Avrupa büyümesi güçleniyor
Küresel büyüme güçlenmeye devam ediyor. ABD ve Avrupa öncü PMI rakamları salgının kontrol altına alınmasıyla birlikte büyümede rekor bir canlanmaya işaret ediyor.
Avrupa ekonomisindeki canlanma son 15 yılın en güçlü büyümesine işaret ediyor. Salgına karşı alınan önlemlerin ekim ayı seviyelerine çekilmesiyle birlikte hizmet sektörü büyümede bayrağı devralıyor.
Arz yönlü kısıtlamalar nedeniyle imalat sanayi talepteki artışa yetişemiyor. Avrupa ekonomisinde üretim ile talep arasındaki açık 23 yıllık PMI serisindeki en yüksek seviyesine çıkmış durumda.
Avrupa ekonomisindeki canlanma Türkiye için iyi haber. Pandemi döneminde Türkiye ekonomisini en çok vuran dünya ekonomisi ABD ve Çin merkezli büyürken Avrupa’nın geride kalmasıydı. Avrupa’nın canlanmaya başlaması ile bu kötü durum değişecek.
Zaman zaman aramızda yaşanan sürtüşmelere rağmen Avrupa Türkiye için çok önemli. Otomotiv, beyaz eşya, demir-çelik, tekstil, havacılık gibi ana sektörlerin büyümesinde Avrupa ekonomisi hayati rol oynuyor.
Dünya haritasını Türkiye’nin ihracatındaki payına göre çizen ekteki görsel Avrupa ve Ortadoğu’nun Türkiye için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. İhracatımız ağırlıklı bakıldığında Asya ve Amerika ekonomileri küçülürken, Avrupa ve Ortadoğu devasa büyüyor.
Lafı çok uzatmadan toparlayalım. Türkiye ve Avrupa’nın eşanlı salgını kontrol alması çok iyi bir haber. Avrupa ekonomisinin büyümesi ekonomide ihracat lehine dengelenmeyi destekleyecek. Salgının kontrol altına alınması hizmet sektörünün açılması ile ekonomiyi, turizmin normalleşmesi ile cari dengemizi rahatlatacak.
Resmin olumsuz tarafında ise enflasyonist baskının arttığını görüyoruz. Çıktı açığındaki hızlı daralma emtia fiyatlarından başlayarak genele yayılan ve yaz aylarında devam edecek bir enflasyonist baskıya işaret ediyor. Akaryakıttan alınan ÖTV'nin arttığı bir dönemde dışarıdan gelen şoklar enflasyonla mücadeleyi zorlaştıracak. Bu dönemde sıkı para politikasının uygulanmaya devam edilmesi enflasyonla mücadelede 2022 yılını kaybetmememiz için olmazsa olmaz şart.
Piyasa görüşümüzü özetleyerek bitirelim. Türkiye varlıklarıyla ilgili pozitif görüşümüzü koruyoruz. ABD 10 yıllık tahvillerinin 1,75’in altında kaldığı, dolardaki güçlenmenin sınırlı olduğu, Avrupa’nın büyümesinin hızlandığı ve siyasi otoritenin faiz indirilmesi için baskı yapmayacağını öngördüğümüz ana senaryoda Türk lirasının reel olarak değer kazanacağına ve borsanın yükseleceğine inanıyoruz.