zamanında bu bölgede çok sayıda fil yaşarmış. 16 yüzyılda Portekizliler tarafından Fildişi ticareti için bu bölgede fil avları düzenlenir ve çok sayıda fil, dişleri için avlanırmış. Uzun yıllar fildişi ticareti yapıldığından bu bölgeye Fildişi Sahili denilmiş. Diğer Afrika ülkelerinde olduğu gibi Batılı ülkeler tarafından her anlamda sömürülmüş. Fildişi sahili ’de uzun yıllar Fransızların kontrolü altında kalmış Batı Afrika ülkelerinden biri. Bu yüzden de ülkenin resmi dili Fransızca. 

Bilinenin aksine başkenti ülkenin en büyük şehri olan Abidjan değil Yamusukro. Ama tabi hemen hemen tüm sektörler için ticaret liman şehri olan Abidjan’da dönmekte. Çoğu toptancı ve modern perakende satıcılar Abidjan şehrinde toplanmış durumda.

Türk Hava Yolları 2012 yılından bu yana ülkeye doğrudan seferler düzenliyor. Türk Hava Yolları ile İstanbul’dan direk uçuş ile 9 saatte Abidjan ’a varabiliyorsunuz. Türkiye ile Fildişi Sahili arasında 3 saat zaman farkı bulunduğunu unutmayın ve ülkeye yapacağınız ziyaretten önce muhakkak sarıhumma aşısı yaptırın. Havaalanında aşı kartınızı görmek isteyeceklerdir.

Yetkililer Abidjan’da suç oranının yüksek olduğunu söylüyorlar ancak buna karşın şehirde rahatça gezebildiğimizi de söylemekte fayda var. Yine de özellikle gece saatlerinde silahlı araç soygunu ve hırsızlık olaylarına karşı dikkatli olmakta fayda var.

Yukarıda da söylediğim gibi ülkenin resmi dili Fransızca. Kendi sektörümde ve diğer sektörlerde de Lübnan kökenli tüccarların ülke çapında aktif olduklarını gördüm. İş dünyasında İngilizce bilenler olsa da sayıları az. Bu sebepten dolayı Fildişi Sahili’ne yapacağınız ziyaretlerde muhataplarınızla sağlıklı bir iletişim kurmak için muhakkak Fransızca bilen tercüman bulundurmanızı tavsiye ederim.

Fildişi Sahili’nin Burkana Faso, Mali ve Liberya gibi komşu ülkelerden çok fazla göç aldığı söyleniyor. 28,3 milyon nüfusun büyük çoğunluğu ise güney kıyı bölgesinde yoğunlaşmış. Genç nüfusa sahip Fildişi Sahili’nde nüfusun yaklaşık %40’ı 15 yaş altında. Nüfusun yaklaşık %42’si Müslüman, %18’i Katolik Hristiyan ve %12’si evanjelist.

Ülke ekonomisinde tarımın önemi büyük

Fildişi Sahili’nin ekonomisinde tarımın ve buna bağlı faaliyetlerin önemi büyük. İşgücünün yaklaşık %65’i tarım sektöründe çalışıyor. Dünyanın en büyük kakao çekirdeği, tatlı patates ve kaju fıstığında ise dünyanın üçüncü büyük üreticisi konumunda. Bunların yanında kola cevizinde dünyanın en büyük ikinci, Brezilya cevizinde ise en büyük üçüncü üreticisi. Ayrıca dünyadaki en iyi 15 kahve üreticisi içinde yer alan Fildişi Sahili, palm yağında da dünyada yedinci büyük üretici konumunda.

Ülke ekonomisine altın üretiminin katkısı her geçen yıl artmış. Doğal kaynak açısından zengin olan Fildişi Sahili, 100 milyon varil petrol rezervi ile günlük yaklaşık 40.000 varil petrol üretimi gerçekleştirmekte. Bunun yanında sınırlı da olsa doğal gaz üretimi bulunmakta.

Fildişi Sahilleri Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (Economic Community of West African States-ECOWAS) üyesi. ECOWAS Benin, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gambiya, Gana, Gine, Gine Bissau, Liberya, Mali, Nijer, Nijerya, Senegal, Sierra Leone, Togo, Yeşil Burun Adaları (Cape Verde) ülkelerini yani yaklaşık 300 milyon nüfusu kapsamakta ve Türkiye olarak bizim de ECOWAS ile serbest ticaret anlaşması girişimlerimiz bulunmakta.

Fildişi aynı zamanda, CFA Frangını kullanan sekiz devletin üye olduğu Batı Afrika Ekonomik ve Parasal Birliği’nin (UEMOA) de Burkina Faso, Benin, Togo, Gine-Bissau, Mali, Nijer ve Senegal ile birlikte üyesi.

İç savaşlar ve ülkesi için bir futbolcudan daha fazlası; Didier Drogba

1960’da Fransa’dan bağımsızlığını ilan eden Fildişi Sahili’nde çok partili seçim ilk olarak 1990 yılında yapılmış. 1990’ların sonunda ülkeye göç eden yabancı nüfus, ülkedeki etnik farklılıklar, bölgeler arasında oluşmuş din ayrımı ve iktidar kavgaları 1993’de ülkeyi iç savaşa sürüklemiş. Bir zamanların dini ve etnik uyumuyla dikkati çeken Fildişi Sahili de Afrika’yı saran iç çekişmelerden nasibini almış. Ülkede yaşayan yabancıların seçme ve seçilme hakkı ile başlayan tartışmalar ülkeyi beş yıl boyunca etkileyecek bir iç savaşa sürüklemiş. 2002’de meydana gelen, binlerce insanın hayatını kaybettiği silahlı ayaklanma ülkeyi ikiye ayırmış. Çatışmaların sona ermesine rağmen bölgede gerginlik dinmemiş ve yapılan barış görüşmeleri de sonuçsuz kalmış.

Fildişi Sahili’nin dış ticareti

Fildişi Sahili 2021 yılında yaklaşık 12,6 milyar dolarlık ihracat ve yaklaşık 13,3 milyar dolar değerinde ithalat gerçekleştirmiş. Ülkenin ihracatında en önemli ürünler, kakao, tabii kauçuk, altın, kakao hamuru, kakao yağı, ham petrol, muz, kaju ve petrol yağları. Ülkenin ithalatında ise en önemli ürünler, ham petrol, dondurulmuş balıklar, pirinç, otomobil, ilaç, petrol yağları, buğday, çimento, haşarat öldürücü, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ve tütün olarak sayılabilir.

Economist Intelligence Unit’in verilerine göre; Fildişi Sahili 2022 yılında 1,52 milyar dolar değerinde doğrudan yatırım alacağı tahmin edilmekte. Batı Afrika ülkeleri arasında Nijerya ve Gana’dan sonra en çok doğrudan yabancı yatırım alan 3. ülke konumunda olan Fildişi Sahili’nde, en çok yatırım alan sektörler alt yapı, konut, sağlık, ulaştırma ve enerji sektörleri olmuş.

Türkiye ile ilişkiler

Türkiye ile Fildişi Sahili arasında diplomatik ilişkiler 1964’te başlamış. Türkiye’nin Abidjan Büyükelçiliği 15 Kasım 2009 tarihinde, Fildişi Sahili’nin Ankara Büyükelçiliği ise Şubat 2013’te açılmış. Türkiye ile Fildişi Sahili arasında 2005 yılında Ticaret Anlaşması ile Ekonomik ve Teknik İşbirliği Anlaşması imzalanmış. Son 20 yılda ülkemizin Fildişi Sahili ile olan ticaretinin sürekli olarak artış gösterdiği görülmekte. 2021 yılında dış ticaret hacmimiz 827 milyon dolara yükselmiş. 2021 yılında Fildişi Sahiline olan ihracatımız 431 milyon dolar olurken, ithalatımız 396 milyon dolara ulaşmış. Az da olsa ticaret fazlası verdiğimiz ülkelerden biri olan Fildişi Sahili’ne ihracatımızı artırmak için önümüzde ciddi fırsatların olduğunu da ayrıca belirtmek gerek.

Ürünü belgelendirin

Ülkemizin Fildişi Sahili’ne ihracatına baktığımızda demir ve çelik, çimento ve toprak, hububat, un, süt ve pastacılık ürünleri, makinalar, mekanik cihazlar ve aletler, demir veya çelikten eşya ve plastik ve mamullerini sayabiliriz. İthal ettiğimiz ürünlere baktığımızda da kakao, kauçuk, mineral yakıtlar ve yağlar, pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu mensucat ürünlerini sayabiliriz. Türk ürünlerinin algısının iyi olduğunu ve tercih sebebi olabileceğini söyleyebilirim. Fildişi Sahili’ne ihracat yapacak firmalar için belgelendirmelere dikkat etmek gerektiğini hatırlatmakta fayda var. Gıda ürünleri, elektronik ve elektrikli ürünler, kozmetik gibi bazı ürünlerde Bureau Veritas kontrol belgesinin istendiğini öğrendik.

Fransızca bilen tercümanınız olsun

Perakende sektöründe benim gördüğüm kadarıyla Lübnan asıllı Fildişi Sahili vatandaşlarınca kurulmuş şirketler hâkim durumda ve hemen hemen hepsi Abidjan’da bulunmakta. İnternet üzerinden yapılan satışlar da her geçen yıl artmakta.

Fildişi Sahili’ne ihracat yapmak isteyen firmaların muhakkak Abidjan’ı ziyaret etmeleri ve yanlarında Fransızca bilen tercüman almalarını tavsiye ederim. e-Mail ya da telefon yoluyla iletişim kurmak çok kolay olmayacaktır. Muhataplarınıza güven vermeniz, kendinizi çok iyi anlatmanız ve referanslar sunmanız önemli. Lübnan kökenli tüccarlar güvenilir olsa da, mümkün olduğunca vade vermemek faydalı olacaktır.

NELER YAPILMALI?

- Fildişi Sahili pazarı için tüm ihracatçılarımızın pazar hakkında öncelikle genel bir fikrinin olması gerekiyor. Buna karşın ülke hakkında detaylı bilgi sahibi olabileceğiniz rapor maalesef az sayıda. Ticaret Bakanlığı ve sivil toplum kuruluşlarının hem Fildişi geneli hem de alt sektörler bazında pazarın trendlerini, alışkanlıklarını, potansiyeli, mevcut rakipleri ile alakalı pazar araştırma raporlarını hazırlaması ve firmalarla paylaşması gerekiyor. Sadece masa başında istatistikler değil pazarın yerinde incelenmesi de önemli.

- Bu tip ülkelere içinde profesyonel B2B toplantılarında da organize edilebileceği genel ticaret fuarlarının yapılması kısa vade de etkili olacaktır. Yapılacak Türk ihraç ürünleri fuarı öncesi ülke çapında iyi bir tanıtım yapmak, fuar içinde alıcılar ile toplantılar düzenlemek fuarın etkisini artıracaktır.

- Bununla birlikte ihracatçılar birlikleri eliyle Fildişi Sahili’ne yönelik sektörel heyetler ve akabinde ülkemizde satın alma heyetleri gerçekleştirilmesi bu ülkeye bir ekosistem içinde yaklaşılmasını sağlayacaktır. Tüm ülkelerde olduğu gibi Fildişi pazarına yönelik tüm stratejiyi bütünleşik ve uzun vadeli oluşturmamız gerekiyor. Vur kaç şeklinde değil sürekli bir plan dahilinde.

- Yukarıda da bahsettiğim üzere Fildişi Sahili ile sürdürülebilir iş birliği yapmak istiyorsanız muhakkak fiziki ziyaret yapmanız gerekiyor, fiziki ziyaretten sonra da sıkı bir takip önemli. Ziyaretlerinizde muhakkak Fransızca bilen bir tercümanınız olsun.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar