Başka türlü mümkün
Bu, 15’nci Sanayi Kongresi’nin başlığı… Sürdürülebilir gelecek için dönüşümü birlikte tasarlamak amacıyla bir araya gelen insanlar; kavramların havaya uçuştuğu ortamda, mevcut yolların ve varoluş biçimlerinin dışında da başka türlü mümkün olunabileceğini tartışıyor.
İstanbul Sanayi Odası, kongre geleneğinde yeni çığır açan bir kurumumuz. Yeni nesil kongre anlayışında İSO, geliştirdiği yöntem kadar ürettiği çözümlerle de sanayicilerin entelektüel tarlası gibi davranıyor, katılımcıların bu etkinlikten yeni, farklı ve değerli şeylerle ayrılmasını amaçlıyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK
Kürsüde, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan var; “sürdürülebilir gelecek kaçınılmaz ve zamanımız kalmadı” diyor. Harekete geçme vakti çoktan geldi. Zira öngörülen gelecek çoktan geldi. Sorun şu ki bu gelecek, eşit dağıtılmadı.
Türkiye bu alanda bilinç düzeyi hızla gelişen bir ülke… Fakat artık söylemin terk edilip, eyleme geçme vaktinin geldiğini idrak etmemiz şart. Başta iklim değişikliği olmak üzere çevresel ve toplumsal sorunlara dair stratejileri de içeren yeni dünya düzenini tartışıyor olmamız gerek.
SORUMLU ÜRETİM
Haliç Kongre Merkezi’ni dolduran yerli yabancı konuklar, sanayici, akademisyen ve meraklıların cevabını aradığı soru tam da bu; eğer başka türlüsü mümkün ise o başka nedir ve bizim buna dair neler yapmamız gerekiyor. Bu kongreyi farklı kılan da yeni yola dair haritaları ilham etmek.
İlham etmek diyorum zira herkesin ve her kesimin, daha yeşil bir dünya ve sorumlu üretim gerçeğine dair ev ödevine ihtiyacı var. Misal, Jeffrey Sach’ın kongre konuşmasında dediği gibi, geleceğin sunduğu fırsatlara varmak için getireceği tehditleri de bilmeye, önlemeye ihtiyacımız var.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Geleceğin iş dünyasını şekillendiren ana konu başlığı nedir?
Ne iş yapıyorsak yapalım, doğaya ve topluma karşı olumsuz etkileri azaltacak şekilde yapmak, bu yolculuğun olmazsa olmazı… Ticaretin değişen küresel şartları, güncellenen kurallar, tüketici beklentileri ve en önemlisi gençliğin talepleri; şirketleri, “sürdürülebilirlik” konusunda uyarıyor.
Daha yaşanılan bir dünya için çözüm önerilerinde elzem olarak öne çıkan nedir?
Davetli konuşmacı Marga Hoeg; buna dair mevcut stratejileri anlatırken, Türkiye’nin de yapması gerekenlere işaret ediyor; bunun için daha içten, yoğun iş birliğinin gereğine işaret ediyor. Nitekim İSO’nun Sürdürülebilirlik Platformu, bu işi ciddiye almaya başladığımızın belirgin işareti…
NOT
ENFLASYON SEBEP STOKÇULUK SONUÇ
İSO’nun Sanayi Kongresi’nde iş dünyasıyla, gündemdeki stokçuluk kavramını soruşturuyorum. Söylenen şu ki depoculukla stokçuluğun çok kolay karıştırılabileceği oldu. Sanayi, stokla çalışır, stoka üretir, stok tutar. Bu, üretim için gereklidir.
Cumhurbaşkanı’nın stokçuları cezalandıracağım, pişman ettireceğim söylemi ardından şunu anladık ki devlet stokçuları cezalandırmalı fakat devlet adına kapıya dayananların stokla stokçuluğu karıştırması halinde üretimin de ticaretin de duracağıdır.
Enflasyon varken, sattığını yerine koyamayacak olan da pahalanmadan önce mutfağına yağ depolayan da stokçu sayılacaksa, çok fazla can yanarken gerçek stokçular arada kaynayabilir. Devlet işin içine girince stokçuluk, karaborsadan uzaklaşmalı.