Başkalarının parası
Şirketlerin üst düzey yöneticilerinin kazançlarında bir absürtlük var diye düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz. ABD’de bir CEO’nun ortalama kazancı aynı şirketteki bir çalışanın ortalama kazancının 300 katına çıkmış durumda. Bu oran 1978’de 30’du. CEO kazançlarının çoğu muğlak metriklere göre verilen bonuslar ve hisse opsiyonlarından oluşuyor. Gelin bakalım, bu yüksek kazançları elde edenler şirketlerinin değerini ne kadar artırmış?
Eskiden Yahoo diye bir internet platformu vardı, hatırlar mısınız? Yahoo, 2012’de Marissa Mayer’i Google’dan transfer edip CEO yaptı. Mayer, ilk iş şirketin uzaktan çalışma politikasını iptal etti. İyi çalışanlar işi bıraktı. Sonra Tumblr isimli blog sitesini 1,1 milyar dolara satın aldı. Tumblr o zaman çoktan porno sitesi haline gelmişti. Nitekim 6 yıl sonra 3 milyon dolara satıldı. Mayer geldiğinde 14,4 milyar dolar değerlenen Yahoo, dört yıl sonra Verizon’a 4,5 milyar dolara satıldı. Mayer dört yılda Yahoo’dan 365 milyon dolar para aldı. Bu da Mayer’in şirketin değerini toplam 7 milyar dolar düşürmek için günde aldığı 250 bin dolar demek. Mayer şu an San Francisco’da yeni girişimler üzerine çalışıyor.
Adam Neumann, WeWork’u 2010’da kurdu. WeWork artık geleneksel ofis hayatının bittiği, çalışanların istedikleri yerde sevdikleri kişilerle çalışabilmesini sağlayan yeni bir dünya geliştiriyordu. Başta çok iyi giden hikâye, Softbank’ın Suudilerden aldığı 100 milyar dolarlık fonu yatıracak yer bulamayıp WeWork’un kapısını çalmasıyla yoldan çıktı. Softbank, WeWork’e 18 milyar dolar yatırdı. Adam Neumann, bu parayla kendine ait mülkleri şirkete kiraladıktan sonra bir de şirketin ismini kendine ait bir marka olarak kaydettirip şirketten lisans ücreti aldı. Tüm bunlar halka arz dokümanlarında ortaya çıkınca haliyle Neumann kovuldu. Kovulurken “danışmanlık ücreti” (yani sus payı) ve mevcut hisselerine karşılık yaklaşık 1 milyar dolar aldı. Softbank bu yatırımından 9 milyar dolar zarar yazdı. Neumann bu hizmetine karşılık 2 yılda günde 1,5 milyon dolar kazanmış oldu. WeWork’ün ilk yatırımcılarından birinin dediği gibi Neumann “çok ikna ediciydi.” Adam Neumann şu an yoga eğitmeni eşiyle Tel Aviv’de keyif çatıyor.
GE dünyanın en köklü şirketlerinden. 2018’de hisse fiyatı tarihin en düşük seviyesine (12,4 dolar) gelmişken, ilk defa şirket dışından bir CEO getirdiler. Larry Culp’un tek vaadi hisse değerini artırmaktı. Bu nedenle, kazancının çoğu hisse fiyatına bağlandı: Eğer hisse fiyatı %50 artarsa, bonus olarak 47 milyon dolarlık hisse alacaktı. Hisse fiyatı %150 artarsa 233 milyon dolarlık hisse alacaktı. Geçen sene COVID-19 çıkınca GE’nin havacılık işkolu sıkıntıya girdi. Culp, hedeflediği hisse fiyatlarının tutmayacağını anlayınca Yönetim Kurulu ile yeniden masaya oturdu. Artış oranlarına esas baz hisse değerini 6,67 dolara düşürmeye karar verdiler. Sonra Fed’in para basmasıyla borsalar coşunca GE’nin hisse fiyatı 13 dolara geri döndü. Culp hisse fiyatını iki yıl öncesindeki seviyede tutarak, yeni hesapla 100 milyon dolar bonus haketti. Günde 140 bin dolar.
Yukarıdaki hesaplar biraz karışık gelebilir. Zaten amaç hesapları karışık hale getirerek performans ile kazanç arasındaki ilişkiyi zayıflatmak. Hem teknoloji hem de geleneksel işlerden örnekler gösteriyor ki, faizlerin düşük, yani paranın bol olduğu, gerek yatırımcı ile yönetici arasında (WeWork) gerekse borsadaki hissedarlarla yönetici (Yahoo, GE) arasındaki ilişkilerin kompleks olduğu ortamlarda para kazanmanın en iyi yolu başkalarının parasıyla risk almak. Çünkü anlaşmalar muğlak, performans ölçümü zor, oyunun kuralları oyun başladıktan sonra değişiyor. Eğer kazanırsanız getiri büyük. Kaybederseniz…. Getiri yine büyük! Üstelik tüm bu olaylar kamu kurumlarında değil, özel sektörün efsane şirketlerinde oluyor. Ülkemizde filanca kişi 5 maaş alıyormuş gibi haberleri duydukça bu örnekleri de hatırlamakta fayda var.