Bankalarla da oturur konuşuruz mağduriyet yaratmayız

DÜNYA Gazetesi Ankara Temsilcisi Maruf Buzcugil, NBE Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ı aradı:

-          CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomi kurmaylarıyla birlikte İstanbul’da olacak. DÜNYA Gazetesi ekibiyle bir araya gelmek istiyor.

Ardından Kılıçdaroğlu’nun İletişim Koordinatörü Ömer Topsakal da beni aradı:

-          Sayın Genel Başkanımız sizlerle buluşmak, sohbet etmek istiyor. Ekip olarak bekliyoruz.

Geçen cumartesi sabahı Osman Saffet Arolat, Şeref Oğuz, Servet Yıldırım, Talip Aktaş, Ömer Türkdönmez, Handan Sema Ceylan, Mustafa Kemal Çolak ve Maruf Buzcugil’le birlikte İstanbul Hilton Bosphorus’a gittik. Bir gün önce 5’inci aşıyı, 3’üncü Biontech’i olan Hakan Güldağ, kırıklık yaşadığı için buluşmaya katılamadı.

Kılıçdaroğlu’na Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü, Ekonomi Masası Başkanı Faik Öztrak, Genel Başkan Yardımcısı (Enerji ve Altyapı) Ahmet Akın, DPT eski Müsteşarlarından İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, maliyeci, ekonomist İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, Genel Başkan Danışmanı Tuncay Özkan ve Ömer Topsakal eşlik etti.

Kılıçdaroğlu, döviz bazlı Hazine güvencesi verilen projeler üzerinde durdu:

-          Biz söz konusu projelerde uygulanan modeli “Türkiye’nin soygun düzeni” olarak görüyoruz. Söz konusu projeleri yapıp işleten şirketlerle oturup konuşacağız. “Alın size maliyet + makul kâr” diyeceğiz. İşletmeyi kamuya devredeceğiz.

Araya girip Avrasya Tüneli’yle ilgili anımsatma yaptım:

-          Avrasya Tüneli’ni yapıp işleten şirketin lider ortağı Yapı Merkezi’dir. Yapı Merkezi’nin Kurucusu Ersin Arıoğlu, bir dönem CHP milletvekilliği yaptı. 

Ardından Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Başar Arıoğlu ile bir görüşmemizi anlattım:

-          Avrasya Tüneli hizmete girdikten sonraki ilk fiyat artışı sonrası Başar Arıoğlu’nu aradım, “Fiyatı makul düzeyde tutup geçişleri artırmaya çalışsanız. Sürümden kazansanız daha iyi değil mi?” dedim.

Başar Arıoğlu’nun verdiği yanıtı da aktardım:

-          Başar Arıoğlu, “Avrasya Tüneli’ni yaparken yabancı-yerli bankalardan kredi kullandık. Kredi için bankalara döviz bazında bir gelir takvimi de sunduk. O takvimin dışına çıkamıyoruz” yanıtı verdi.

Sonra Kılıçdaroğlu’na sordum:

-          İşletmesini kamuya devretmeyi planladığınız söz konusu projelerin hepsinde bankalar da devrede. Bankalar konusunda nasıl bir aksiyon planınız olacak?

Kılıçdaroğlu yanıtladı:

-          Bankalarla da oturur konuşuruz. Mağduriyet yaratmayız.

Talip Aktaş, Hazine’nin döviz bazlı garanti verdiği projelerin toplam bedeliyle ilgili tahminlere değindi:

-          Döviz bazlı garanti verilen projelerin toplam bedelinin 400 milyar dolar dolayında olduğundan söz ediliyor.

Akif Hamzaçebi, önündeki tablet bilgisayardan bakıp, veriyi paylaştı:

-          400 milyar dolar doğru değil. Hazine garantisi verilen projelerin toplam büyüklüğü 160 milyar dolar.

Kılıçdaroğlu, İstanbul Havalimanı başta olmak üzere söz konusu projelerde ön planda olan müteahhitler için sıklıkla şu tanımı kullanıyor:

-          5’li çete…

Kılıçdaroğlu’nun bu tavrı, yerli-yabancı iş dünyasında “CHP tedirginliği”ne yol açmaz mı?

Daron Acemoğlu, Kılıçdaroğlu’na ne yanıt verdi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekonomi kurmaylarıyla sohbet sırasında Şeref Oğuz, son dönemlerde yeniden artış görülen beyin göçü konusunu açtı.

Kılıçdaroğlu, gelir durumu uygun olan ailelerin çocuklarını orta öğretim düzeyinde bile yurt dışına gönderdiğini vurguladı:

-          Yurt dışında yaşama isteğini, “İçeriye duyulan tepkinin bir yansıması”olarak görüyorum.

Massachusetts Institute of Technology (MIT) öğretim üyesi Prof. Daron Acemoğlu ile bir sohbetini anımsadı:

-          Daron Acemoğlu’na, “Türkiye’de görev yapsanız, ülkemize katkınız daha fazla olmaz mıydı?” diye sormuştum.

Aldığı yanıtı da paylaştı:

-          Daron Bey, “Günümüzde çok da fark etmiyor. Online bağlanınca dünyanın neresinden olursanız olun işinizi yapabiliyorsunuz” yanıtı vermişti.

Ardından ekledi:

-          Türkiye’nin itibarını yükseltirseniz yurt dışında yaşayan Türkler’den daha fazla faydalanmak mümkün olur.

50 yıldır yoksulluk sömürülüyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 102 Nolu Sosyal Güvenlik (Asgari Standartlar) Sözleşmesi’ni anımsattı:

-          Türkiye, bu sözleşmeyi 1971 yılında kabul etti. İşsizlik Sigortası’nın da devreye girmesiyle Türkiye, 102 Nolu Sözleşmenin 8 maddesini uygular hale geldi. Ancak, “Aile Destekleri Sigortası” uygulamaya girmedi.

Şu yorumu yaptı:

-          1971’den bugüne Türkiye’de 50 yıldır yoksulluk sömürülüyor.

Sosyal yardımların vatandaşa bir lütuf gibi sunulduğunu vurguladı:

-          Oysa lütuf değil temel hak olmalıdır. Biz “Aile Destekleri Sigortası”nı temel hak şeklinde devreye alacağız.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu araya girdi:

-          Aile Destekleri Sigortası kapsamında ödenecek paranın ailedeki kadının hesabına yatırılmasını öngörüyoruz.

Kılıçdaroğlu’na sosyal yardımların bir etkisini anımsattım:

-          Sosyal yardım alan vatandaşlar iş beğenmez hale gelebiliyor. İş bulduğunda da şirket veya kuruma, “Kadromu yapmayın, maaşı açıktan verin. Sosyal yardımım kesilmesin” diyor. Bunu nasıl çözeceksiniz?

Şu yanıtı verdi:

-          Her ailede en az bir kişinin SGK kapsamında çalışmasına dikkat edeceğiz.