Başkalarına ait hesap ve ödeme araçlarını kullananlara uygulanacak cezalar
Yeni vergi düzenlemelerine yönelik olarak 16 Temmuz 2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulmuş olan Yasa Teklifi kabul edilmiş ve 7524 sayılı “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” adıyla 2/8/2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anılan kanunla kayıt dışılıkla mücadeleye katkı sağlamak amacıyla, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tutarları artırılmış olup, bu kapsamda kanunun 13. maddesiyle Vergi Usul Kanunu’nun Özel Usülsüzlük cezalarını içeren mükerrer 355’inci maddesinde yapılan ve 2 Ağustos 2024 tarihinden itibaren uygulanacak olan 2 yeni düzenleme piyasa işleyişinde kriz yaratacak ve işlemlerin durmasına yol açacak sonuçlara yol açmış durumdadır.
1- Başkalarının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılan tahsilatlarda uygulanacak özel usulsüzlük cezaları:
Bunlardan ilki; mükelleflerin mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatlarının, kendi adına kayıtlı hesaplar yerine, başka kişiler adına kayıtlı hesaplar aracılığıyla yapılmasını engellemeye yöneliktir. Bu kapsamda, mükerrer 355. maddenin 4 üncü fıkrasından sonra eklenen madde hükmü şöyledir:
“Mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatların, banka ve benzeri finans kurumları, ödeme kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla başkalarının adı ve/veya hesabı kullanılarak yapılması durumunda, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın %10’u nispetinde, mal teslimi ve ya hizmet ifasını yapanlar ile adına ve/veya hesabına ödeme yapılanlara ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilir. Bu şekilde ceza kesilen mükellefler hakkında üçüncü fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak, bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon TL’yi geçemez.”
Yapılan bu düzenlemeye göre;
- Mükelleflerce mal satışlarına ya da hizmet ifalarına ilişkin tahsilatlar kendi adına kayıtlı hesaplar kullanılarak yapılmalı,
- Başka kişiler adına kayıtlı hesaplar aracılığıyla tahsilat yapılmamalıdır.
Aksi halde, hem bu tahsilatları için başkalarının hesaplarını kullananlara hem de kendi hesabını kullandıranlara ayrı ayrı özel usulsüzlük cezası kesilecektir.
Keza, mükelleflerin mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatlarının, başka kişiler adına kayıtlı hesap olmasa bile, başka kişilerin isim, kimlik numarası ve benzeri yöntemler aracılığıyla yapılması halinde de aynı ceza uygulanacaktır.
Kesilecek Usulsüzlük cezası her bir işlem için işleme konu tutarın %10’u nispetinde olacaktır.
Ancak kesilen bu ceza, her bir işlem için;
- Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 20 bin TL’den,
- İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 10 bin TL’den,
- Yukarıda yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 5 bin TL’den
az olamayacaktır.
Dolayısıyla, mükellef olmadığı halde kendi hesaplarını kullandıranlara her bir işlem için 5 bin TL’den az olmamak üzere, işleme esas tutarın %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilecektir.
Ancak Gelir İdaresi Başkanlığınca internet sitesinde yapılan açıklamada yer aldığı üzere; mal teslimi veya hizmet ifası yapılan müşteri ile ödemeyi yapan kart sahibinin farklı kişiler olması hususu ceza düzenlemesi kapsamında cezaya tabi fiiller arasında sayılmamaktadır. Bir başka anlatımla, madde uygulamasında, ödemeyi yapan kart sahibinin kim olduğunun bir önemi bulunmamaktadır. Bu nedenle, ödeme yaparken başkasının kredi kartını kullanmaktan dolayı özel usulsüzlük cezası uygulanması söz konusu olmayacaktır.
2- Başkalarına ait ödeme araçları kullanılarak yapılan tahsilatlarda uygulanacak özel usulsüzlük cezaları
Anılan düzenlemenin ikincisi; mükelleflerin mal teslimi veya hizmet ifalarına ilişkin tahsilatlarının, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları (POS vb. cihazlar) aracılığıyla yapılmasını engellemeye yöneliktir.
Bu kapsamda, mükerrer 355. maddenin 4’üncü fıkrasından sonra eklenen madde hükmü şöyledir:
“23/2/2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca izin verilen durumlar hariç olmak üzere kredi kartı, banka kartı, ön ödemeli kart, karekod, elektronik cüzdan ve benzeri ödeme araçları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen tahsilatların, kendi mükellefiyeti adına kayıtlı olmayan ödeme sistemleri veya cihazları aracılığıyla yapılması durumunda, tahsilatı yapan mükelleflere ve kendi adına kayıtlı olan bu sistemleri veya cihazları kullandıranlara ayrı ayrı her bir işlem için bu maddeye göre tatbik olunan özel usulsüzlük cezasının üç katı uygulanır. Şu kadar ki, bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 20 milyon TY’yi geçemez.”
Yapılan düzenlemeyle, mal teslimi veya hizmet ifaları için kredi kartı, banka kartı gibi ödeme aracı olarak kullanılan kartlar aracılığıyla yapılan tahsilatları, başka mükelleflerin veya mükellef olmayanların elektronik cihazları/sistemleri (POS ve benzeri cihazlar) aracılığıyla yapanlara ve bu elektronik cihazları/sistemleri kullandıranlara özel usulsüzlük cezası kesilmek suretiyle bu husustaki kayıt dışı işlemlerin önlenmesi amaçlanmıştır.
Bu düzenleme, piyasada sıkça uygulandığı üzere, mükelleflerin bir banka tarafından kendilerine tahsis edilen fiziki ya da sanal POS cihazını bayii, alt bayii ve benzeri ilişki kapsamında aralarındaki sözleşmeye istinaden başka işyerlerine kullandırmaları durumunda cezaya muhatap olup olmayacakları hususunda tereddüde yol açmıştır. Dolayısıyla, uygulamanın ilk gününde bu tür işlemler durma noktasına gelmiştir.
Ancak Gelir İdaresi Başkanlığı’nca internet sitesinde yapılan açıklamada yer aldığı üzere; bayi-alt bayi ilişkisi ve benzeri ilişki kapsamında gerek kendisine tahsis edilen POS cihazını kullandıran gerekse bu cihazlar vasıtasıyla teslim ettikleri mal ve hizmetlere ilişkin tahsilatlarını yapan mükelleflerin, 213 sayılı Kanun’da yer alan hükümler gereğince belge düzenleme, hasılatları kaydetme ve diğer yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirmeleri şartıyla, anılan taraflara söz konusu madde hükmünde belirtilen özel usulsüzlük cezası uygulanmayacaktır.