Arjantin, Hırvatistan, Türkiye
Arjantin ile Hırvatistan Katar’da yapılmakta olan Dünya Kupası’nın yarı finalinde karşı karşıya geldi dün. Ben maçtan saatler önce bu yazıyı yazarken itiraf edeyim ki gönlüm Arjantin’den yanaydı. Bu Maradona’nın Arjantin’i değil Messi’nin Arjantin’i ama şapkadan tavşan çıkarma şansı daha fazla Hırvatistan’a göre. Final maçına renk katma şansı daha fazla en azından.
Yanlış anlaşılmasın Hırvatistan’ı hiç küçümsemiyorum, tersine başarısını takdir ediyorum. Bağımsızlığını 1991’de kazanmış olan ve nüfusu 4 milyonu bulmayan bir ülke Hırvatistan. Bugüne gelene kadar üç kez yarı final oynamış Dünya Kupası’nda, bir önceki finalde Paris’te Fransa’ya yenilerek ikinci olmuş. Katar’da da 214 milyon nüfusu olan futbol devi Brezilya’yı eleyerek yarı finale çıktı. Hırvatistan gösterişli bir futbol oynamıyor ama deneyimli eskilerle genç oyuncular arasında çok iyi uyum kurmuş olan ve neticeye gitmesini bilen bir takım.
Dünya Kupası maçlarını TV yayınlarından takip ederken, sahadaki futbolun yanısıra tribünlere odaklanan kameraların yansıttığı insan manzaralarını, dünyanın dört bir yanından gelmiş olan seyircilerin coşkusunu, renkliliğini, sevincini ve düş kırıklığını izlemek ilginçti bugünün hiç de iç açıcı olmayan dünyasında.
Enflasyonda Arjantin’le yarışıyoruz
Türkiye futbolun çok önemsendiği bir ülke. Hırvatistan’ın nüfusunu altıya, 45 milyonluk Arjantin’in nüfusunu ise neredeyse ikiye katlayacak bir nüfusa sahibiz. Üstelik hala genç sayılabilecek bir nüfusa sahibiz ve ülkemizde futbola çok ilgi var ama biz Dünya Kupası’nda yokuz.
Buna karşılık enflasyonda dünya şampiyonluğuna oynuyoruz. Bu alandaki en büyük rakibimiz ise Arjantin. Dünyanın en yüksek tirajlı haftalık dergilerinden biri olan The Economist’in her sayısında yer alan ve dünyanın önde gelen 42 ülkesinin ekonomiyle ilgili verilerini yansıtan karşılaştırmalı bir tablo var. Derginin 10 Aralık’da yayınlanan son sayısında yer alan tabloya göre 42 ülke arasında yıllık enflasyon oranı en yüksek olan ülke Arjantin. Tüketici fiyatlarıyla 12 aylık enflasyon %88 Arjantin’de. Arjantin’i %84,4’lük enflasyonla Türkiye izliyor. Üçüncü sıradaki ülke ise %23,8’lik enflasyonla Pakistan. Bugün enflasyon korkusu yaşayan gelişmiş ülkelerde %10’luk bir enflasyon bile panik yaratabiliyor.
Arjantin ile Türkiye dünya enflasyon sıralamasında uzak ara öndeler ve diğer ülkeleri yanlarına bile yaklaştırmıyorlar. Enflasyondaki bu ayrışma her iki ülkede de ekonominin maceracı bir anlayışla yönetildiğini gösteriyor. Parası ABD dolarına karşı en fazla değer kaybeden ülkeler sıralamasında da Arjantin başı çekiyor, Arjantin’i Mısır ve Türkiye izliyor. Parası pul olan Arjantin ve Türkiye’de paradan kaçanların sığındığı hisse senedi borsaları ise rekorlar kırıyor.
Futbolda Arjantin var biz yokuz
Arjantin ve Türkiye bu parlak performansları sayesinde en kötü yönetilen ekonomiler arasında ilk akla gelenler. Arjantin futbolda bizim düştüğümüz acıklı duruma düşmedi ve Dünya Kupası’nda yarı finale kadar geldi.
Türkiye ise futbolda da çok kötü bir dönem yaşıyor. Anlı şanlı, fanatik taraftarlı futbol kulüplerimiz miyadını doldurmuş yabancı futbolcuların peşinde koşarken ve meteliğe kursun atarken Avrupa ve dünya sıralamasında sürekli geriliyoruz. Milli takımımız da ekonomide olduğu gibi deney tahtası haline getirildi ve bu duruma düşürüldü.
Aslında bütün bunlar ülkemizdeki kötü yönetimin kaçınılmaz sonuçları. Futbol dahil hemen her alanda dünyayı izleyen ve buna göre hedef belirleyenlerin hor görüldüğü ve dışlandığı, iktidara yakın durmanın prim yaptığı, liyakatın kötü bir özellik gibi görüldüğü bir ülkede bundan farklı bir sonuç beklemek olanaksız.