Avrupa Süper Ligi - Bir Stratejik Yönetim Hatası

Dr. Hakan OKAY
Dr. Hakan OKAY Helikopter Bakışı

19 Nisan 2021 tarihinde Arsenal, Liverpool, Manchester United, Chelsea, Manchester City, Tottenham, Milan, Inter, Juventus, Atletico Madrid, Real Madrid ve Barcelona’dan oluşan Avrupa’nın en güçlü ve dünyaca tanınmış 12 kulübü birleşerek “Avrupa Süper Ligi” isimli yeni bir organizasyon oluşturduklarını açıkladılar (1).

Bu ligin sadece İngiliz, İtalyan ve İspanyol futbol kulübünden oluşmuş olması ilgi çekmişti. Alman, Fransız, Hollanda, Portekiz takımları ile Avrupa’nın diğer ülkelerinden hiçbir kulüp bu ligde bulunmamaktaydı. Sonradan öğrenildiğine göre Alman ve Fransız kulüpleri kendilerine yapılan katılım tekliflerini kabul etmemişler.

Bu oluşuma UEFA’nın (Avrupa Futbol Federasyonları Birliği - Union of European Football Associations) tepkisi çok sert oldu. Bu yeni organizasyonu kuran kulüpleri Avrupa kupalarından ve diğer şampiyonalardan men etme, bu takımlarda oynayan oyuncuları milli maçlarda oyuncu olarak kabul kabul etmeme, para cezaları vs. gibi bir dizi yaptırımlar uygulayacaklarını açıkladılar.

Diğer yandan bu takımların taraftarları da tepki gösterdiler, kulüplerin önüne kadar gelip protesto edenlerden tutun, sosyal medyada tepkilerini yazanlara kadar, onbinlerce taraftar kızgınlıklarını ifade ettiler. 

Tüm bu olayların üzerine, Avrupa Süper Liginin duyurulmasından sadece 48 saat sonra, bu yeni organizasyon lağvedildi. İlk önce İngiliz kulüpleri çekildiler ve özür dileyerek, yanlış yaptıklarını kabul ettiler. Sonrasında diğer kulüpler de benzer şekilde yeni ligden çekildiler.

Yeni kurulan ve sadece 48 saat sonra dağılan Avrupa Süper Liginin, futbol dünyasına yapması düşünülen katkıları veya zararlarını tartışmayı futbol otoritelerine bırakıyorum. 

Bu oluşumu “Yönetim ve Organizasyon Bilimi” açısından ele alacağım. 

Avrupa’da yeni bir süper lig kurma girişiminin ve tüm yaşananların bir “Statejik Yönetim Hatası” olduğunu düşünüyorum.

Tespitlerimi ve hataları şöyle sıralabilirim:

• Kuşkusuz böyle bir organizasyon bir gecede kurulmadı, bunun hazırlıkları belki de 2 yıldan fazla sürmüştür. Tüm planlamanın yapılması, kulüplerle görüşülmesi, sistemin kurulması, bütçelerin belirlenmesi vs. ayrı, Pandemi Döneminde kulüplerle görüşmelerin yapılması en az 1 yıl sürmüştür.

• Bu kulüplerin çok zengin başkanları, çok geniş yönetim kadroları, onlarca sportif ve yönetim danışmanları, UEFA ile yakın ilişkide olan yöneticileri, istihbarat personelleri, medya ilişilerini düzenleyen görevlileri, hatta politikacı dostları vardır. Bu kadar geniş olanaklarına rağmen, nasıl olur da, bu kadar süre içinde, kimse böyle bir ligin kurulması ile oluşacak riskleri öngöremez ve bunu belirtemez? Aralarından bunu ifade edenler olsa bile, neden bu öngörüler dikkate alınmaz?

• Diyelim ki, dünyaca ünlü İngiliz, İtalyan ve İspanyol kulüpleri oluşacak riski hesaplayamadılar ve yanlış bir stratejiye karar verdiler. Peki, Alman ve Fransız Kulüpleri kendilerine yapılan Avrupa Süper Ligine girme tekliflerini kabul etmeyince ve kabul etmeme gerekçelerini ifade ettiklerinde -öyle olduğunu varsayıyorum- bu girişimin olumsuz sonuçlar doğurabileceğini fark etmediler mi?

• Avrupa Süper ligin kurulması ve olası tepkileri göze aldıklarını kabul edersek, neden hemen 48 saatte geri adım attılar? Hiç mi bir alternatif planları yoktu? Geri adım atarak, futbol dünyasında imaj kaybedeceklerini  hiç düşünmediler mi? 

• Şirketler, hatta devletler de hata yapabilirler, ama oluşacak krizlere karşı reaktif olmak yerine pro-aktif davranmayı tercih ederler veya krizleri daha etkin yönetirler. Dünyaca ünlü 12 futbol kulübü bu krizi hem öngörememiş, hem de etkin yönetememiştir. Sonuçta Avrupa Süper Ligine katılan kurucu kulüpler, hem UEFA, hem kendi ülke federasyonları tarafından ceza alma durumu ile karşı karşıya kalmışlardır. Bir yandan para cezaları söz konusu iken, diğer yandan da puanları silinebilir. Diğer bir konu da Avrupa Süper Liginden çekildikleri için de, sözleşme gereği, oraya da ceza ödemeleri gündemdedir.

• Bu 12 kulüpte futbol oynayan veya takımları yöneten oyuncuların ve antrenörlerin moral ve motivasyonlarının da olumsuz etkilenmesi kaçınılmazdır. Kaldı ki, son 1 yıldır yaşanan Pandemi Dönemi zaten oyuncuları demoralize etmiştir. Liglerin bitmesine ve Şampiyonlar Liginin tamamlanmasına çok az bir süre kalan bu süreçte, her maç ve her puan önemlidir. Şimdi bu oyuncular kalan maçlara nasıl odaklanacaklardır?

• Sonradan yapılan basın açıklamaları ise, tam bir iletişim hatası. Kendilerini kurtarmak, imajlarını düzeltmek isterken, ülkemize yönelik küçümseyici ifadeler, yalnızca bizim değil, tüm Avrupa’daki futbol severlerin tepkisini çekmiştir (2).

Sonuç olarak, böylesi büyük kulüplerin, onca uzmanına ve olanaklarına rağmen, sonuçları bu kadar olumsuz olan bir stratejiyi benimsemeleri ve hayata geçirmeleri sadece futbol kulüplerine değil, tüm işletmelere önemli mesajlar vermelidir. 

Bir strateji belirlenirken, kısa, orta ve uzun dönem planlar yapılmalı, en ince detaylar ve tüm olasılıklar hesaba katılmalı, kamuoyu araştırmaları yapılmalı, rakip organizasyonlar incelenmeli, tüm riskler analiz edilmeli, senaryolar üzerinde çalışılmalı, geniş araştırmalar yapılmalı, tüm dış faktörler hesaba katılmalı, neden – sonuç ilişkisi kurulmalı, alternatif stratejiler belirlenmeli ve tüm veriler toplanarak “Bilgi Yönetimi”ne ağırlık verilmelidir. 

(1)https://www.ntvspor.net/futbol/iste-avrupa-super-ligi-ile-ilgili-her-sey-607d4853f9459c14645caa02

(2)https://www.ntvspor.net/foto-galeri/avrupa-super-ligi-askiya-alindi-florentino-perez-den-tepki-ceken-turkiye-aciklamasi-6080b41bf9459c14645cc87d/7

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Stratejide 3C Modeli 11 Kasım 2024
Grup düşünüşü 04 Kasım 2024