Arçelik “İYİ-GE”yi hayata geçiriyor

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

2000’li yılların başında iletişim ve bilgi teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişim ile birlikte müşteri, teknoloji ve yenilikçilik odaklı bir döneme adım atan Arçelik, önce logosunu yeniledi. 2003 yılında ‘Arçelik demek, yenilik demek’ sloganıyla Türkiye’yi teknoloji ve yenilikçiliğin sembolü olan ‘Çelik’ ile tanıştırdı. 2012 yılında sloganı ‘Yeniliği aşkla tasarlar’a dönüştü. Arçelik, şimdi de yepyeni bir yolculuğa çıkıyor ve sloganını ‘İyiliği aşkla tasarlar’a dönüştürüyor. Şirket yeni marka yolunda önemli bir platformu da hayata geçiriyor. Platformun adı “İYİ-GE”. Amacı iyilik geliştirmek...

Platform, sorumlu üretim ve tüketim odağında fikir ve önerileri geliştirerek, Arçelik’in Ar-Ge’sine daha iyi bir gelecek için ürünler, hizmetler, projeler geliştirilmesinde katkıda bulunacak.

Arçelik’in yeni marka dönüşümünü Arçelik Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Yalım Uzun ve Arçelik Türkiye Pazarlama Direktörü Mehmet Tüfekçi’den dinledim.

2020 yılında yayımlanan 12’inci Sürdürülebilirlik Raporu’nda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik Kalkınma Hedefleri ile uyumlu 2030 sürdürülebilirlik hedeflerini açıklayan Arçelik, sorumlu üretim ve tüketim, iklim eylemi, erişilebilir ve temiz enerji, temiz su ve sanitasyon, sağlıklı ve kaliteli yaşam, toplumsal cinsiyet eşitliği konularında önemli çalışmalar yapıyor.

Arçelik’in iyiliğe giden yolculuğunun “Ne yapabiliriz?” sorusu ile başladığını ifade ediyor Zeynep Yalım Uzun ve Mehmet Tüfekçi ve şöyle tanımlıyorlar bu yeni yolculuğun temellerini:

“Dünyanın kaynaklarını daha verimli kullanan teknolojiler, üretim süreçleri ve doğaya faydalı ürünlerle hep daha iyisi için durmadan çalışıyoruz. Sorumlu üretim ve tüketim anlayışıyla el ele verip dünyayı hep birlikte iyileştireceğimize inanıyoruz. Arçelik, gezegenin geleceği, azalan doğal varlıklar, iklim krizi, pandemi, küresel gelişmeler doğrultusunda sürdürülebilirlik ve toplumsal faydayı odağına alarak çizdiği yeni yolda, sürdürülebilir bir dünyanın bugünden atılacak adımlarla mümkün olacağı inancıyla markalarıyla çözümün bir parçası olmak için çalışmalarını sürdürecek.”

Pet kazanlı çamaşır makinesi, atık balık ağlarından beyaz eşya

Arçelik’in iyilik yolculuğunu anlatan reklam filminde, cast yerine, ilgili projelerde görevli Arçelik çalışanlarının oynamış olması, sorumlu üretim ve tüketim sürecinde çalışanların üstlendiği önemli rolü yansıtıyor. Arçelik’in iyiliğe giden bu yolda hayata geçirdiği çok sayıda sürdürülebilir teknoloji olduğunu ifade ediyor Zeynep Yalım Uzun ve Mehmet Tüfekçi.

Bunlardan biri pet kazanlı çamaşır makinesi ve kurutucu. Arçelik, bugüne kadar 42 milyonu aşkın geri dönüştürülmüş pet şişeyi çamaşır makinesi, kurutucu ve klimalarda kullanmış.

Mısır nişastası ve şeker kamışı gibi doğal malzemelerden üretilen hammaddelerden geliştirilen dayanıklı plastik parçalar buzdolaplarında kullanılıyor. Yumurta kabukları, biyolojik hammaddelerden üretilen plastikler ile bir araya getiriliyor ve yüzde 100 biyolojik içerikli buzdolabı yumurtalıkları üretiliyor. Atık balık ağları beyaz eşyalarda kullanılıyor. Geri dönüştürülmüş plastikler kullanarak elektrik süpürgeleri üretiliyor.

Arçelik aynı zamanda, Türkiye’de üretilen küçük ev aletleri kutularında yüzde 100 geri dönüştürülmüş ve geri dönüştürülebilir kâğıt kullanıyor.

"İyi marka ne demek" araştırması

Arçelik geçtiğimiz günlerde Türkiye genelinde 25-36 yaş aralığındaki bin 250 kişinin katılımıyla bir araştırma gerçekleştirdi ve 'iyi markanın' ne ifade ettiğini ve "iyi ve faydalı markadan neler beklediklerini" sordu.

Öne çıkan bazı sonuçlar şöyle:

► Katılımcıların yüzde 67'si 'kaliteli ürün ve hizmet sunan' marka, 'iyi markadır' diyor.

► Yüzde 19'una göre iyi marka olabilmek için öncelikle güvenilir marka olmak gerekiyor.

► Yüzde 8'lik bir kısım, 'doğaya ve insana zarar vermeyen ürün ve hizmetler sunan' markaların 'iyi marka' olduğu görüşünde.

► Yüzde 15'i doğaya, insana zarar vermeyen ürün ve hizmetler sunması gerekir diyor.

► Katılımcıların yüzde 29'u markaların doğaya zarar vermeyen ürünler/hizmetler sunmasını bekliyor.

► Yüzde 23'ü doğaya en az zarar verecek şekilde üretim yapmasını bekliyor.

► Yüzde 15'i ürünlerini geri dönüştürmesi, geri dönüştürülmüş materyallerden ürün geliştirmesini bekliyor.

► Yüzde 15'i çevreye duyarlı sosyal sorumluluk projelerinde rol almasını istiyor.

► Yüzde 10'u tüketiciye çevre duyarlılığı konusunda uyaran/bilinçlendiren iletişimler yapması yanıtını veriyor.

► Katılımcıların yüzde 99'u iklim değişiklinin birkaç sene içerisinde Türkiye üzerinde etkili olacağına inanıyor.

► Yüzde 41'i iklim krizine karşı su tasarrufu yaptığını söylüyor.

► Yüzde 18'i geri dönüştürülebilir ürünler tercih ediyor.

► Yüzde 17'si enerji tasarrufu yapıyor.

►Yüzde 14'ü ise atıklarını ayrıştırıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar