Atatürk’ün kurduğu çiftliğe 'millet bahçesi' olur mu?

Ali Ekber YILDIRIM
Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

Kendi parasıyla arazi satın alarak çiftçilik yapan ve tarımsal üretimde halkına örnek olmayı başarmış kaç lider var? Bildiğimiz kadarıyla Mustafa Kemal Atatürk’ten başkası yok. Hele günümüzde dünyayı yöneten liderlere bakarsanız, Atatürk’ün yaptığının ne kadar değerli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Ülke genelinde kurduğu çiftlikler, tarıma verdiği önemle hem yaşadığı dönemde hem de günümüzde ne kadar farklı bir lider olduğu şimdi çok daha iyi anlaşılıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’nin değişik bölgelerinde kurduğu toplam 154 bin 729 dekar alana sahip çiftlikler var. En büyük olanı Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği. Yalova’da Millet Çiftliği ve Baltacı Çiftliği, Mersin Silifke’de Tekir ve Şövalye Çiftliği, Dörtyol’da Karabasan Çiftliği, Tarsus’ta Piloğlu Çiftliği.“Milli ekonominin temeli ziraattır” diyen Atatürk, kurduğu bu çiftlikleri 1 Haziran 1937 yılında Hazine’ye bağışladı. Sonraki yıllarda bu çiftlikler Atatürk’ün hedeflediği şekilde işletilse, ıslah çalışmaları yapılsa, araştırma merkezleri gibi faaliyet gösterseydi Türkiye tarımda bugün çok farklı yerlerde olabilirdi.

Araştırma arazisine millet bahçesi kurulacak

Daha önce bazı bölümleri imara açılan Yalova’daki çiftliğin bir bölümü de şimdi “Millet Bahçesi” yapılmak üzere yine tarımsal üretimin dışına çıkarılıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum imzası ile Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü› ne gönderilen 20 Mayıs 2020 tarihli yazıda aynan şöyle deniliyor: «Yalova İli Merkez İlçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi›nde bulunan 1474 ada 12 parsel numaralı ve 113.396.16 metrekare yüzölçümlü mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 112.496.12 metrekarelik kısmının Tarım ve Orman Bakanlığı’na (Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü) olan tahsisin kaldırılarak «millet bahçesi olarak düzenlenmesi amacıyla» Bakanlığımız Mekansal planlama Genel Müdürlüğüne tahsisi, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 47’inci maddesi ile 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Teşkilat Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 101’inci maddesinin (ç) bendi uyarınca uygun görülmüştür.”

Daha önce “zeytinlik” olan bu alan, geçen yıl zeytinlik alanı olmaktan çıkarıldı. Murat Kürüm imzalı yazıda alan üzerindeki zeytinlerin korunması, taşınmazın üzerindeki bitkisel Ar-Ge materyallerinin taşınması için gerekli zamanın verilmesi isteniyor.

Enstitü’nün çalışmaları

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nün kullandığı ve şimdi millet bahçesi kurulmak istenilen bu alan tarımsal araştırma, geliştirme çalışmalarında kullanılıyor. Enstitü müdürlüğü dahil çeşitli görevlerde 34 yıl çalışan Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü eski müdürlerinden Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Mehmet Emin Ergün ile telefonla görüşmemizde Millet Çiftliği ve bu alanın önemi hakkında şu bilgileri verdi: “Yalova benim kentim” diyerek kente özel bir ilgi duyan Atatürk, 1929 yılında Yalova’da Millet Çiftliği ve Baltacı Çiftliği olmak üzere iki adet çiftlik kurmuştur. Bu çiftlikler 1937 yılında bedelsiz olarak hazineye bağışlanmış, 1938 yılında da Devlet Üretme Çiftlikleri’ne devredilmiştir. 1961 yılında Tarımsal AR-GE faaliyetlerinde bulunmak üzere Millet Çiftliği arazisi üzerinde bugünkü adıyla Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü kurularak faaliyete geçmiştir. Kuruluşundan itibaren birçok yeniliklere imza atan Enstitü’de, eski çeşitler genetik kaynaklarda muhafaza edilmektedir.

Meyve ve bağda 1.871, sebze ve mantarda 245 tip ve çeşit, süs bitkilerinde 1.588 takson ve çeşit olmak üzere toplam 3.704 çeşit, tip ve takson gen kaynaklarında muhafaza edilmektedir.

Çeşitli ıslah yöntemleriyle yeni çeşitler geliştirilmektedir. Melezleme ve seleksiyon çalışmaları sonucunda 67 meyve, 41 sebze ve 6 süs ve tıbbi bitki çeşidi olmak üzere toplam 114 yeni çeşit geliştirilerek üretime kazandırılmıştır.”

Danıştay 31 yıl önce izin vermemişti

Yaklaşık 1200 dekar alanda faaliyetlerini sürdüren Araştırma Enstitüsü’nün, 1474 ada, 12 parselde bulunan 113,4 dekar arazisi üzerinde “Millet Bahçesi” kurulması için girişimler başlatıldığını ve 20.05.2020 tarihli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yazısı ile TOKİ tarafından Millet Bahçesi yapılmak üzere tahsisin yapıldığını anlatan Ergün sözlerini şöyle sürdürdü: “1989 yılında söz konusu alan farklı şekillerde kullanıma açılmak istenmiş, konu yargıya taşınmış, Danıştay 6. Dairesi söz konusu arazini Araştırma Enstitüsünde kalmasının kamu yararı olduğuna karar vermiştir. Millet Bahçesi yapma girişimi emsal nitelikte olan Danıştay kararını hiçe saymaktır. Toprak Koruma Kanunu’na aykırı bir şekilde I. Sınıf tarım arazisi amaç dışı kullanıma açılmak istenmektedir.”

Özetle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ekilmedik bir karış tarım arazisi bırakmayacağız” dediği bir dönemde araştırma, çeşit geliştirme ve tarımsal üretime büyük katkılar sağlanan 113 dekar alanın millet bahçesine dönüştürülmesi büyük bir çelişkidir. Bu karardan vazgeçilmeli.

“Memleketin kudret ve refahını artırmak ziraatta bağlı"

Devlet Ziraat İşletmeleri Kurumu’nun 1939 yılında yayınladığı “Atatürk Çiftlikleri” kitabının başında İsmet İnönü’nün şu sözleri yer alıyor: “Anadolu ortasında teessüs etmiş bir köylü hükümeti olduğumuz için evvelemir de köylünün yükünü hafifletmeğe cesaretle teşebbüs ettik.” Aynı kitapta dönemin Başbakanı Celal Bayar’ın şu sözleri de çok anlamlı: “Memleketin kudret ve refahını artırmak ziraatta kalkınmağa bağlıdır. Atatürk, tutulacak yolu her fırsatta bize göstermiş ve bizzat ziraatle uğraşarak övünülecek eserler meydana getirmiştir. Bugün millete hediye etmiş oldukları çiftlikler en az müsait iklim şeraiti içinde bile teknikle, sebatla çalışmanın ne büyük neticeler verebileceğini bütün memlekete fiilen gösteren fikir ve emek abideleri halindedir. Türk çiftçisi büyük kurtarıcısının bu en büyük dersini asil jest ile birlikte daima minnet ve şükranla yad edecektir.” Ne yazık ki, Celal Bayar’ın dikkat çektiği o en büyük ders yeterince algılanmamış ve Atatürk Orman Çiftliği başta olmak üzere çiftlikler adım adım tarımsal üretimin dışına çıkarıldı. Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği özellikle Melih Gökçek döneminde adeta yağmalandı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar