Avrupa’da 4. dalga endişesi…
Avrupa cephesinden kötü haberlerle haftaya başlıyoruz. Salgında dördüncü dalga Avrupa’yı etkilemeye başladı. Ekonomik göstergelerde henüz sınırlı bir bozulma görülüyor. Ancak yoğun bakıma alınma ve can kaybı hızlanırsa ekonomilerde kapanma riski artar. İhracatımızın yüzde 50’sinden fazlasını yaptığımız Avrupa ekonomisindeki yavaşlama bizi olumsuz etkiler.
Bir ay önce Slovenya, Slovakya, Estonya gibi Doğu Avrupa ülkelerinde hızlanmaya başlayan salgın, Çekya, Macaristan, Hollanda, Avusturya, Almanya, Belçika gibi ülkeleri etkisi altına almaya başladı.
Vaka sayısındaki artış karşısında Avusturya tam kapatma, Hollanda kısmi kapatma, Belçika zorunlu evden çalışma önlemleri alırken, Almanya, Çekya aşılanmayan kişilerin dolaşımına sınırlamalar getirdi.
Türkiye’de henüz bir önlem gündemde değil. Avrupa ülkelerindeki salgın hızlanırken Türkiye’nin vaka sayısı geriliyor. Ancak bu ülkelere göre daha güneyde olduğumuz ve salgına karşı asıl sınavı aralık ayında vereceğimiz unutulmamalı. Türkiye çift doz aşılama hızında Amerika ve Avrupa’dan daha iyi durumda. İngiltere ve Avrupa birliğinin ise oldukça gerisindeyiz. Alınan önlemler açısından ise Avrupa’daki en az sıkı ülkelerden biri konumundayız.
Avrupa’da alınan önlemlerin sertleşmesi ve yaygınlaşması durumunda hizmet sektöründen başlayarak ekonomiyi etkisi altına alan bir yavaşlama görülecek. Yavaşlamanın boyutunun 2020 yılında olduğu kadar sert olması beklenmiyor. Ama etkisini hissedeceğiz. Bloomberg ekonomistlerinin çalışmasına göre Almanya ve Avusturya’nın 20 günlük kapatma kararı aldığı senaryoda 4. çeyrek büyümesi yüzde 1,1’den yüzde 0,9’a geriliyor. Kapatma kararı Euro Bölgesi geneline yayılırsa büyüme yüzde 1,1’den yüzde 0,4’e düşüyor.
Piyasa fiyatlamalarına baktığımızda salgın dolayısıyla Avrupa hisselerinde sınırlı negatif ayrışma görüyoruz. Ekonominin açılmasına duyarlı otel, restoran, perakende, otomotiv, banka gibi az sayıda sektörde dünyadan negatif ayrışma görüyoruz. İç talebin kur artışı ve yüksek enflasyonla yavaşlamaya başladığı mevcut konjonktürde dördüncü dalganın seyri ve Avrupa ekonomisindeki yavaşlamanın boyutu Türkiye için hayati bir önem taşıyor ve yakından izlenmesi gerekiyor.