Ata Emre Akman
“Biz ev bakacakken mezar yeri baktık. Ata, geçen yıl tek başına yaklaşık 11 ülke dolaştı. Koca Avrupa’da farklı farklı ülkelerde bir şey olmadı da kendi ülkemde Balıkesir gibi bir yerde böyle şeyler yaşadık…çok kitap okurdu, müzik kulağı müthişti…gitar çalardı. Mantıklı, realist ve romantik bir çocuktu. Hayali, dünyayı gezmekti”-Annesi
“25 bin asker yetiştirdim. 25 bin askerin kılına zarar gelmedi ama kendi oğlumu koruyamadım. Benim oğlum, sadece öldürme gayesiyle bir yerde hazır bulunan..birisi tarafından katledildi..çocuklarımızı bunun için mi yetiştirdik? Kız kardeşi var, ben onu nasıl sokağa salacağımı bilmiyorum.”-Baba
“Bu yaz hayalimiz vardı, işe başlama sebeplerinden biri de oydu, hem yaklaşan Anneler Günü için annesine hediye almak istiyordu hem de yazın hep beraber tatile gidecektik…para biriktiriyordu"-Arkadaşı
Geçen hafta kaleme aldığım “Mutsuz insanlar inovasyon yapabilir mi?” yazımdan sonra bu haberin gelmesi çok üzücü. Bu köşeyi inovasyonun dışındaki konular için nadiren işgal ediyorum, fakat aydınlar olarak önemli sosyal meselelere değinmek vicdanımızın ve toplumsal sorumluluğumuzun gereği. İnovasyonu yapacak olan yetişmiş insanlardır. Özellikle genç insanlar. Fakat maalesef Türkiye’de genç ölümler geometrik olarak artıyor. Türkiye; intihar eden, tecavüz edilen, katledilen üniversite öğrencilerinin ülkesi olmamalı.
Bu manzaralar ülke adına hicap verici. Bizler yurt dışında bulunduğumuz çevrelerde Türkiye’nin güzelliklerini, Türk insanının misafirperverliğini anlatırken ‘19 Mayıs’ arifesinde bu tip olayların yaşanması canımızı yakıyor. 20 yıl yetiştirttikten sonra gençlerimizi psikopatlara, sapıklara veya sair oluşumlara çar çur etmemeliyiz.
Fransız entelektüel Jean-Paul Sartre ülkesinin Cezayir’de yaptıkları ve dünyada yaşanan şiddet karşısında “Hepimiz katiliz” der. Maalesef böyle bir toplumun ortaya çıkmasında hepimizin payı var. Hayatının baharında, hayalleri olan pırıl pırıl gençleri koruyamazken gözünü kırpmadan masum insanları öldüren sadistleri sessizce izlemeye devam ediyoruz. Caydırıcılık etkisinin kaybolmaması ve toplumsal öfkeyi teskin etmek için bu tip vakalar en ağır şekilde cezalandırılmalı. Cinayeti meslek edinmiş kriminal tipler topluma tekrar bırakılmamalı.
Bir ülkenin gündeminde bundan daha önemli bir mesele olamaz! Olası yeni bir anayasadan da uzaya adam göndermekten de hayati. İnsanın içi kanıyor. Umarım artık son olur… Bizi affet, ışıklar içinde uyu güzel insan…