Azalan emekli refahından gümüş ekonomi doğar mı?

Prof.Dr. Burak ARZOVA
Prof.Dr. Burak ARZOVA EKONOMİDE GÖRÜNÜM

Türkiye Yaşlı Profili Araştırması 2023 Sonuçları Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 22.Mart.2023 tarihinde yayımlandı.

Araştırma kapsamında, içinde 50 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunan 22 bin 640 örnek hane belirlenmiş. Seçilen hanelerde yaşayan 50 ve daha yukarı yaştaki kişilere ait demografik bilgiler, çalışma hayatı ve ekonomik durum, sağlık, bağımsız yaşam, bakım ve sosyal yardımlar, çevre, toplumsal hayata katılım, yaşam memnuniyeti, afet ve acil durumlar, yaşlı hakları ve ayrımcılık konularında sorular içeren anket uygulanmış. Verinin detaylarında ilginç sonuçlar var.

Dünya nüfusu hızla yaşlanıyor. Ülkemizde de durum bundan farklı değil.

Yine TÜİK tarafından 27 Mart 2024 tarihinde yayımlanan ‘2023 yılı Yaşlılar İstatistikleri’ne göre; yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2018 yılında 7 milyon 186 bin 204 kişi iken son beş yılda yüzde 21,4 artarak 2023 yılında 8 milyon 722 bin 806 kişi olmuş. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2018 yılında yüzde 8,8 iken, 2023 yılında yüzde 10,2'ye yükselmiş.

Toplam nüfus içerisinde yaşlıların oransal olarak artması, yaşlılarla ilgili sosyal politikaların da planlı ve etkin bir şekilde uygulanmasını zorunlu hale getiriyor. En önleyici sosyal politika ise aktif yaşlanmanın mümkün kılınması.

Dünyada pek çok ülke, 50 yaş üstü insanların ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış tüm ekonomik faaliyetleri, ürünleri ve hizmetleri içeren yeni bir ekonomik kavramın içini doldurmaya çalışıyor: Gümüş Ekonomi

Gümüş ekonomi kavramı, 1970'lerde üst düzey pazara atıfta bulunmak için 65 yaş üstü en yüksek yüzdesine sahip ülke olan Japonya'da ortaya çıkan gümüş pazarından türetilen bir kavram aslında.

50 yaş üstü insanların ekonomideki gücü oldukça etkin. Şimdi yaşlanmayla birlikte ekonomi içerisindeki oranları da artıyor.

Fransa'daki gümüş ekonomi dört başlıktan oluşuyor:

  1. 50 yaş üstü milyonlarca insanın ihtiyaçlarını karşılamak için kapsamlı ekonomik kalkınma,

  2. Dijital sağlık girişimlerinin ve kronik hastalık yükünün baskısı altında sağlık ve bakım ekosisteminin dönüşümü,

  3. Akıllı şehirlere odaklanarak teknolojik yeniliğe yatırım ve

  4. Sosyal inovasyon sayesinde konutların sosyal katılım ve ikamet bölgesi ilkelerine odaklanarak uyarlanması

Bu nedenlerden ötürü gümüş ekonomi şirketler açısından yeni bir pazar olarak algılansa da hükümetler açısından aslında bir ‘dönüşüm ekonomisi’. Gümüş ekonominin, birbirinden oldukça farklı yaşam tarzlarına, ekonomik ve sosyal koşullara, aile yapılarına, farklı kültürlere sahip yaş almış kitleleri hedeflediğini unutmadan bu çalışmaları yürütmek gerekiyor.

Toplumdaki en yaşlılar için de dahil olmak üzere sürdürülebilir ve eğlenceli yaşlanmayı destekleyen önleyici girişimler ve yaşlıların günlük hayata katılımını teşvik edecek uygulamalar ekonomik bir kazanımdan çok daha fazlasını anlamına gelmekte.

50 yaş üstünün satın alma gücü genellikle yüksek ve bu grup ekonomik yüklerden arınmış durumda. 50 yaş üstü zamanlarını çoklukla istediklerini yapmak için kullanıyorlar. Seyahat etmek, yeni deneyimlerin tadını çıkarmak, kendilerine bir ödül vermek bu grubun temel amaçları arasında yer alıyor. 50 yaş üstü kendilerine iyi bakmayı, spor yapmayı, iyi beslenmeyi, modaya uygun olmayı ve eğlenmeyi seven aktif insanların oluşturduğu bir grubun da üyesi. Gençlerden daha fazla tüketiyorlar. Marka bağımlılıkları ve sadakatleri yüksek. Kişiselleştirilmiş ürünleri daha fazla tercih ediyorlar. Boş zamanları daha fazla olduğu için bu zamanı doldurmak adına kültürel ve boş zaman etkinliklerine katılmayı seviyorlar. Buna ayıracak zaman ve para konusunda gençlere göre daha şanslılar.

Ekonomi içerisinde ağırlıkları arttıkça sağlık, bankacılık, enerji, konut, telekomünikasyon, eğlence ve turizm bu gruba göre şekillenmeye başlıyor.

Hükümetler açısından da yaşlılara yönelik doğru düzenlemeler yapıldığı taktirde ortaya çıkabilecek sosyal hizmetlere ilişkin giderlerde (hastane, yaşlı bakımı, ilaç ve diğer giderler) azalma imkânı doğuyor.

Çin Hükümeti bu yeni durumun farkında. 13.Ocak.2024 tarihinde Bloomberg News haberine göre; Çin, yemek dağıtımından huzurevlerine ve eğlence seçeneklerine kadar çeşitli hizmetlere ihtiyaç duyan hızla yaşlanan bir nüfusa hizmet veren, trilyonlarca dolar değerinde olduğu tahmin edilen "gümüş ekonomi" için yeni bir plan devreye sokuyor.

Devlet Konseyi tarafından yayınlanan bir taslakta, Pekin'in merkezi hükümeti ve özel sektör şirketlerini harekete geçirmek istediği belirtiliyor. Buna göre Çin Hükümeti, giysi, araç ve gıda gibi tüketici ürünlerini yaşlı insanların özel ihtiyaçlarına göre uyarlamaya teşvik edecek. Akıllı cihazların ve sanal gerçekliğin işgücü kıtlığını doldurmasını ve yaşlı bakımının kalitesini artırması bekliyorlar.

Çin’in gümüş ekonomisinin önümüzdeki on yıl içinde tahmini 30 trilyon Yuan (4,2 trilyon dolar) değerinde olması ve 2035 yılına kadar Çin'in toplam ekonomisinin yaklaşık yüzde 10'unu oluşturması bekleniyor.

Taslak plana göre, yerel yönetimlerin gümüş ekonominin gelişimini desteklemek için özel tahvil ihraç edebilecekler, bankalar ise yaşlı vatandaşların hayatlarını kolaylaştırmaya adanmış yaşlı bakım tesislerine ve işletmelere kredi vermeye teşvik edilecekler. Büyük şehirlerde bu yeni ekonomiye yönelik on gümüş ekonomi sanayi parkı yapımı da planlar arasında. Küresel yaş dostu şehirler, Dünya Sağlık Örgütü’nün desteklediği projeler arasında.

Dünya’da bunlar yaşanırken bizde emeklilerin toplam gelirden aldıkları pay her geçen gün azalıyor. En düşük emekli maaşı ile asgari ücret arasında uçurum var.

DİSK-AR’ın Avrupa’da ve Türkiye’de Emeklilerin Durumu başlıklı Mart 2024 Araştırması bu konuda çarpıcı verilerle dikkat çekiyor.

Türkiye’de ortalama emekli aylığı merkez Avrupa ülkelerinin 6’da 1’i. 2021’de ortalama emekli aylığı İspanya’da 1.417 Euro, Fransa’da 1.485 Euro, Almanya’da 1.552 Euro, İtalya’da 1.582 Euro, Belçika’da 1.717 Euro, Hollanda’da 2.003 Euro iken Türkiye’de 237 Euro olmuş.

Euro cinsinden emekli aylığı Türkiye’de 2012 ve 2021 arasında yüzde 33,6 azalmış durumda. Avrupa’da Türkiye’den daha düşük emekli aylığına sahip ülke sayısı 2012’de 9 iken 2021’de sadece 1 olmuş. O ülke de Bulgaristan.

2002 yılında Türkiye’de ortalama emekli ve hak sahibi aylık ve geliri asgari ücretin yüzde 22 fazlası iken 2023’te yüzde 26 altına düşmüş durumda. 2002’de ortalama emekli aylığının kişi başına GSYH’ye oranı yüzde 46,4 iken 2024’te yüzde 27,7’ye gerilemiş.

Ülkemizde gümüş ekonomiye geçiş öncesinde merkezi hükümet tarafından emeklilerin maaşları üzerinden kat edilmesi gereken çok yol olduğu üstü kapatılamaz bir gerçeklik.

Ancak yerel yönetimlerin gümüş ekonomi adına atacakları adımlar çok değerli duruyor. Umarım seçimler sonucunda kazanan Belediye Başkanları gümüş ekonomiye yönelik yatırımlarını artırırlar.

 

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar