Banka ve OPEC+ şokları sonrası piyasalar
Serhat Gürleyen
Banka ve OPEC+ şoklarına rağmen dünya ekonomisi yumuşak iniş ve inatçı çekirdek enflasyon patikasında yürüyüşünü sürdürüyor.
Çin ekonomisinin açılması ve hizmet sektörünün gücü küresel büyümeyi desteklemeye devam ediyor. Yumuşak kış koşulları enerji fiyatlarını ve manşet enflasyonu aşağı çekerken, güçlü hizmet talebi çekirdek enflasyonu yapışkanlaştırıyor.
Hafta içi gelen küresel PMI rakamları ve cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisi dışsal şoklara rağmen gelişmiş ülke ekonomilerinin yakın gelecekte durgunluk riskine maruz kalmayacağını gösteriyor.
Finansal istikrarsızlık riskinin ve durgunluk riskinin azalmakla birlikte devam ettiği bir konjonktürde gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz artırım döngüsünün sonuna yaklaştığı tahmin ediliyor. OPEC kararı sonrası petrol fiyatlarındaki artış para politikasının uygulanmasını zorlaştırıyor.
Vadeli piyasalar, Fed’in mayıs ayında 25 baz puan faiz artışı yaptıktan duracağını ve temmuz - ağustos toplantılarından başlayarak sene sonuna kadar 75 baz puan faiz indireceğini fiyatlıyor.
Ama çoğu yatırım bankası piyasalardaki iyimserliğe rağmen temkinli. İki temel gerekçeleri var: (i) faiz düşüşü güçlü borsa anlamına gelmiyor; (ii) Sert faiz artışı sonrası gelen indirimler ekonomide durgunluğu önlemek için yeterli olmayabilir.
Düşük faiz güçlü borsa için yeterli mi?
Büyümenin yavaşladığı ve Fed faiz artırımını sona erdirdiği ortamlarda hisse senetleri zayıf performans gösteriyor. Böyle ortamlarda yüksek kaliteli tahviller hisse senedinden daha iyi getiri sağlıyor
Faiz indirimlerine rağmen ekonomi durgunluğa girebilir.
Piyasalar iki yıllık süre içinde Fed’in 160 baz puan faiz indireceğini fiyatlıyor. Son 40 yılda Fed’in 150 baz puandan fazla faiz indirdiği altı döngünün beşinde ABD ekonomisi durgunluğa girdi.
Küresel konjonktür Türkiye’yi desteklemiyor.
Türkiye küresel şoklarla deprem şoku ve popülist politikalar nedeniyle ekonominin kırılganlığının arttığı bir konjonktürde karşılaştı.
İnatçı enflasyon, yüksek dış açık, baskılanan kur, deprem sonrası ekonominin yeniden inşası için gerekli devasa finansman ihtiyacı temel sorunlarımız. Seçimleri kim kazanırsa kazansın bu kırılgan dengenin düzelmesi için ekonomi politikalarının kademeli olarak normalleşmesi gerekiyor.